DENEMELERPODCAST

Çöpün Konuştukları


Spotify’da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz…

Kişiyi ya da kişileri nerelerden-nasıl tanırız?
Nasıl bir ailede doğduklarından
Nasıl bir terbiye aldıklarından
Beslendikleri kaynak nerden, nasıl, kimden aldıklarından
Nasıl bir eğitim aldıklarından
Hangi okulları bitirdikleri,
Hangi işlerde konumladıkları,
Kaç para aldıkları…
Falan…

Bunlar bizim dışarıdan gördüklerimiz, bildiklerimiz, tanıdıklarımız…
Aslında bütün bunları bir tarafa bırakalım ve kapının önüne bıraktığımız çöplerimizle konuşalım.
Sıradan falancanın çöpüne şöyle bir bakalım:

Kocaman bir çöp torbası; hemen hemen her gün kapının önüne bırakılan kutular… Paket jelatinleri… bidonlar… Şişeler…

Hani merak da etmiyor değilim; her gün bunca şeyleri nasıl yiyip içiyor, nasıl bu kadar büyük poşetleri dolduruyor, kargolardan nasıl, neler geliyor? Bunların her biri kişinin kimliğinde bir unsur sanırım.
Dış poşetinden, ağzı bağlı kutusunun içerisine bırakılmış, kirlilik arz etmeyen çöplere bile saygım var benim.

Derli-toplu-düzenli-temiz ve komşusunu, ordan geçenlerin göz kirliliğini ve sağlığını düşünen bir kimlik-kişilik çıkıyor karşımıza.

Açıyoruz ağzını, daha üstünden patır patır kalp, tansiyon, şeker ilaçları dökülüyor poşetin ağzından. Allah Allah diyorum daha çöpü açar açmaz ilaç kutularıyla karşılaşıyorum. Belli ki bu evde 30 unu aşmış, büyük streslerden geçmiş birisi yaşıyor. Büyük olasılıkla sevgisizlikle başbaşa kalmış.

Tansiyon; büyük parasal travma yaşamış ya da yaşıyor, geçmişinde bir boğulma ve su baskınında kalma travması yaşamış…

Ve konuşuyorsunuz kutularla…

Şeker hastası; hasta eğer erkekse derin üzüntü yaşamış, kendi performansını beğenmeyen, geçmişteki seçimlerinden pişmanlık duyan, hayatından tadalamamış… Kadınsa buna bir de kusma ve tiksinti travması ekleniyor..

Evet; hastalıklından bazı bilgileri aldık.
İnelim aşağıya…
Kâğıtlar, çikolata kabukları, izmaritler, şişeler, hazır paket kutuları, çoraplar, ayakkabılar, kıyafetler, yemekler, falanlar, filanlar… Ne yazılır ki bunlara? Emin olun her kategoriye ayrı hikâyeler yazılır.

Sağlıklı beslenip beslenmediği,
Yemede, içmede, okumada, giyim-kuşamda neleri tercih ettikleri
Neler okudukları?
Neler yiyip içtikleri?
Neler giyindikleri?
Hayat tarzları; kimlik ve kişilikleri gözlerimizde biraz daha belirleşiyor.
Biraz daha iniyoruz aşağıya doğru…
Dökülen meyve-sebze ve yemeklerden;
Neler tükettikleri, ne tarz tükettikleri ve neler attıkları?
Görmeden tanımak buna denir diye düşünüyorum…
Daha saymaktan çekindiğim, utandığım, sıkıldığım, üzüldüğüm hatta kızdığım şeyler…
Kendi kendimize mırıldanarak çöpün ağzını kapatarak yürümeğe başlıyoruz…
vayy be… vayy be… vayy… Vayy be… demekten kendimizi alamıyoruz.

Biraz daha kişiyle ya da kişilerle ilgili düşüncelerimiz genişliyor hayretimizle birlikte.
Nasıl tutumlu oldukları
Nasıl müsrif oldukları
Nasıl bir kültüre sahip oldukları
Nasıl bir ORTALAMA’ya sahip oldukları…
Sağlık bilinç düzeyleri nasıl?
Beslenme bilinç düzeyleri nasıl?
Giyme ve verme bilinç düzeyleri nasıl?
İsraf bilinç düzeyleri nasıl?
Kendini nasıl “kaybeder ve tutarsın” bilinç düzeyi nasıl?
Çocukları…
Bebekleri…
Kültürel, kimliksel, insansal durumlarını büyük yüzdeyle okuyabiliyorsun.

Sonra şöyle kendimi analize aldım!
Daha birçok şeyi toplayıp geri dönüşüme atamıyorsa bir insan
Yemeğini, meyvesini, sebzesini çürütüp;
Kıyafetlerini ve birçok şeylerini kimseyle paylaşmadan çöpe atıyorsa;
Kendi sağlığını bile düşünmeyip rastgele yiyip-içiyor-kullanıyorsa
Kitaba-araştırmaya-okumaya yönelik bir şey çıkmıyorsa
O insanın topluma değil, kendine bile faydası olmayacaktır.
Nerede okumuş, nerelerde konumlandırılmış olursa olsun ZARARDIR.
Vesselâm
İnsan Doğası Şifrelerinden

İclalgül Gölgeli

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

İclalgül Gölgeli

İclalgül Gölgeli, 12 kardeşin 9 numaralı, 60 doğumlu Malatya'nın Gündüzbey kasabası'nda dünyaya gelen, yüksek öğrenimini Ankara Gazi Üniversitesi'nde yapan, hayatını kendini ve insan yetiştirmeye adayan bir garip virgülüm. Yazar değilim. Hayatıma dair çok insan hikayeleri biriktirdim. Çok iniş çıkışlarım, çok duraklarım ve yol başlangıçlarım oldu. Kısacası, insan okuyor ve insan dokuyorum. Son nefesime kadar da böyle olacak umuyorum. Saygı selam ve başarı dileklerimi iletiyorum.
3 3 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör
Şerife öcel
Şerife öcel
8 ay önce

Emeğinize yüreğinize sağlık üstadım..

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
1
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx