EVRENDEKİ HASSAS DENGE ALLAH’IN VARLIĞINI NASIL GÖSTERİR ?
Israrla her şeyde kasıt aramaya meyilli olan insanın, amaçsız bir evren tarafından rastgele yaratılmış olması kulağa fazlaca garip gelmiyor mu ?
Sir John Templeton
Evrende yer alan ve tesadüf açıklamasını resmen ortadan kaldıran hassas ayar argümanı, Allah’ın varlığına dair kullanılabilecek en kusursuz argümanlardan biridir. Bu argüman, görünüşte birbiriyle ilişkisi dahi bulunmayan ve evrenin içinde barınan fizik sabitelerinin tam olması gerektiği değere sahip olması ilkesine dayanır. Bu değerlerin çok küçük bir oranda dahi fazla veya eksik olması halinde evrenin çökeceği, insan hayatının başlamadan sona ereceği, argümanın diğer önemli kısmını oluşturur.
Modern bilimin keşfini yaptığı yüzlerce noktadan bugün yalnız birkaç tanesini inceleyeceğim.
- Heinz Oberhummer ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmaya göre, güçlü nükleer kuvvetteki %1’lik bir değişim, yıldızlardaki karbon ve oksijen üretimini 30 ila 1.000 kat kadar değiştirebilir, ki bu dengenin bozulması halinde ise evren, hayatın oluşumu için uygun bir yer olma özelliğini kaybeder.
- Nötron ve protonlar arasında kütle farkının bulunduğu herkesçe bilinmektedir. Nötronun kütlesinin 1/700 kadar küçük bir oranda dahi artırılması halinde yıldızlardaki nükleer füzyon durur ve yaşam için gerekli olan enerji kaynakları tükenir.
- Paul Davies’e göre evrenin oluşumu esnasında yaşanan patlamanın büyüklüğü, 1/10 üzeri 60 oranında dahi ufak bir sapma yaşasaydı evren başlamadan sona erecektir. Paul Davies verilen oranın somutlaştırılabilmesi için şu örneği verir. 20 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir hedefe atılan kurşunun da hedefi bulma olasılığı 1/10’un 60 defa kendisiyle çarpılması sonucu elde edilen oranla eştir.
- Stephen Hawking bu durumu, patlamadan 1 saniye sonra patlamanın büyüklüğü 1 milyarda 1 oranında dahi bir sapmayla karşılaşsa evren sonraki 10 yıl içinde büsbütün çökecekti sözleriyle özetler.
- Oxfordlu fizikçi Roger Penrose, orijinal faz-uzay hacmi parametresindeki muazzam hassasiyetin 10 milyarın kendisi ile 123 defa çarpılmasından sonra oluşacak sayıda bir olduğunu söylüyor. Ona göre bu sayıyı yazabilmek bile imkansız..
- Michael Denton,sayıları yaklaşık 1 milyara ulaşan organizma türlerinin tamamındaki protein inşasında gereken bilginin bir çay kaşığına sığabileceğini ve orada buna rağmen şu ana dek yazılmış bütün kitaplardaki bilgiler için de üstüne üstlük yer kalacağını söylemektedir.
Bu noktada Newton’un şu sözünün değeri daha iyi anlaşılmaktadır.
“Tabiat hiç şüphesiz Allah’ın hiç vazgeçemeyeceğimiz okunması gereken diğer bir kitabıdır.”
Newton doğru söyler, çünkü burada bütün yollar Allah’a çıkar.. Ortaya konan matematiksel oranlar Allah ile okunduğu takdirde anlam kazanır. Kuranın “Oku” şeklindeki hitabından anlaşılması gereken bir önemli husus da işte bu oran ve orantılardır.
Evrenimizde karşımıza çıkan bu hassas denge, insanı su götürmez bir şekilde “ilahi yaratıcı” fikrine ulaştırıyor. Dolayısıyla ateizm bu noktada apaçık yanılmaktadır. Böyle kusursuz bir sistemin işleyişini asla tesadüf üstlenemez, bunu oluşturmaya gücü de yetmez. Fıtratlarında bozulma olmayanlar için Allah’ın yücelikte eşsizliği çok net ortadadır. Ateizmin yaptığı gibi, bu hayranlık verici düzenin Rabbi olarak tesadüfü göstermek, Allah’a imanla kıyasladığımızda inanması “daha güç” bir meseledir. Ve hiç muhakkak bu dengeyi ayarlayan, kendisinde hiçbir kusur bulunmayan ve tüm bu ince ayarların bilgisine sahip olan Allahtır.
O, yedi göğü eşsiz bir uyum içinde yaratmıştır; Rahman’ın yaratışında bir düzensizlik göremezsin; haydi, çevir gözünü de bir bak bakalım: bir kusur ve başıboşluk görebilecek misin?
Mülk Suresi 3.ayet
Müslüm Zunluoğlu
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.