Firavuna git !
Neyle ?
Elini koynuna sok !
Ee ?
Çıkar şimdi !
Oo ! Işıl ışıl bembeyaz.
El ve Beyazlık,
Beyaz El…
O elindeki nedir ey Musa !
Değnek, sürülerimi güderim, onlara yaprak silkelerim
Firavuna bunlarla git ve ona haddini bildir !…
Ne yapacağım Rabbim, kafasına mı vurayım asayı !!!
Ne şimdi bunlar ?
Şimdi içimizden bir babayiğit Birleşmiş Milletler salonuna gidip salonda elini koynuna soksa ve bembeyaz çıksa, ya da elinde bir asa ile salona dalınca yere atsa ejderha olsa acaba BM ve BM’nin katil beş daimi üyesi
“Allah belamızı versin biz hata ettik, mazlumları katlettik, kusurumuza bakmayın !” derler mi ?
demezler..
Zaten elimiz de beyaz olmaz. Çünkü Allah’ın Sünnetullahı’nda asla bir değişiklik olmaz !
Peki ama Musa’ya bembeyaz olan el ya da yere atınca ejderha olan asa bize şimdi niye olmuyor? Oysa şimdilerde Firavunlar kıtalar dolaşıyor !
Firavuna git, beyaz el, asa..
İşçileri, köleleri, paryaları emek ve özgürlük için harekete geçir demek bu.
Mısır tarihine dalmayınca, Musa’nın on beş yıl süren göze göz, dişe diş mücadelesini okumadıkça anlamıyoruz bunu.
Mısır’ın tarihsel arka planına baktığımızda sendikal hareketi başlatıp Mısır’ın altını üstüne getiren Musa’nın emek ve alınterine dayanan büyük bir isyana imza attığını görüyoruz.
Elindeki bu büyük gücünde,
işte Rabb’imizin “Firavuna işte bunlarla git” dediği şeyler.
“Harama bulaşmamış el”,
“emek ve alınterine dayalı güç.”
Karşısında Firavun bile dayanamadı bunların. Çaba ve gayretten başka bir şey değil beyaz el ve asa. Yoksa sihirli değnek ya da göz boyama şeysi değil Musa’nın Firavun karşısına çıktığında ortaya koydukları. O yüzden Sen de çaba sarf et, gayret et,
Beyaz Elin ve bir ASA’n olsun. Firavunları devirecek bir El ve Asa.
Kur’an bu gibi meseleleri niçin böyle anlatıyor ?
Biz Kur’an anlatımlarını, zihinsel bağlamda, adeta bir ÇOCUĞUN dinlediği gibi dinler ve anlamak isteriz.
Oysa tiyatroya gidince yahut filmlerde, kitaplarda gördüğümüzde hiç birimiz
bulutların dans ettirildiğinde,
dağların konuşturulduğunda,
soyut düşüncelerin sembollerle bir kişi ya da cisim ile dile getirilişinde “hopp abi bi dakka ya dağlar konuşur mu bizi niye kandırıyorsunuz ! paramızı geri verin…” demeyiz.
Çünkü biliriz ki diğer araçlarda olduğu gibi tiyatro sahnesindeki tüm argümanlar sadece bir fikir, düşünce ya da anlatımı aktarım araçlarıdır. Sinemadaki sahneler de böyledir. Çok uzun süren süreçleri bir saate sıkıştırıp anlatmanın ve muhatabın zihin dünyasında canlandırmanın bundan başka bir yolu yok !…
Kıssalarda aktarılan anlatımlarda aynen böyledir. Olayların NEDENİ ve SONUCU Tarihsel bir gerçekliktir. Ancak olayın aktarım formu GERÇEK değil OLAĞANÜSTÜ dür. Çünkü sözlü kültürde aktarım formları, buna müsait bir algı düzeyi sunarlar. Peygamberin döneminde Kur’an mucizeleri için hiç bir soru ve tartışma olmamasının nedeni budur. Yani onlar bir kavganın içindeyken aktarılan bu formlardaki biçimleri değil form olarak sunulan olayın NEDENİ ve SONUCU ile verilen MORAL ve MOTİVASYONU aldılar.
Ne yani Allah masal mı anlatıyor ?
Olayı olduğu gibi anlatsaydı ya !
Haşa !
Allah masal anlatmaz.
Yoo, yoo Allah bir hakikati anlatmak için senin zihninde bir tiyatro sahnesi kuruyor. (bakara 26- sivrisinek meselesi)
Sen ise Allah’ın vermek istediği mesajdan ziyade sivrisineğe, ya da aktarılan kıssada ki sahneye,
dekora,
kostümlere takılıyorsun !
Allah bu aktarım formunun içinde geçen biçimleri bir TASVİR olarak anlatır ancak biz onu NESNEL GERÇEKLİK yapma konusunda ısrar ederiz. Bunu yaparken de sürekli Kur’an’daki “Allah’ın Sünnetullahında bir değişiklik bulamazsın” ayeti ile çeliştiririz.
Kıssaların detaylarına takılmayın Arkadaşlar,
Bak bi daha söylüyorum;
Canım abem canım ablam,
Kıssaların detaylarına takılmayın…
Kur’an kıssalarında detaylara odaklandığınızda ana fikri ıskalarsınız. Bunu yaparken anakronizm’in dibini sıyırıp yorum üstüne yorum patlatırsınız. Bu farklı yorumlar birbirini beğenmez ve bu nedenle fırkalaşır bir süre sonra birbirinize küsersiniz. Sonra Hüseyin abiyle Melike teyzenin bu ay ki kirasını ödeyemediğinde “Allah yardım etsin” diye dua eder yanlarından geçer haftada bir ders yaparken bir araya geldiğiniz gibi bir araya gelip SALAT’ı ikame edemezsiniz.
Gel şimdi sana Mağara Arkadaşlarından söz edeyim
Ha evet yaa, yanlarındaki köpek miydi ?
!…
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
