Amacım kimseyi üstün ya da aşağı göstermek değil, amacım sadece ufacık bir gözlem yapmak. Naçizane erkek ve kadın dünyasına bakmak istiyorum sizlerle bu hafta. Beni bu konuya iten sebep saygıdeğer Huriye Martı’nın Diyanet İşleri Başkan yardımcılığına atanmasıdır. Kadın ve erkek birbirinin o kadar benzeri ve bir o kadar farklısı. Fark sadece fizyolojik farklılıklar değil tabi ki. Düşünme yapısında, anlayışında, kavrayışında, ruhunda kendisini gösterir. Bu farklılık en büyük zenginliktir aslında. Kur’an-ı Kerim bir kıssa anlatır bize hisse almamız adına. Süleyman ile Belkıs’ın hikayesi… Süleyman, nice zenginliklerle dolu ve dönemin güçlü ülkelerinden Sebe ülkesini almak ister ve kraliçe Belkıs’a yüreklere korku salan bir mektup gönderir. Bundan sonrasını Kur’an-ı Kerim’de Rabb’imiz ballandıra ballandıra anlatır. Bir kadın aklını, onun ruhuna koyduğu inceliklerin tezahürünü net bir biçimde ifade eder. Ayeti aynen alıyorum: Sebe kraliçesi mektubu alınca siz,ey seçkinler dedi. Elime çok önemli bir mektup geçti. Evet o Süleyman’dan gelen bir mektup. Bu mektup şöyle başlıyor. Rahman Rahim Allah’ın adıyla: Bana karşı büyüklük taslamayın ve bana gönülden teslim olmuş olarak gelin! Sebe kraliçesi dedi ki:”Siz ey seçkinler! Karşı karşıya kaldığım bu konuda bana kanaatlerinizi bildirin! Sizin katkınız olmadan bu konuda kestirip atmam doğru olmaz.” Seçkinler şöyle dediler: “Biz güçlüyüz ve caydırıcı şiddette bir askeri güce sahibiz. Yine de emir senindir. Şu halde ne emredeceğine sen karar ver!” Sebe kraliçesi:”Bakın” dedi. Krallar bir ülkeye ne zaman zorla girmişlerse, orayı perişan etmişler, üstelik oranın soylu insanlarını zelil kılmışlardır: Vakıa, bunlar da öyle yapacaklar.İşte bu nedenle ben onlara bir armağan göndereceğim ve bakacağım,elçiler nasıl bir haberle dönecekler.” (Neml Suresi) Buradan yola çıkarak diyorum ki: Kadın aklı, şefkatin, merhametin, empatinin kaynağıdır. Kadını kadın yapan bir organ vardır: Rahim. Rabbimin tabiriyle sizin tiksinip atacağınız bir meninin can bulduğu, kan bulduğu bir organ. İngilizcede karşılığı “Womb”. Bir şeyin ilk defa yaratıldığı organ diye geçer. Rabbimin adından ad verdiğimiz Rahim sıfatı ne anlama geliyordu hakikaten? “İyi kötü ayırt etmeden yarattığına nimet veren.” Bu organa sahip olmak o kadar kolay değil. Allah’ın tekvin sıfatına en yakın olandır kadın. Rabbim yaratma sıfatını onun vücudunda gerçekleştirir. Büyük bir nimettir bu. Ama nedense Salih peygamberin hikayesindeki “kayanın içinden çıkan deve kadar ilgi çekmez.”Kadının dünyası en fazla şefkati, anlayışı, toleranslı davranmayı hak eden dünyadır.” Yeni doğum yapmış kedi ya da köpeklerin gözlerine baktınız mı hiç? O sarkan memeleriyle anneliklerini öyle hissettirirler ki göz bebeklerine baksanız yavrularını göreceksiniz neredeyse. İnsan ya da hayvan fark etmez, dişi olmak ayrıcalıktır ve pozitif ayrımcılığı hak eder. Unutmamalıdır ki Allah var oluşumuzu ve neslimizin devamını birbirimize bağladı. Anlatmak istediğim aslında şu: Ataerkil toplumlarda kadının sesi kısık kalmıştır ya da yok sayılmıştır. Benim tüm yazı boyunca olumlu göstermeye çalıştığım özellikleri eksiklik olarak gösterilmiştir.O sebeple bir çok meseleyi şiddetle çözen bir toplum olduk.Şefkatle değil. İstediğim kadın eli,kadın yüreği değsin birçok meseleye. Hatta dünyaya bir Belkıs eli değsin. Ama içimi kanatan ve sevincimi kursağımda koyan asıl şey, kadınlar dış dünyaya açılmadan önce,”dış dünyada nasıl var olunur” eğitimi alıyorlar. Ve kadın kimliğinden, kadın aklından soyunup, erkek oluyorlar. Başka ülkelerden bahsetmiyorum. Türkiye’de kadın başbakan, kadın milletvekili, kadın CEO, hatta kadın Diyanet İşleri Başkan yardımcısı bile sevindiremiyor beni. Fizikleri Belkıs, ama ruhları öyle mi bilemiyorum. Eğer bir ülkede sorunlar şiddetle çözülüyorsa, bir kadından doğup, aklından akıl alarak büyüyen bir erkek, başka bir kadını hakir görüyorsa ve aç çocuklar varsa o ülkede (en çokta sevgiye aç) orada fıtratına yabancılaşmış bir kadın problemi vardır.Benim ülkem ise karnı tok ama yüreği sevgiye aç çocuklar ülkesi. En acısı da o ülkede töre cinayetleri işleniyorsa,o ülkenin anaları çoktan ölmüş demektir. Tüm dünyaya Belkıslar eli değmesi dileğiyle… Selam ve dua ile… |
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
Burada kadın ı ilahlaştırıp onu yaratanı ve maksadını geri plana iterek feministliği yazının içerisine gizliyorsunuz.kadını yaratan onun yerini de değerinide tayin rtmiştir.kadını erkek için çekici halde yaratmış ama bu çekiciliği istismarı yasaklamıştır.bu yazıyı yazan lütfen bu istismarın,teşhirciliğin,dünyaperestliği de yazarsa onun iyi niyetine inanırım.