
Bir iş adamı arkadaşıyla yürürken, her zaman gazetesini aldığı bayide durur.
.
Adama ‘Günaydın’ der güler yüzle.
.
Satıcı ekşi bir suratla ve gayet kaba bir şekilde gazeteyi uzatır.
.
İş adamı gülümseyerek teşekkür eder, giderken de ‘İyi günler’ der.
.
Arkadaşı şahit olduğu bu kabalıktan şaşkın, ‘Bu satıcı hep böyle kaba mı davranır?’ diye sorar. ‘Evet, ne yazık ki öyle’ diye yanıtlar iş adamı.
.
Arkadaşı, ‘Peki, sen hep böyle nazik ve kibar mı davranıyorsun bu adama?’ diye üsteler.
.
‘Evet’ der iş adamı.
.
‘Peki, o sana böyle kötü davranırken sen niye ona ısrarla iyi davranıyorsun?’ diye merak eder arkadaşı.
.
İş adamı gülümseyerek, ‘Onun tavrının benim tavrımı etkilemesine izin veremem. Onun gibi davransaydım, benim davranışımı o belirlemiş olurdu. Günümü ona öfkelenerek berbat etmeye hiç niyetim yok. O mutsuz olmayı seçiyorsa, bunu değiştirmeyi de yine sadece kendisi seçebilir. Ama bir şey kesin. Nasıl hissedip davranacağıma başkalarının karar vermesine izin vermem.’
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.