DENEMELERPODCASTSAĞLIK

Düşünceden Davranışa


Spotify’da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz…
Yerli ve Milli Temizlik Ürünleri
Türkiye’nin İnovatif Yerli ve Milli Temizlik Ürünleri

Daha önce de duygularımızla ilgili konuşmuştuk.
Duygularımız zihnimizle alâkalı, zihnimizde oluşan tablolar, görüntüler, korkular, kaygılar, pişmanlıklar, üzüntüler, sevinçler direk davranışımıza yansımaktadır.

Beynimizin HİPOTOLAMUS dediğimiz bölümü uyananları alır ve ilgili bölümlere aktarır.
HİPOTOLAMUS: Vücudu stabil bir durumda dengede tutan ve hormonları yöneten, endokrin sistemi ile sinir sistemi arasında ana bağlantıyı kuran vücudun akıllı, kontrol koordinasyon merkezidir. Beynin temel vücut fonksiyonlarının çoğunu kontrol eden önemli parçalarımızdan bir tanesidir.

Uyananları alan hipotolamus bunları ilgili bölümlere aktarır ve bir dizi etkilenmeden dolayı beyinde etkili bir öğrenme süreci başlar. Beden ve zihin arasında gidiş geliş olmak üzere çift yönlü bir iletişim oluşur. Yani kaynak ve alıcı arasında sürekli bir iletişim vardır.

Düşünce, duygu ve hareket iletişimi olduğu gibi; hareket, duygu ve düşünce şeklinde de oluşabilir.
Beyin ve düşünceler egzersizlerden etkilenir ve beyin bu egzersizlerden yararlanır.
Zihin bunların gerçek olup olmadığıyla ilgilenmez. Tüm gördüklerini ve tanık olduklarını yine zihninde kanunlaştırır.

Siz zihninizde doğru bir tasarıyı oluşturduğunuz zaman, bu kesinlikle davranışlarınıza yansır. O bizim için çok önemli. Kazandığımız şey ZİHNİ AKTİF TUTMAK olsun.

Zihin sizi olumsuz şeyler için çok güzel programlayabiliyor, bunu çok güzel becerebiliyor.
Aslında bu çift yönlü bir şey. Ama nedense kapatmışız bu şeye kendimizi. Kapatıyoruz orayı ve aslında o olumsuz düşünme becerisindeki kullandığımız başarıyı, olumlular için kullanabileceğimizin farkında değiliz.

Çünkü; olumlu düşünceyi gerçekçi bulmuyoruz.
Çoğu zaman; öyle olursa, böyle olursa, 5 ay sonra, 3 yıl sonra, bilmem ne olursa…
Peki bu oldu mu? Hayır!
Peki bunu niye konuşuyoruz?
Yani; olup olmamasının belli olmadığı bir şey gerçekçi değil ki.

Günlerinizi-aylarınızı olumlu geçirdiğinizde hayatınızda ne olur?
Olumsuz geçirirseniz ne olur?
Diyelim ki önünüzde gireceğiniz bir sınav, yapacağınız, yapmayı düşündüğünüz bir proje, alacağınız bir ev, yapacağınız bir evlilik var. Bunu 3 ay kazanamayacağınızı-başaramayacağınızı-alamayacağınızı düşünerek geçirirseniz ne olur? Tabii ki kazanacağınızı düşünerek geçirirseniz, daha fazla soru çözeceksiniz, daha büyük emek ve çaba göstereceksiniz, daha motive olacaksınız, olayınıza daha çok asılacaksınız.
Sınav kaygınız ve başaramayacağınız düşünceniz daha az olacaktır.


ZİHİN ve DUYGULARINIZI, DAVRANIŞLARINIZLA desteklemeniz, olumlu duşüncenizle ilgilidir.
Kazanma ihtimalini daha çok artıracaksınız.

Davranışınızın olumlu ya da olumsuz olması, sonucu da olumlu ya da olumsuz etkileyecektir.
Olumlu davranış, olumlu zihin-bellek, olumlu zihin de olumlu duygular, olumlu duygularınız da sizi olumlu sonuçlara ulaştıracaktır.


Beyin tarafından bizlere gönderilen mutluluk verici, keyiflenecek bir duygunun, bir takım sinyallerle gülme kasına göndererek kası uyarması, kasta gülme eylemi oluşturur. Ve TİMUS BEZİ uyarılarak bedende mutluluk hormonu ENDORFİN salgılar ve yanak kasları gülümser biçimde yukarıya kaldırılır.

Yüz kaslarının mutsuz ya da ağlar gibi aşağıya çekilmesiyle GÜLEN YÜZ-AĞLAYAN YÜZ oluşacaktır. Bu durumlar insanların olumsuz ya da olumlu düşüncelerini etkileyecektir. Demek ki bir olay yaşadığımızda, olumsuz bir deney yaşadığımızda, onu bir hafta-on gün sürdürmemiz gerekiyor mu? Hayır.
Yani; evet bir şey yaşadık ama on gün boyunca bunu sürdürmek zorunluluğumuz aslında yok. Biz eğer acıdan beslenmek istiyorsak, kurban rolü üstlendiysek bunu o zaman sürdürmeye devam ediyoruz.
Üzüntüyü sürdürmek zorunda olmadığımızı keşfettiğimiz anda; kendimizi bedensel olarak da, duruşumuzu dik, gülümseyen bir hal aldığımızda da değişkenlik meydana getirebiliyoruz.

Başlangıçta belki zorlanacaksınız ve size saçma gelecek ama bir süre sonra alışkanlık haline getirdiğinizde bu ciddi anlamda hayatınızı etkilemeye başlayacak. Olumsuz düşünme nasıl bir alışkanlıksa, olumlu düşünme de bir alışkanlıktır. Farklı yönlerden bakmaktır. Bu yolla düşüncelerimizi değiştirerek öfke duygularımızdan uzaklaşmayı başarabiliriz.


Bize güzel gelen, iyi hissettiren bir şeyin düşünülmesi bedenen de iyi hissetmeyi sağlayacaktır.
Bir eylem yaparken, hedef üzerinde çalışırken o işle ilgili olumlu düşündüğümüzde ,olumlu duygularımız açığa çıkar.

Bunun tersini düşünmek ADRENALİN salgılanmasını artırarak, olumsuz düşüncenin açığa çıkmasına neden olur. Vücudumuzda bir takım kimyasal reaksiyonlar oluşturur ve birtakım hormonlar salgılar ADRENALİN salgıladığımızda heyecanlanırız, yapamayacağımızı düşünürüz.

Zihinsel merkezle-duygusal merkez arasında çok yoğun bir sinir ağı vardır. Bu da çok güçlü bir iletişimde olduklarını gösterir.

Bir şeye yüklediğimiz olumsuz düşünceler, anlamlar bizi öfkelendirir.
Bir kişi, saldırgan, benim kimliğime saldırıyorsa kendi içinde öfkelidir ve bunu fark ettiğimiz anda, bu öfkelerin benimle alâkası olmadığını düşünürsek; O’nun kimliğiyle alâkalı olduğunu fark ederiz.
Karşımızda ki kişileri de bir tehdit olarak algılamaktan vazgeçtiğimizde öfke ve duygu kontrollerinde çok ciddi ilerleme kaydedersiniz.

Geçmişe ait birikmiş ve kemikleşmiş öfkelerimiz, değersizliklerimiz, kaygılarımız ve başarısızlıklarımız da bu şekilde oluşmuştur. Hiçbir şey hayatta her şeyden önemli değildir.

Vesselam
İclalgül Gölgeli

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

İclalgül Gölgeli

İclalgül Gölgeli, 12 kardeşin 9 numaralı, 60 doğumlu Malatya'nın Gündüzbey kasabası'nda dünyaya gelen, yüksek öğrenimini Ankara Gazi Üniversitesi'nde yapan, hayatını kendini ve insan yetiştirmeye adayan bir garip virgülüm. Yazar değilim. Hayatıma dair çok insan hikayeleri biriktirdim. Çok iniş çıkışlarım, çok duraklarım ve yol başlangıçlarım oldu. Kısacası, insan okuyor ve insan dokuyorum. Son nefesime kadar da böyle olacak umuyorum. Saygı selam ve başarı dileklerimi iletiyorum.
4.2 6 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör
Derya
Derya
1 ay önce

Emeğine sağlık abla 👍

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
1
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx