YAZILAR

MAUNLAŞTIRAMADIKLARIMIZDANMISINIZ?

1- Baksana şu kendini dinden sanan ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlara

2- yetimi sahiplenmez,

3- yoksula kucak açmazlar

4- Ve Yazıklar Olsun! Umreye gitmeye verdiği önemi

5- Salat-ı ikame etmek için göstermeyenlere.

6- Takke, tespih ve sakalları dindar görünmekten başka bir şey için değildir.

7- Böylesi kalabalığın, topyekün iyilik önündeki engelleri kaldırmaya güçleri elbette yetmez!

Maun Suresi yukarıda bir kısmını benim çevirdiğim bağlamda kurumsal dine savaşın manifestosudur aslında. Bu Sure’nin çok temel iki olgusu vardır. Surenin bir ve üçüncü ayetleri arası Kurumsal Dindarlığın ağababalarına seslenir. Dinden görünüp üç beş fakire çorba içirip sağda solda çalıştırıp kendi yurdunu Kabe’ye dönüştüren din tacirlerini yerden yere vurur… Yoksulluk miskin doyurma dindarlığıyla asla ortadan kaldırılamaz. Bu tüccarlar Müslümanları ölmeyecek kadar besleyip çok afedersiniz ama çalışkan eşşek yapmak ve her önlerine koydukları otu da kendilerinin ne kadar cömert oldukları hatırda kalsın diye verirler. Fakir bulup sürekli çorba içirirler ama onu mağdur edene sataşmaz, başkaldırmaz ve onunla mücadeleye tutuşmazlar. Kendilerine sürekli muhtaç bir kitle olsun isterler.

Ayetin asıl ve üzerinde durulması gereken diğer bir bölümü ise birinci bölümde anlatılan kurumsallaşmış dindarlığın dümen suyuna gitmenin din sanılmasının büyük bir yanılgı olduğudur. Kurumsallaşmış din, kötülük problemi ile topyekün bu nedenle savaşamaz. İyiliğin kaim ve baki olmasını başaramamamızın nedeni pasif ve kafası miskin kitleler yüzündendir. Kim bu alanda bir aylak ve miskin birey yetiştiriyorsa İslam onun düşmanıdır. Muhammed a.s bu nedenle Mekke ve Medine de bir tekke kurmadı ve hiç kimseyi bu tekke önünde miskin eylemedi. O muhtaçlığın bir hak ve adalet sorunu olduğunun farkındaydı ve o bu hastalıklı yapıyı meydana getiren unsurlara karşı savaş açıp mücadele etti.

Bunun için, sabah akşam TV’lere çıkmadı. Gündemin dümen suyuna gitmedi. Gündemin “sakız orucu bozar mı?” gibi saçma sapan sorularını cevaplamadı ve gündemi her zaman kendi oluşturdu. O, varoşlardan çıkıp filozof ve ya sofican takılmadı. Budist rahipler gibi miskinliği tercih edip sarayların sundukları ile yetinen dilencilerden olmadı. O sokakta dayak yiyen bir kadından taraf oldu. Doğum yapacak annelerin çetelesini tutup kız çocuklarını gömmesinler diye ayaklarına kapandı. Faiz lobisiyle başını belaya soktu. O, BÜYÜK MESELEYİ anlamış BÜYÜK FOTOĞRAFI DA GÖRMÜŞTÜ. O yüzden O nu çok seviyorum. Gül kokulu, inci dişli, sürme gözlü olduğu için değil. O bir kavga adamıydı, dava adamıydı. Orduları vardı ama onu kan tutardı.

Ahh be iki gözüm Muhammedim, Seni çook özledim.

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu