Garip Bir Cemaat Menzil ve Tarihçesi
Garip Cemaat Menzil ve Tarihçesi
Şimdiki Gavs’ın babası olan Gavs Abdulhakim El Hüseyni, Şeyh Ahmed Haznevi’nin mürididir… Devamlı Suriye sınırının karşı yakasına atlayıp gelerek Şeyhinin sohbetlerine devam etmiştir… Daha sonra icazet alarak ve bir süre dolaşarak Menzil köyüne yerleşmiştir… Biraz ilginç bir Şeyh portresi çizer… Fena halde sigara tiryakisidir… Bu durumu garipseyenlere; ”ben ara sıra elimi sigaranın ateşine dokunuyorum, takvam artıyor” falan der…
Ancak yerine oğlu Muhammed Raşid Erol geçene kadar bu tarikat o kadar popüler olmaz… Türkiye Menzil cemaatini daha çok Raşid Erol zamanında duyar… İçkiciler, psikopatlar, eroinmanlar onun dergahına gidip tam takım bir sofi olup eski yaşamlarına tövbe ederler… Öyle dini bir tebliğ falan da yoktur üstelik… Çoğunlukla şeyhin bakışından ve menzildeki ortamdan etkilenirler… Tabi bu arada şeyhimiz hastaları kerametle iyileştirmekten geri kalmaz… Gözüne şiş batmış bir çocuğu dua ederek ve romatizma kremini sürerek iyileştirmişliği vardır…
Tarikatın medyaya yansıması da Erkekçe dergisi vasıtasıyla olur… Fotoğrafsız yapılan röportaj ve izlenimlerin aktarılması tarikata olan ilgiyi iyice artırır… Gazetecilere göre üstü başı tertemiz, yapılı, göbekli, yakışıklıca ve sessiz kalender bir adamdır… Röportaj da Raşid Erol der ki ”Şifa benim cebimde değil, gelenlere doktora gidin diyorum ama illa dua et diyorlar ne diyeyim”… Yani tarikatındaki onca itikadi sıkıntıya rağmen Raşid Erol son derece makul bir şekilde konuşur… (Birine benzettim ya neyse 🙂 )
Peki bir tarikat nasıl bu kadar parlar? Neredeyse hiç konuşmayan, ciddi bir dini öğreti yaymayan bir cemaat nasıl bu kadar etkin olur?
Derinlerde konuşulan odur ki, Doğu Anadolu da PKK operasyonlarının en yoğun olduğu dönemde Özel Harekatçı Polisler neredeyse silme bu tarikatın müridi yapılmıştı… Yani ciddi anlamda derin ve gizemli eller bu tarikatı parlatıyor gibiydi… Gizemler bununla da bitmez tabi… Bir bayram sırasında Muhammed Raşid Erol 17 yaşında bir genç tarafından eline zehir enjekte edilmek suretiyle suikasta uğrar… Şeyh 2 sene bu tarım ilacının etkisiyle hastalıklarla boğuşur ve nihayetinde ölür… Fakat bu şeyhi kim niye öldürür diye sormak sırları çözmez… Suikastı yapan genç Selefi olduğunu ve onları Allah düşmanı olarak gördüğünü söyler… 17 yaşında ve üstelik Tubitak projelerinden ödül alan bir gencin selefi bir refleksle bunu yapması olayın gizemini çözmez…
Hem zehir kullanılan bir suikastle hem de 63 yaşında ölmesi müritler için Şeyhlerinin ne kadar Peygambere benzediğinin delilidir (keramet)… Onlar işin sırlı taraflarıyla ilgilenmezler…
Muhammed Raşid Erol’dan sonra oğlu Fevzeddin Erol Şeyh olmak ister… (Hani şu Gavse köle olacığsıız diyen adam)… Ancak Muhammed Raşid Erol’un kardeşi olan şimdiki Gavs Abdulbaki Huseyni buna müsaade etmez… Yiğeniyle sürtüşseler de yiğeni de sonunda yenilgiyi kabullenip amcasına biat eder… Milyarlarca liralık bir holdingi bırakmak kolay değildir… Üstelik Fevzeddin Erol babasından dolayı hala tarikat içerisinde ağırlığını korur… Tansu Çiller başbakan iken kendisine silah hediye etmiştir… Sanırım Şeyh ve silah alakasız görünebilir ama nefsini öldürecektir muhtemelen…
Uzatmayayım…
Menzil cemaati de derin ve sırlı bir cemaattir…
Önü arkası fludur…
Dolayısıyla aydınlatılması ve temkinli olunması gereken bir cemaattir…
Bundan sonra kimse kandırıldık sözünü duymak istemiyor…
Hüseyin Bursalı, Facebook Profilinden İktibas Edilmiştir.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.