YAZILAR

Anılar paylaşıldıkça canlı kalır

Bir lakap nasıl takılır. İşte size bir örnek.Sivas Kangal da yaşayan ailemin ilk çocukları Abdurrahman abim dünyaya gelir. Ailenin ilk çocuğu olunca her istediği alınır ve şımarık büyütülür. Dedim ya ilk çocuk olunca ailenin sefasınıda cefasınıda çeker. Daha küçükken tutturur bir inat,_ her çocuğun bir eşeği var ama benim yok. diye başlar ağlamaya. Bir türlü ikna edilemez. Bu isteğinden usanan rahmetli babam nihayetinde bir eşek alır getirir. Muradına kavuşan abim sanırsınız mersedes alınmış gibi sevincinden geçilmez. Ancak bu sevinci 3 gün sürer.

Ağlaya ağlaya eve döner. Korkudan ödü patlayan canım annem koşarak sarılır ne oldu diye. Afacan mı afacan olan abim, _ eşeğin üzerinde giderken eşeğin teperek attığını söyler.Böylelikle eşek sevdası başlamadan biter.Daha sonra bisiklet hatta Java( motosiklet)e kadar tükenmez istekleri. Ve hepside alınır. Allah’tan babamın maddi durumu iyi olduğu için hepside karşılanır.Malum sinemamız olunca 1971 de bizim ailenin adı sinemacıya çıkar. Ve 19 yıl süren bir meslek ve işletmecilik devam eder. Sinemamız hem nişan ve düğünlere,hem müzik konserlerine hemde okul müsamerelerine arada bir gelen sihirbaz gösterilerine kiraya verilir. Sinemacı olunca bizim ailede müzisyeninden,tiyatrocusuna,senaristinden yönetmenine kadar her bir sanatçısı peydah olur.

Yine afacan abim bir okul proğramında Nasreddin hocanın bir fıkraasını canlandırmaya karar verir. Senaryo gereği eşeğe ters binmesi gerekir. Öğretmenleri sahneye canlı eşeğin çıkmasının sakıncalı olduğunu ne kadar anlatsalar da afacan abim onları ikna eder. Sahnede perdeler çekilir, ışıklar kapatılır. Bu arada koca kavuk ve cüppesiyle eşeğe ters binen Abdurrahman abim sahneye çıkar. Perdeler açılıp ışık yanar. O tatlı görüntüyü gören seyirciler birden çoşkulu bir alkış ve ıslık sesleriyle ortalığı inletir. Neye uğradığını anlayamayan zavallı eşek birden ürküp abime tekme atarak sahneden seyircilerin arasına dalar. Ancak olanlar olmuş zavallı abim kavu bir yerde kendiside sahneden aşağı yuvarlanmaz mı!….Bütün seyirciler kahkahaya boğulur. Henüz ilkokula giden Abdurrahman abimin o günden sonra adı ve lakabı hoca olarak kalır.Afacanlıklarla geçen abimin 15 yılı,. babamın yağdonduran mevkiinde arabalarının karda kalıp üşümemek için çalıştırdıkları egzosun önünü karın kaplaması sonucu 5 arkadaş birlikte zehirlenerek ölmeleri sonucu son bulur.Anılar paylaşıldıkça canlı kalır. Kalın sağlıcakla!….EMİNE TOKMAK AKTAŞ

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Emine Aktaş

Emine Aktaş, 1971 yılında Sivas'ın Kangal ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Kangal'da tamamladıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandı fakat başörtüsü mağduru olarak okul hayatına son vermek zorunda kaldı. . Kangal'da verdiği mücadeleler, tehditlerle son bulunca iki kardeş bir anne olarak, Sivas'a hicret etti. 10 yıl kadar koyu tarikat müntesibiyken tanıştığı Yaşar Nuri Öztürk ve Muhammed Esed mealiyle tamamen Kur'an'a adanan bir hayat, aktif çalışma ve araştırmalarıyla kendi eğitimini devam ettirmiştir. 90'lı yıllarda aktif siyasi hayatı da yaşayan Emine Aktaş, 2000'li yıllardan sonra tamamen Kur'an'i çalışmalara kendini adamıştır. . Eğitim ve araştırmalarına sivil olarak devam eden Emine AKTAŞ, Sivas Ab-ı Hayat Dergisi Yazı İşleri Müdürü, Araştırmacı, Yazar, Senarist, Yönetmen ve aynı zamanda organizatör olarak hayata değer katmaya, emek üretmeye gayret etmeye devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu