Yaş Elli
Hikayenizin başladığı gündür, doğum günleri…
Hayatımızın çocukluk, gençlik, orta yaş ve yaşlılığında farklı bakıp farklı görüyoruz doğum günlerini…
Çocukluktan, gençliğe geçişte her yaş sizin büyüme yolunda serüveninizdir. Hızlı geçsin diye umsanız da, ağır ağır geçecektir çocukluk yılları…. Adeta tadını çıkar bir daha bu dönemin olmayacak ve sen bugünleri özleyeceksin dercesine…
Gençlik yaşları. Başınızın üstünde kavak yellerinin estiği, bir çok ilki yaşadığınız yıllar. Mezuniyet, aşk, iş, evlilik ve çocuk. Bu süreçte öyle bir koşturmaca da geçiyor ki, yılların farkında olmuyorsunuz bile…
Sonra bir bakıyorsunuz kırklı yaşlar. Farkındalıkların arttığı, hayat tecrübeleri ile o farkındalıkların yoğrulduğu, taşların daha bir yerine oturduğu dönem. Hayata bakışınızın netleşmesi, kendinizi hakkıyla tanıyor olmak, bir çok olaya yaşananlara bakışı da değiştiriyor. Yaşadıklarınızdan daha fazla zevk alıyor, elinizdekilerin kıymetini daha farklı biliyorsunuz.
50’li yaşlar…
Yaşamadan, sadece ezberden söylem olur ve söylemde kalır. Yaşayıp göreceğiz fakat, bir duralattı 50 yaş… Sona doğru hızlı gittiğinizi daha net fark ediyorsunuz. Farkındalıklarınızın artması, hayatı daha farklı görmenize, hayattan, ikili ilişkilerden, kendinizden ne beklediğinizi net görmenize sebep oluyor. İnsanlara, olaylara fazla takılmadan almanız gerekeni alarak ilerlemeyi öğreniyorsunuz.
Yaş almak fiziksel bedenin deforme olmasıdır aslında. Gerçi günümüzde bu deformasyonu en aza indirmek için bir çok imkan var ve insanlar imkanları ölçüsünde bu fırsatları değerlendiriyorlar. Yine de fiziksel yıpranma kaçınılmaz, 20’li yaşlarda olduğunuz gibi olmuyor eforunuz.
Ruh, bilinç yönünüz ise günden güne gençleşirken hayat tecrübeleri , farkındalıklar ile beslenip güzelleştikçe güzelleşiyor.
Düşünmeden edemiyor insan, bu bilince, farkındalığa gençken varsaydım diye, fakat; fark ediyorsunuz ki, o yaşlarda yaşananlar yaşanmasaydı, hatalar olmasaydı, şimdiki siz de olmayacaktı.
Velhasıl kelam dostlar, sona doğru gittiğimi bana bağıra çağıra söyleyen bir yaşa da girmiş olsam, sevdim bu yaşımı da. “ Her yaşın ayrı güzelliği var” sözünü deneyimleyerek öğreniyorum, bana “bir dur “ deyip, bir iç muhasebeden geçirtip bu yazıyı 9 Şubat’a yazdırmadıysa da “hoş geldin yeni yaşım“ diyorum.
Yeşim MIZRAK GEMİCİ
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.