YAZILAR

İçindeki Kurt…

Dışarıdan bakılınca ne de güzel görünüyordu ki büyük bir iştahla kocaman bir ısırık aldım o güzelimmm, kıpkırmızı elmamdan… Bir, iki, üç… Derken gözüm içine ilişti ki 4.ısırığı da alsaydım içindeki kurduyla birlikte yutuverecektim neredeyse… Halbuki dışarıdan hiç de öyle gözükmüyordu hatta diğerlerinin üzerlerinde varolan yaralı yerler yüzünden özellikle bu güzelim elmayı seçmiştim, güya…

Her dem bir “öteki” aranır, kendini iyi hissetmek, varlığını sunabilmek, suçu yıkabilmek ve zıddı üzerinden ifade edebilmek için…

Ve bu “öteki” çoğunlukla da “düşmanlaştırılarak” daha da güçlü bir odak haline getirilir ve şevkle arayanlar da kendilerini daha güçlü hissederler bu şekilde, çok farklı bir hazla…

28 Şubat döneminde bize en çok destek vermesi gerekenler, bizden olan , kadınlar iken, aksine en çok da onlardan eleştiri aldığımızı, hocaların göz göze bile gelmekten kaçındıklarını, sorgulamalarda sözü özellikle harcadıklarını, hatta Fetöcülerin hem Hoca hem de öğrencilerinin önden açılarak /tesettürlerini bırakarak bizi ötekileştirdiklerini ve kurtların önüne sürdüklerini çok net hatırlıyorum… 😔
Sadece bu konu değil elbette… Diğer konularda da bakıyorum kadının düşmanı, çekemeyeni, haset edeni yine genellikle kadın… Bu aynı şekilde erkekler için de geçerli… Rekabet, hırs ve haset herşeyin önüne geçebiliyor, ne yazık ki …

Akademik camialarda da durum aynı tıpkı diğer yerlerde olduğu gibi : Esnafın esnafı, memurun memuru, komşunun komşuyu istememesi halleri…
Akademik ortamların içeriğini, zorluklarını, işleyişini en iyi yine akademisyenlerin bilmesine rağmen, yaşanan her olayda da en büyük karalama ve itibarsızlaştırma da yine onlardan meslektaşları için geliyor…

Müslümanların da öyle dışarıdan düşmana ihtiyacı yok zira yine içindeki kurtlarla yiyip bitiriyorlar birbirlerini…

Oysa ki evren her şeyiyle muhteşem… Bu muhteşemliğini de farklılıklarına, değişkenliklerine, her türlü şeyi bir arada hoşgörü ve düzenle barındırmasına borçlu… Bizler de bu evrenin birer parçası olarak, Allah’ın esmalarının da tecellisi olarak bunları üzerimizde taşımalıyız… Hakimlik ve hükümdarlık yapmadan…

Kendi içimizdeki/bünyemizdeki kurtların farkında olursak ( tüm şeytani/iblisi yönlerimiz) daha iyi, akıllı, makul, hoşgörülü, sabırlı, adil ve merhametli olabiliriz… Toplum/aile/mahalle içinde bu farkındalıklarla bulunursak, toplumun içindeki kurtlar da azalacağından yine ahlaklı ve adil bir toplum/aile/mahalle söz konusu olabilir ancak… Ama en önemlisi kendimizin farkında olmaktır!

Dış görünüşten ziyade derinlere bakmak gerek… Saf ve temizse yürek, kime kalmış istemek ille de yüz gerek, ille de göz gerek…

O yürekler de ancak Yaradanını anlamak ve O’nunla olmakla saflaşır, nahif ve iyi kalır…

Her daim O bizimledir…
Peki ya biz?!…

Selametle 🌹 🌹 🌹
Peri’han Taşdemir Taylı

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

3.5 2 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx