Şeyhin biri müritlerinin çok olduğu bir kasabaya gelir. Şeyh şerefine bir ziyafet verilir. Şeyh müritlerinin içinde otururken aniden celallenir ve “Hoşt, hoşt” diye bağırır ve elindeki bastonla bir duvara vurur. Müritler noldu şeyhim? diye sorarlar. Şeyh der ki: İtin biri Kabe’nin duvarına işemeye kalktı da onu defettim.
Lakin zeki bir genç bu keramet izharı numarasını yutmaz. Biraz sonra yemek ikramı başlar. Herkese pilav üstü et ikram edilir. Bu genç şeyhe ikram edilen tabağın altına etleri, üstüne pilavı koyup şeyhe getirir. Şeyh: Evladım benim tabağımın eti nerde? diye gürler.
Delikanlı gayet soğukkanlı sorar. Şeyhim bu nasıl haldir! Binlerce kilometre uzaklıktaki Kabe’nin duvarına işeyen iti görüyorsun da, bi parmak pilavın altındaki eti görmüyorsun!
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.