Evrim düşüncesinin Allah inancıyla çeliştiği fikri özellikle ateist, materyalist düşüncede oldukça revaçta olan bir fikirdir. Çünkü bu düşünceye göre evrim teorisi kabul edildiğinde bu, insanların Allah tarafından yaratılmış olduğu tezini çürütecektir. Peki bu önermenin doğruluk payı nedir?
Gerçekte durum böyle olmadığı gibi, tam tersi bu yaklaşım bilimsel bir yaklaşım olmaktan oldukça uzaktır. Hatta bilimsellikten ziyade bu önerme etik bir önerme dahi değildir. Daha öncesinde Marx ve Engelste görmüştük buna benzer tutumları. Onlar da teoriyi ilk gördükleri zaman materyalist inançlarına uydurabildikleri için teoriyi sevinçle karşılayıp bilime ideoloji karıştırmışlardı. Şimdi de durum farklı değil.
Evrim düşüncesini hakikat kaygısıyla araştırmak yerine onlar kendi inançsızlıklarını desteklediği için toptan bir kabule girişmişlerdi. Bugünkü ateistlerin takındığı tavır da pek farklı görünmüyor. Oysa evrim gerçekten doğruysa bile, bu onların ateist inancını destekleyen bir düşünce değildir. Burada ateist inanç gibi bir ifadeyi özellikle kullandım, çünkü benim düşünceme göre inanmamanın kendisi de başlı başına bir inanç olarak görülebilir. Mutlak bir inançsızlık halinin mantıken mümkün olamayacağını düşünüyorum.
Tekrar konuya dönecek olursak evrim düşüncesi ateizmi destekleyen bir düşünce değildir. Çünkü ikisinin, hakkında konuştuğu alanlar birbirinden farklıdır. Ateizm bir yaratıcı yoktur der, evrim ise canlılar birbirinden evrilmek suretiyle meydana gelmiştir der. İkisinin birbiriyle bağdaştığı bir ortak nokta dahi söz konusu değildir.
Bir an için bunu kabul edelim. Canlılar evrim ile meydana gelmiş olsunlar. Peki canlıları bu şekilde oluşturan şey nedir? Veya kimdir? Bu soruya gönül rahatlığıyla Tanrı diyebilirsiniz, onlar da gönül rahatlığıyla tesadüf diyebilirler. Bu soruya verdiğimiz yanıt ne olursa olsun, artık bahsettiğimiz bu düşüncenin dışına çıkılmıştır. Verilen cevaplar artık evrim ile uzaktan yakından alakalı değildir.
Evrim bir yaratıcının olup olmadığıyla ilgilenmez. Aynı şekilde evrimden bir tesadüf de çıkmaz. Evrimin ilgilendiği, üzerinde çalışmalar yaptığı saha sadece ama sadece canlıların nasıl meydana geldiğidir. Bu canlıların hangi şartlar altında nasıl değişiklikler gösterdiğidir. Evrilmek, basit ve yalın bir evrilmek cevabının, koca bir Yaratıcı fikrini çökerteceğini ummak büyük bir çaresizlikten ibarettir. Ki bahsettiğimiz yaratıcının da her şeye gücü yeten, en mükemmel varlık olduğu düşünüldüğünde bu çaresizlik daha vahim boyutlara ulaşacaktır.
Böyle bir yaratıcının, canlıları evrim suretiyle meydana getirdiği varsayımı dahi, teorinin Yaratıcıya bakan teolojik yönünü boşa çıkaracaktır. Bundan ötürü ateizmin yaptığı ve yapmaya da devam ettiği “Evrim Tanrı fikrini çürütür” iddiası, kendi içinde hatalı ve tutarsız bir önerme olmaktan ileri gidemez. En fazla ne olur? Bakın en fazlasını söylüyorum. Bir yaratıcının varlığını kabul eden teist düşünürler oturur bunu kendi aralarında konuşurlar. Biri Tanrı canlıları evrimle yarattı der, biri yoktan ve bir anda yarattı der, biri 6 günde yarattı der. Ama bu, bu kadardır. Evrim fikrinin gidebileceği en uç nokta budur. Buradan daha ileri bir yol yok. Hele hele ateizmi ilgilendiren hiçbir şey yoktur.
Evrimin ateizmin inançsızlığıyla bağdaşmayacağını söyleyen birçok bilim insanı da bulunur.
- Asa Gray – Darwin’in teorisini dünyaya tanıtan adam
- Theodosius Dobzhansky – Evrim teorisini bugünlere getiren bilim insanı
- Francis Collins – Bugün en önemli projelerden biri olan İnsan Genom Projesine uzun yıllar başkanlık yapmış çok değerli bir bilim insanı
- Simon Conway Morris – Çağımızın en önemli fosil bilimcilerinden biri
Bütün bunlar evrim teorisinin –ne kadar zorlanırsa zorlansın- Allah inancıyla çelişmediğini, böyle bir inanca ters olmadığını ifade ederler. Hatta kendisi ateist olan Michael Ruse bile evrimin ateizm düşüncesini desteklemediğini söyler.
Bununla beraber buraya kadarki bütün konuşmalarımız evrimin Allah inancını desteklediğini de göstermez. Anlatmak istediğim evrim, Allah inancıyla alakalı bize hiçbir şey söylemez. Evrimin alanı bu değildir.
Hatta şöyle bir örnek vereyim. Bir ressam düşünelim. Bu ressam bir resim yapacak olsun. Bu resmi istediği teknikleri kullanarak istediği gibi yapabilir. Bu açıdan düşünüldüğünde evrim fikri, ressamın resmini nasıl yaptığını bize açıklar. Bu kara kalem çalışması kullanılan bir resim olabilir, tükenmez kalem çalışması olabilir, sulu boya olabilir. Ama ressamın resmi nasıl yaptığının cevabı, o resmi yapanı yok saymamızı gerektirmez. Ki zaten gördüğünüz gibi alakası da yoktur. Evrim düşüncesiyle yapılmaya çalışılan tam da budur. Canlıların nasıl meydana geldiklerine dair bir cevap vermemiz, canlıları meydana getireni inkar etmemizi gerektirecek bir durum değildir.
Müslüm Zunluoğlu
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
