Bayram geldi neyime,anan anam garibem;
Kan damlar yüreğime,anam anam garibem;
Yaralarım sızlıyor,anam anam garibem;
Kan doldu yüreğime,anam anam garibem…
Cemil Cankat
Rahmetli Cemil Cankat’ın türkü yapılmış sözleri geldi aklıma. Aslında aklıma gelmek değil; içinde olduğumuz, sürekli söylediğimiz sözler… “Bayram gelmiş neyime”.
Korkunç günlerden geçiyoruz toplum olarak.
6 şubat kara miladın bıraktıklarını yok etmeye çalışırken;
ramazanın son günleri ve bayram geldi çattı.
Bilinen 55 bin, bilinmeyen belki 100 bin insanımızın kaybı ve evsiz yurtsuz kalmış, yurdun dört bucağına dağılmış; yetim, öksüz, garip, fakir, çaresiz, yorgun yürekler…
Sanki koca bir kabustan uyanacağız ve her şey güllük gülistanlık olacak…
Tabi ki hayır!
5-6 yavrusunu birden toprak altında koymuş, eşini, ana-babasını diri diri gömmüş yüreklere bir sorsanız ya; “bayramdan beklediğiniz neler?” diye… Bazen diyoruz kendi kendimize; “yeter artık ya, paylaşmayın şöyle acıları, kayıpları, yıkımları… Acılardan beslenmeyin” diye. Bilmiyoruz ki o acılar artık onların katıĝı oldu. Sonradan yüreğimle özür diliyorum onlardan, onlar bilmese de…
Şehirlerin büyük bir yüzdesi boşaldı başka şehirlere. Kimisi, varsa yakınları onların yanına; kimisi yüreği zengin güzel insanların yanına, kimisi tek başına bir oda bulmuş sığınmaya çalışmış ve çeşitli yerlerde günlerin çabucak geçmesini bekleyip dururken; işte bayram da geldi çattı…
Zorunlu bir itikafın içerisinde demlenip duruyorlar garibanlar. Çaresizliğe teslim, kayıplara hüzün, yıkıntılara ve memleketsizliğe, evsiz barksız kimisi köksüz bir şekilde bayramını karşılarken; kimisi de “umrumda mı dünya, gül oyna neşelen düşünme derin, umurunda olmasın bu dünya senin” şarkısını hayatından hiç bırakmamacasına yürüyüp gidiyor. Oysa çok değil, 2.5 ay önce aynı şarkıları bizler de söylüyorduk.
Allah bu acıyı bir daha kimselere yaşatmasın, görmeyene de göstertmesin.
Zor kardeş, ateş düştüğü yeri yakar.
Haa, şunu söylemek istiyorum;
bu insanlar acıdan beslenmiyorlar, acıyı köküne kadar yaşıyorlar, tarifsiz…
Peki ne yapmalıyız?!
Kimin yarasına nasıl melhem olabileceksek, öyle olalım. Artık şarkı söyleme vakti çoktan geçti. Artık birlik vakti, nasıl yardımcı olabilirimin vakti, itikafınız yardımlarınız olsun, garipleri saran yürekleriniz olsun, onları tutan elleriniz olsun, yüzlerine tebessüm konduracak bir çift sözleriniz olsun, onları umutlandıracak bir nefesiniz olsun; kısacası iyiliği yeniden büyütmek ve yeşertmek için bir yüreğiniz, bir emeğiniz olsun. Unutmayın ki bunlar da geçecek ve bizler yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla kalacağız. Kayıplarda kazançlarımızı artıracak çabalarımız olsun.
Bayram, gülmeyi unutmuş kardeşlerimizi güldürmeye çalışmak olsun. Şimdiden tatili hangi kardeşimizin yüreğinde misafir olacağız, şimdiden rezervasyonlarımızı yaptıralım lütfen!
Haydi şimdiden bayramlarınız mübarek olsun.
Depremzede
İclâlgül Gölgeli
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
Bayramı bayram yapan kardeşlerimizin akrabalarımızın mutluluğu sevinci evlerde pişiren yemekler tatlılar yapılıyordu bunları biliyorduk yapıyorduk seviniyorduk 11 il acıdan kıvrınırken bayram bizim neyimiz e çok doğru söyledin dediğin gibi az çok demeden insanların sevindirmek biraz yükünü azaltmak için çalışmak lazım yapmaya çalışıyoruzda elhamdülillah Allah ibadetide yük almayıda sürekli olanı istiyor elhamdülillah bunun bilincindeyiz senin gibi bir ablamız var hertürlü maddi manevi desteğini veriyor sırf bize deyil her insana darda olana yardım için çırpınıyorsun elhamdülillah Allah yar ve yardımcımız olsun hep beraber bu yükü kaldırmayı sürekli nasip etsin ???? emeğine sağlık
Kalemine güregine saglık ablam yanan yüreklere su serptin Allah razı olsun
Nasılda sıcak ve gerçekleri anlatan bir yazı hocam, benim ekleyeceğim ateş düştüğü yeri yakıyor,
Allah razı olsun