Her İnsan Orijinal Bir Alemdir
Kimse kimseye benzesin, etkilensin, birilerini taklit etsin, başkalarına özensin ve onlar gibi olsun, kendine de verilmiş olmasına karşın diğerlerinin aklıyla veya duygularıyla hareket etsin, kendini unutsun, varlığını başkalarına adasın, kendi dışında herkes ve her şey için yaşasın… diye varedilmiş bir canlı değildir!!!…
Gün geçtikçe daha da etkisini artıran görsel etkinlikler ( filmler, sinemalar, diziler, yarışmalar, saçma sapan sabah programları, klipler, şovlar, özel amaçlı gösteriler, magazin ve paparazzilerden… gerçek yaşamlar olmamasına rağmen…) her birimizi de farklı düzeylerde etkisi altına almaktadır… Her ne kadar “… ben kontrollüyüm, farkındayım, bilinçli kullanıyorum vb. vs…” desek de durumun hiç de böyle bir gerçek olmadığının hepimiz de idrakindeyizdir , inşaallah…
Hepimiz bağımlıyız!
Görsel dijital bağımlılar!
Özellikle görsel zekaya ve hazza hizmet eden bir güç, bu yoldan hepimizi de yönlendiriyor, yönetiyor ve kullanıyor… Kullandırtıyor ve harcıyoruz kendimizi, hem de çoookkk ucuza!…
Eskiden böylesine , insanı kendi olmaktan çıkaran makyaj da estetik operasyonları da hem pek yoktu hem de hiç hoş karşılanmaz ve kabul görmezdi… En aleni olanları Adnan Oktar’ ın Kedicikleri idi… Herkesin ağzına dolanmış, eleştirir, çekiştirir dururlardı… Benim de o aşırı, aykırı ve tek tip görüntüler hoşuma gitmese de o kadar da eleştirmeyelim gün gelir gelen gideni aratır Allah muhafaza derdim ki bu, çok da zaman almadan gerçek oldu, ne yazık ki… Artık eleştirilen, çekiştirilen, aykırı kalanlar ise ağır makyaj yapmayan, estetik görmedik, kuaför ve güzellik merkezlerini doldurmayan , uygulama kullanmayan , doğallığı tercih eden kadın ve erkekler olmuş!!! Dünya tersine dönmüş anlayacağımız!… Her şey çok farklı…Ama insanlar aynı, tek tip, ölçüleri belirlenmiş objeler gibiler!… Aslında canlı bir varlıktan ziyade biyonik robotlar gibiler!…
Bu “özenti” kişilik hallerini sakın ha sadece fiziksel olarak düşünmeyelim!!!Sadece daha iyi anlaşılması için bu örnekler üzerinden yazsam da asıl yıkıcı ve tüketici olanı, özenti sebebiyle öznelliği imha edici olanı soyut, mana, metafizikî, inanç, duygu ve düşünceler üzerinde ki “tek tipliktir!”
Peki o halde gerçek ne ve nasıl olmalı /idi?!…
Söylemiştik ya “ her insan orijinal bir alemdir!” diye…
Bu orijinalliğin, özgünlüğün, farklılığın, kalitenin, bağımsızlığın, öznelliğin, asaletin… hakkının verilerek biz, kendi kendimiz olmayı gerçekleştirerek ve merakımızı kullanıp sürekli yeni şeylerin keşifi içinde sorgulamaya, düşünmeye, öğrenmeye, değişmeye, dönüşerek gelişmeye ve ol’maya devam ederek bunu başarabiliriz sanırım… Biz , beden, akıl, vicdan, zihin, ruh, duygular, sezgiler ve düşüncelerden oluşan muhteşem bir enerjiyiz… Enerjimiz sürekli titreştiği ve yüksek frekanslar yaydığı ölçüde de özgünüz ve özgürüz…
Zira düşük frekanslı kişiler manipülasyona, etki altında kalmaya, yönlendirilmeye ve yönetilmeye komutlu ve koşullu kişilerdir… Güdümlü açık hedeflerdir yani…
Frekansımızı/ enerjimizin titreşimlerini idrak edelim ki her daim yüksek tutmakta bilinçli olalım… Bunun ilk ve her daim en kolay yolu Alemlerin Rabbi’ne sınırsız, koşulsuz, şartsız, kalıpsız, yürekten saf bir teslimiyetle inanmaktan geçer. Bu teslimiyet, bizim insan kalabilmemizin de yoludur….
Robot değiliz, insan yaratıldık!
Bunun değerinin ve ayrıcalığının idrakinde olalım…
Zihinlerimize abdest aldırıp, kendimizi yenileyerek yola koyulabiliriz… Zira fazlasıyla kirle/til/di!!!…
…
Selametle Güzel İnsanlar…🤲☺️🤲
Peri’han Taşdemir Taylı
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.