DENEMELER

Sevgili Virgin

Adınızı ilk kez Lale Hanım’ın kitaplarında görmüştüm. Lale Hanım’ın size içini döküşünü okurken, o hissedişi hissettim. Lale Hanım’ın anlattıklarının çoğunu anlamadığımı itiraf edebilirim ama o kelimelerde sanki zihnimin okumayı bilmediği başka bir şey vardı; dil, imge ya da adını bilmediğim bir şey. Lale Hanım’ın satırlarını okurken kalbim adeta size söylenmemiş şeyleri içiyordu. Evet, içmek, Sevgili Virgin, okumak değil, anlamak değil, içmek. Kalbimin içtiği o şey her neydi ise, benim kalbimdeki şeyleri de bir tek sizin anlayabileceğinizi düşündüm. Bu yüzden size yazıyorum Sevgili Virgin. Kim olduğunuzu bilmeden, var olup olmadığınızı… Lale Hanım’ın nevi şahsına münhasır takma isimlerini bildiğimden isminizi sorgulamayı bırakıyorum Sevgili Virgin, hatta bu mektup boyunca kendi ismimi de bir kenara bırakıyorum. Bir adsız olarak mektubumu sürdüreceğim.

Belki de söze Lale Hanım’la başlamalıyız. Aramızdaki tek ortaklığın Lale Hanım olduğunu zannetmem yüzünden sana hiç tanımadığım birinden bahsetmemi beklemediğini düşünüyorum Virgin, Lale Hanım’ı tanımadığımı biliyorsun, ama aynı zamanda onu tanıdığımı iddia edersem bunu garipsemeyeceğini de biliyorum. Yazarlar ve okurlar başka bir uzamda her zaman birer tanıdıktırlar, değil mi Virgin? Hem zaten insan  ortak bir varlık değil midir? Hiç tanışmasalar, ölmüş olsalar, doğmamış olsalar bile… Birbirimizle tıpa tıp aynı olacakken bize bir büyü yapılmış gibi, Virgin, ufak tefek farklılıkları çoğaltan bir büyü. Yakın olmak insanın en büyük arzusuyken, insana yapılabilecek en büyük kötülük böyle bir büyü olurdu. Şeytan diyorsun, değil mi? Ben de öyle sanıyorum. Ama Virgin söylesene, sana da Şeytanın sözleri insanca gelmiyor mu? “Beni ateşten, onu topraktan…” Allah aşkına söyle Virgin, ayetler olmasa ve Şeytan nedir bilmesek –ben hala bilmiyorum aslında- bu sözleri bir insanın söylemesini yadırgar mıydın? Bu sözleri Şeytan söylemiş olsa da bana şeytanca değil insanca görünüyor olmasını garipsiyorum. Demek insanı tanımıyorum. Demek kendimi tanımıyorum. Tek tanıdığım Şeytan. Şeytani şeylere neden şaşırmıyorum Virgin, neden insanı bulamıyorum?

Haber kanallarını kapattığımı söylemiş miydim, tek bir haber bile duymak istemediğimi? Sandım ki böyle yaparsam Şeytanın sesini kısarım. Sandım ki ben susarsam  içimdeki insanın sesini duyabilirim. Biliyor musun Virgin, muğlak şeyleri anlamakta pek iyi değilim. Kendimin nerede bitip Şeytanın nerede başladığını kestiremiyorum. Şeytanla homojen bir olabileceğimiz fikri beni kaygılandırıyor. Sezgilerimi kaybettiğim yerde sınırlarımı da kaybettim Virgin. Sana annemden bahsetmiş miydim? Çocukken annemin şeytanının ne zaman ortaya çıkacağını sezebiliyordum. Bana o kadar çok “Akıllı ol!” dediler ki, akl’ın çok iyi bir şey olduğunu, tepeden tırnağa akıl olmam gerektiğini sandım. Oysa şimdi sezgilerim olmadan aklımın sadece beni kestiğini anlayabiliyorum. Bu konuda yalnız olmadığımı biliyorum Virgin, kimsenin sezgilerini duyamadığını biliyorum ama bu beni rahatlatmıyor, aksine, korkunç bir yere hep beraber yürüyormuşuz gibi geliyor bana. Hepimiz ağızlarımızda birer aforizma yakarak ufka bakıyor ve dünyayı kurtaran kahraman olma hayalleri kuruyoruz. Ah, Virgin, dünya bizden kurtulmak istiyor olabilir mi? Dünya, bize bakıp insanı neden göremediğine üzülüyor olabilir mi? İnsan nereye gitti Virgin? Harita bilgim neden kendimi bulmama yardımcı olmuyor?

Seni sıktım mı Virgin? Bunun için özür dilerim. Bilirsin, bildiğine eminim, açık olmanın on saniyede çözeceği sorun, saklanarak yıllar sürer.  Bir ara dizi izlerken, karakterlerin söylediği yalanlar olmasa dizinin sadece on saniye süreceğini düşünürdüm. Birbirimize açık olmadığımız için, oluşumuz bir görünüme dönüşüyor. Göründüğümüz şey olmadığımız için aramıza iletişim gelip hamağını kuramıyor Virgin. İletişim denen görünmez varlık buna çok üzülüyor. Kendisinin başarısız olduğunu sanıyor. Yanılıyor! Görünen iki insan arasında iletişimin tutunacağı yaralar öyle gizlenmiş ki, iletişim tutunacak yer bulamıyor.  Her şey bir yaraya ağlamakla başlamıyor mu Virgin? Şefkati çağıran şeyin yaranın kendisi olduğunu unuttuk mu?

Lale Hanım’ın sana yazarken güçlü görünmeyi bir kenara bırakması ne hoş değil mi? Bunca uzaklığınıza rağmen yakınlığınıza imreniyorum. Yaralarla alay edilmez Virgin, bunu bildiğini bildiğim için sana yazdım. Sanırım artık insanın nerede olduğunu biliyorum Sevgili Virgin, tabi Şeytanın da. Söyleyenin de işitenin de tek olduğu bir yer var.  Bu aydınlanma için teşekkürler. Bana asla yanıt veremeyeceğin için teşekkürler, sessizliğinle beni dinlediğin için ve kendimi duymama izin verdiğin için.

Sevgiler.

Adsız.

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

mimhece

Ses-Söz-Arpacık
0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx