Risale Okuyanın Kuran Okumasına Gerek Yok mu ?
İsmimi Bediüzzaman’dan alan birisiyim. Ben kendimi bildim bileli, babam evde Bediüzzamn Said Nursi’nin kaleme aldığı Risaleleri okur. Hatta annem bana hamile iken, Said Nursi’nin hayatını okumuş, yaşanmış olan o çileli hayattan etkilenmiş ve bana ismimi vermiş.
Çocukluğumuzda babam evin duvarlarını Bediüzzaman’ın sözleriyle süsler, bazılarını bize ezberletirdi. Sözler kitabından ezbere bir sayfa açar, bize okur, okuturdu. Bana hediye olarak aldığı ilk kitap yine Bediüzzaman’a aitti. Bütün kitaplarını okumamış olsam da, ne kendisine ne eserlerine yabancı biri değilim.
Bana birisi gelip ‘Bediüzzaman’ın Risalelerini okuyalım mı?’ diye sorduğunda hep aynı cevabı veriyorum: ‘Elbette okuyun. Çok istifade edersiniz. Ancak sadece Bediüzzaman’ın Risalelerini okursanız hata yaparsınız. Mutlaka farklı yazarlardan da istifade edin’ diyorum.
Böylesi bir girişten sonra, neden bu yazıyı yazdığımı kısaca anlatayım. Sürekli Bediüzzaman’ın Risalelerini okuyan ve okutan bir dostum, ‘Risale okuyanın Kur’an okumasına gerek yok’ deyince çok üzüldüm. Aynı haftalarda Prof. Dr. Ahmet Akgündüz bir basın toplantısı düzenledi. Bediüzzaman’ın Peygamber soyundan gelen bir ‘seyit’ olduğunu belgeleriyle ispat ettiğini duyurdu.
Risaleler Kur’an Tefsiri mi?
‘Sürekli Risale okumayın. Mutlaka farklı yazarlardan istifade edin. En önemlisi de Kur’an meali – tefsiri okumayı ihmal etmeyin!’dediğimde, ‘Risaleler zaten Kur’an tefsiri’ diyorlar. Bu sözü ilk duyduğumda ciddiye almadım. Aslında doğru söylüyorlar. Ömrünü Kur’an’a adayan Bediüzzaman’ın bütün eserleri Kur’an’ı anlamak için yazılmış. Kur’an’ın tamamı olmasa da, önemli bir kısmını tefsir etmiş oluyor yazdığı Risalelerle.
Sürekli aynı kişinin yazdığı tefsiri okumak doğru bir davranış mıdır? Bu kişi değil Bediüzzaman, İmam-ı Azam bile olsa, insanlık yaşadığı sürece üzerine bir şey söylenemeyecek bir kitap, bir tefsir yazamaz.
İnsanlığın kurtuluşu
‘İnsanlığı kurtuluşu risalelerdedir’ cümlesine katılmıyorum. Bir insan, hayatı boyunca Bediüzzaman’ın hiçbir kitabını okumasa, çok şey kaybetmiş olmaz. Sadece Kur’an’a farklı bir bakış açısını, ayetlerin farklı bir yorumunu okumamış olur. İnsanlığın kurtuluşu Risalelerde değil Kur’an’dadır. Allah, hiçbir kuluna ‘Risaleleri okudun mu?’ diye sormayacak. Allah katında okuyup hayata geçirmekte sorumlu olduğumuz tek kitap, Kur’an’dır.
Bediüzzaman Peygamber soyundan mıdır?
Hollanda Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi’nin anne soyunun İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in torunlarından Hz. Hüseyin’e, baba soyunun ise Hz. Hasan’a dayandığını arşiv belgeleriyle ispatladığını açıkladı
Bu haberi okuyunca çok üzüldüm. Birçok eserinde istifade ettiğim Prof. Dr. Ahmet Akgündüz gibi bir hocanın, böylesi konularla uğraşması beni hem üzdü hem şaşırttı. Yaptığı basın toplantısında ‘35 yıllık bir araştırma soncunda bunu açıklıyorum’ gibi bir ifade kullanması, daha garip ve üzücü geldi bana.
Bediüzzaman Said Nursi, yaşadığı hayatla, yazdığı eserlerle kendi döneminin yıldızlarından birisidir. Peygamber soyundan gelmiş olması veya başka bir soya mensup olması, eserlerine artı veya eksi bir değer katmayacak. Koskoca bir Profesör bu kadar sığ bir bakış açısında neden ısrar eder anlamıyorum?
Bu konunun gündemde olduğu hafta, Bediüzzaman’ın eserleriyle sürekli beslenen Senai DEMİRCİ Bey, güzel bir açıklama yapmıştı sosyal medya sayfasından. ‘Bediüzzaman’ın Sözleri Peygamber soyludur. Bu bize yeter’
Aşkın gözü kördür
Bir insana severken aşırıya gitmek veya o insandan nefret ederken aşırıya gitmek, insana hatalar yaptırır. Bediüzzaman ve eserleriyle beslenen kardeşlerim, aşırı seviyor olmanın getirdiği hataları yapıyorlar. Müntesiplerine her gün Risaleleri okutarak farklı kitaplardan istifade etmelerine engel oluyorlar.
Bunu sadece ‘sürekli Risale okuyanlar’ için söylemiyorum. Cemaatinin, tarikatının, hocasının kitaplarını, Allahın kitabından fazla okutanlar ve okuyanlar, Kur’an’ın Müslüman’a yol göstermesine engel oluyorlar. Müslüman, hiçbir kitaba Allah’ın kitabı Kur’an’dan daha fazla değer vermemeli.
‘Ben Mevlana döneminde yaşasaydım Mesneviyi yazardım. Mevlana benim dönemimde yaşasaydı Risaleleri yazardı!’ diyerek, her eserin kendi dönemin meyvesi olduğunu belirten Bediüzzaman Said Nursi’yi doğru anlamayanlar, Risaleleri övmekte ve okumakta çok ileri gidiyorlar bazen.
Risaleleri okumak güzeldir. Sadece Risale okumak yanlıştır.
Sait ÇAMLICA
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.