Her Gün Bir Ayet

Henüz abdestimi almadan, namazımı kılmadan açtım Kur’an’ın sayfalarını rastgele ve SEBE Suresi’nin 6. ayeti çıktı karşıma.

Ben otuz yılımı aşkın bir süredir, Kur’an müdavimi olarak; Kur’an tefsirlerinde yolculuk yapmış, Kur’an yaşama ve yaşatma çabalarına girmiş, toplumu Kur’an inşasında her türlü çabasını ortaya koymuş (doğru – yanlış) Belki gelenekçi bir Kur’an anlayışından geçmiş bir Kur’an aşığı-hak-insan sevdalısı olarak açtım Rabb’im’izin Kelam’ını ve bu ayet çıktı karşıma… Hiç okumamış gibi, daha önce hiç bu ayete dokunmamış gibi almak – anlamak istedim…

Ben Kur’an profösörü değilim, ilahiyat profösörü hiç değilim, bir sosyoloji – psikoloji profösörü değilim, tefsir profösörü hiç olmadım… Sıradan halkı ve Hakkı kendisine şiar edinmiş; kendisinde ne varsa, ilişkilendiği insanlara aktarmaya çalışan… EN DOĞRU NEDİR? sürekli bunu (kendince) araştırmaya çalışan; bu uğurda çok bedel ödemiş bir YALIN KİŞİ olarak… Aslında bir HALK profösörü, bir YAŞAM profösörü olarak oturdum ayetin başına…

Bugünkü ayetimde ne diyordu? SEBE Suresi’nin 6.ayeti;
KENDİLERİNE ilim verilmiş olanlar, Rabb’in-den sana indirilenin hakikatin ta kendisi olduğunu ve O yüceler yücesi, O tüm övgülere layık olanın yoluna yönelteceğini görmektedirler…

İlim verilmiş olanlardan kasıt -79.surenin 74.ayetine baktığımızda “Lut’a da bir muhakeme ve (seçip ayırma yeteneği kazandıran) bir ilim bahşettik…
Burada SEBE Suresi’ne tekrar dönecek olursak…

“KENDİLERİNE ilim verilmiş olanlar “diye başlıyor ayet.
Arapça bilmeyen, bu yolda hiç mesafe katetmemiş, hiçbir kimseyle “senin ayetin benim ayetimi yenemez-altedemez-ezemez” polemiğine girmeden… Okumamış-yazmamış bir müslüman olarak… daha doğrusu bir insan olarak bu ayetten ne anlarım?! Ya da Rabb’imiz bu konuda neler söylemek istiyor. Ya da hiç bir açıklayıcıya, hiç bir tercümana ihtiyaç duymadan, hiçbir ekleme-çıkarma yapmadan ben bu ayetten, benim hayatıma koymam gereken nedir? Tekrar dönersem ayetin başına: “kendilerine ilim verilmiş olanlar”.. Ne tatlı ve ümit verici bir ifade… dönüp kendime bir kez daha bakıyorum. KENDİM-İLİM… ve bu ilimlerden bende ne var, neler var?

Kendim’i önce tesbit etmem gerek…
Sen KENDİN olarak “kim”sin?
Kendin misin?”
Kendisi’nden kasıt ney…
yani önce SEN ola bildin mi?…
Off ne derin bir ifade…
Rabb’im-izin muhatap olarak aldığı bir “KENDİ” olmam gerekiyor..

Hiçbir malzemeden etkilenmemiş, sadece Rabb’inin seslenişine kulak vermiş, KENDİ… tekrar, şöyle silkelenip KENDİme gelmeğe çalışıyorum…

Ve tekrar oturuyorum yerime. KENDİmi arayıp, kendimi bulup, kendimi tesbit edip (hiçbir şeyden ve kimseden etkilenmeden) KENDİm olarak açıyorum gözümü kulağımı, akıl melekelerimi, iç donanımlarımı (hazine gibi mübarek… neler çıkmıyor ki) Tekrar ayete dönüyorum…

“KENDİLERİNE” derken yaratıcı hitabında.. Etten-kemikten-sudan-hücrelerden-akıldan-hissiyattan ve bunları kullana bilecek el-ayak-göz-kulak… tekrar bunları da devrede tutacak beyin-kalp-ciğer-böbrek-mide-pankreas… vb… daha içeri dönüp… iç hissiyatlarımız…alıp-verdiğimiz nefesler.. sürekli çalışıp duran kalbimiz.. nabzımuz.. kan dolaşımımız…. Sürekli içeri alınan malzemeleri ağız yoluyla dur-geç emrini veren”dil’in izin verdikleri büyük bir kapıdan geçiyor. Ordan büyük bir boruya, aşağı mideye doğru indirilmesi…ve hemen yakınından nefes borusuyla karıştırmadan görevini yapması… ve bütün bunları kullanılacak olan İRADE…

off yine tıkandım…
ben bu makinayı incelemede tıkanıyor, yoruluyorum…
Hani “kendimi” bulacaktım ya!

Ve şöyle diyorum: Kendin olmak için, bir başkasının izahına gerek yok.. Rabb’in-in KENDİ olarak yarattığı “SEN“i bir bul, gerisi kolay olacak. Yalnız “SEN“i güzel kavra… lodostan.. poyrazdan.. etkilenmemiş… SENin gerçek gerçek mayasını bulma yolculuğuna çıkan SEN. Ve doldur içini tıngır tıngır ses çıkmasın. “Sen” olarak dururken, başka “sen” ler de”BEN“olabilme serüvenine katılsın.

Ve OKU kendini…
işte bir ayetten başka bir ayete geçiş.
“KENDİLERİNE“yi çözmek için KENDİni okuman-tanıman gerek.

Vee Alak Suresi.
OKU yaratan Rabbin adına
O, insanı sevgi ve alakadan yarattı
Oku! Zira Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
O, insana (bilgiyi) kalemle(kaydetmeyi) öğretti.
O, insana bilmediklerini öğretti…

Ve devam edip gidiyor ayetler..
Ve kaldım… KENDİLERİNE de…
Ve işte böyle sen KENDİ olarak Rabb’ini dinlersen sana neler öğretecek..

İLİM VERİLMİŞ OLANLARI inşaallah bir daha ki buluşmamızda inceleyelim birlikte isterseniz…

önce KENDİmiz olarak…
Sürçü-lisan ettimse affola…

İlim, ilim bilmektir.
İlim, kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır…

Vesselam..
İclalgül Gölgeli
18.2.2021

Tepkinizi İfade Edin

Paylaş Tweet