DENEMELER

ŞİFA BİZ/DE/DİR

Ne demiştik…?!
Hastalık yoktur; hastalığa sebep olan duygular ve o duyguların sıkışmışlığı, daralmışlığı, ifadesizliği ve kırgınlıkları vardır… Yaşam tecrübesi dediğimiz olumsuzlukların temelini attığı durumlar vardır…

Bedenimizi dinleyelim…; o bize neler olduğunu, ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu, nasıl bir işleyiş içinde olduğunu ve ne yapmamız gerektiğini söyler…

Şimdi gelin organlarımıza yoğunlaşalım ve bakalım aslında bize ne demiş…?

“Midemiz ağrıyorsa; yaşamımızda olan her şeyin bizim en yüksek hayrımıza olduğunu bilelim ve sevgiyle hazmedelim… Rahatlayalım. Her türlü hazımsızlıklarımızı idrak edelim…

Boynumuz ağrıyorsa; olaylara farklı açılardan bakıp pozitif taraflarını görmeye çalışıp, şimdiki bakış açımızın doğru olmayabileceğini idrak ederek inadı bırakalım…

Belimiz ağrıyorsa; paraya olan kötü/olumsuz/yanlış/bereketsiz bakış açımızı fark edip değiştirelim ve maddi konularda daha geniş ve olumlu düşünelim…

Ayak ve bacaklarımız ağrıyorsa:
Sol taraf için ; geçmişle bağlarını kopartıp geçmişte yaşamaktan vazgeç.
Sağ taraf için ; gelecekten korkma, kendi geleceğin için ÖZ’e ve akış’a güvenelim!!!

Başımız ağrıyorsa; değersizlik ve ilgisizlik duygumuzun farkına varalım ve artık kendi kendimizi önemseyerek sevelim!…

Geceleri uykumuzda dişlerimizi gıcırdatıyorsak; biriktirdiğimiz öfkeleri serbest bırakalım!…

Gözlerimizde bozukluk ve ağrı varsa; görmemiz gereken neyi inatla görmek istemiyorsak, kaçınıp sakınıyorsak bunun farkına varararak, görmeyi ve idrak etmeyi seçelim…

Kulaklarımızda ağrı varsa ve duyma bozukluğu yaşıyorsak, inatla kendimizi etrafın ve de kendi iç sesimize kapatmadan, duymayı seçelim, o seslerden bize mesaj var bunu bilip ve hatırlayalım!…

Regl ağrılarımız varsa; dişiliğimizi ve bunun bize sunduğu avantajları idrak ederek sevgi ile kabul edelim ve rahmete çevirelim…

Sırtımız ağrıyorsa; suçluluk ve başarısızlık duygusundan vazgeçelim !

Omuzlarımız ağrıyorsa; başkalarının yüklerini, sorumluluklarını, dertlerini taşımaktan vazgeçmenin zamanı gelmiş de geçiyor bile! Kambur olanlardan kurtulalım!…

Boğazımız ağrıyorsa; kendimizi sevgiyle ifade etmeyi seçerek, çekingenlikten , utangaçlık ve edilgenlikten vazgeçelim…

Alerjimiz varsa; kendi gücümüzü, kapasitemizi, cevherimizi ve melekelerimizi reddetmeyi bırakalım. Kime alerjimiz olduğunu düşünelim! ve serbest bırakalım.

Diş ağrımız varsa; kararsızlığı bırakma , belirsizliklerden kurtulma, endişelerden sıyrılma vaktimiz gelmiş de geçmiş demektir… Sağ taraf diş ağrıları eril enerji, sol taraf dişil enerji bağlantıları ile ilgilidir…

Bağırsaklarımızda problem varsa; ihtiyaç duymadığımız, gereksiz, faydasız şeyleri atmanın zamanı geldi de geçiyor demektir…”

Ve
En önemlisi de
Kalbimiz ağrıyorsa; onun içerisi nefret, kin, öfke, kayıp ve hayalkırıklığı ile dolduğundandır. Onları ordan söküp atalım. Yalnızca SEVelim…

SEVelim çünkü,
SEVGİNİN girdiği yere ŞİFA kendiliğinden gelir.
Gerçek şifa, salt ve saf SEVGİ iledir…

Kendini bu şekilde hasta edebilen insan, yine aynı şekilde şifalama, değerli kılma ve yüceltme özelliklerine de sahiptir!… Hangisini tercih eder, seçer ve öncellersek o gerçekleşir…

Sevgiyle Güzel Ruhlar…🌹🌹🌹
Peri’han Taşdemir Taylı…🌾🌾🌾

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

5 1 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx