‘Rad, 14.’ Bağlamında Allah’tan Başkasına Dua Etmek
RAD SURESİ, 14. Ayet (Kur’an, 13/14)
Diyanet meali: Gerçek olan dua ancak Allah’a yapılandır. Onların, O’ndan başka istekte bulundukları varlıklar(*), hiçbir şekilde onlara karşılık veremezler. Onlar, elleri suya ulaşmadığı halde, ağızlarına su kendiliğinden gelsin diye iki avucunu açanlar gibidir. Gerçeği yalanlayan nankörlerin duası sapkıncadır.
***
Diyanet Yeni Meal: Gerçek dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı hâlde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.
***
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hak duâ ancak onadır, ondan başka yalvarıp durdukları ise onları hiç bir şeyle icabet etmezler, onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucuna açana benzer ki o, ona gelmez, kâfirlerin duâsı hep bir dalâl içindedir.
***
Meal karşılaştırma sitelerinden veya tefsirlerden detaylı karşılaştırma yapabilir ve derin bilgi alabilirsiniz.
İlkeler: Ayetin siyak ve sibakına yani önündeki ve sonundaki ayetlere bakmalıyız. Surenin konu bütünlüğüne bakmalıyız, paragraf bütünlüğüne bakmalıyız. Kur’an’ın bütünlüğü içinde ve Resulullah’ın hayatının ekseninde anlamaya çalışmalıyız.
*
Notlar:
1- Dua, çağrı anlamına geliyor. İstekte bulunmak, yardım istemek için yapılan çağrı.
2- Hak dua, gerçek dua, anlamlı ve amaçlı yahut amacına ulaşacak olan dua… Dua aynı zamanda ibadettir. Doğru olan çağrı ve ibadet… Dua edilen ibadet/kulluk edilmiştir aynı zamanda.
3- مِن دُونِهِ Allah’ın astı, yardımcısı, O’nun hemen alt katında olduğunu sandığımız şeyler… Allah’tan başka… Allah’ın astları yani Allah ile birlikte yetki sahibi olduğunu düşündüğümüz kişiler… Peygamberler, evliyalar, putlar, şekiller, ruhlar, gavslar, şeyhler, melekler, hızır benzeri şeyler… Allah’tan başka olan ne varsa… Veya siz neyi Allah’ın astı ve yetkilendirdiğini düşünüyorsanız işte…
4- Örnek: Kuyunun başında avucunuzu suya tutuyorsunuz ve suyun gelmesini bekliyorsunuz… Su size gelmeyecek. Bu son derece keskin bir gerçek. İtiraz kabul etmez, mantık hatası olmayan, herkesin istisnasız onayladığı bir yalın gerçek.
5- Kuyu başında elini suya uzatan ve ağzına gelmesini bekleyen kişi, çağrısını/duasını Allah’tan başkasına yapan kişi ile temsil edilmiş.
6- Allah yerine, astlarından ve benzeri şeylerden isterseniz kesinlikle size isteğiniz verilmeyecek.
7- Bu davranışı yapanların, (الْكَافِرِينَ) (Kafirlerin, nankörlerin) çağrısı boşa gidecek.
8- ضَلَالٍ (Dalal) Sapıklık, batıl, boşa gitme, yolu kaybetme, hata, azgınlık…
Çıkarım ve Sorular:
1- Allah’tan başkasına dua etmek ve bir şeyler istemek, yardım talep etmek kafirliktir denilebilir mi ayete göre?
2- Burada bahsi geçen kafirlik sebep midir sonuç mu? Yani Allah’tan başkasına dua edildiği için mi kafir olunur yoksa sadece kafirler mi Allah’tan başkasına dua ederler?
3- Allah ile birlikte başkasına da dua edilir mi bu ayete göre?
4- Yine sadece bu ayete ve bu ayetteki örneğe göre tasavvufun tavsiyesi olan ulu adamlara (!) yardım çağrısı yapılabilir mi? Yapılırsa ayetin sonundaki gibi bu dua boşa çıkar ve sahibini kafir yapar mı?
5- Bu ayetten anlaşıldığı kadarıyla sadece Allah’a yapılan dua boşa çıkmaz ve diğer dualar boşa çıkar… Bu durumda insan niçin boş yere yardım çağrısı yapar?
6- Yine bu ayete göre Allah’ın elçilerinden istesek yardımı olmaz mı?
7- 6. soruya şöyle soru sorulabilir mi? Nebi ve Resuller Allah’ın astları mıdır, Allah’tan başkası değil midir?
8- Hızır vb. yaratılmışlara veya geçmişteki Allah dostu iddiası olan kişilere zor durumlarda dua etsek ve istimdat istesek bu ayete göre kafir mi sayılırız?
9- Bu ayet bir tehdit ayeti midir yoksa sadece örnek verip geçmiş midir?
10- Rad suresi bütünlüğünde şirkten nasıl bahsedilmiştir?
11- Allah’tan başka yalvardıklarımız yani hiç mi fayda vermeyecek bize, birazcık bile mi?
12- Bu ayetin kapsamına şirk giriyor mu? (Allah ile birlikte başkasına yalvarmak…)
13- Bir peygamberin veya velinin ruhundan, maneviyatından da mı istimdat isteyemeyiz bu ayete göre?
14- Ma‘rûf-i Kerhî (ö. 200/816) yeğenine, “İhtiyacın olan bir şeyi Allah’tan talep ettiğin zaman beni aracı kılarak iste” demiş (Ebû Nuaym, VIII, 364), müridi Serî es-Sakatî’ye de benzer bir tavsiyede bulunmuştur. Muhammed b. Ali el-Kettânî velînin Allah’la kulları arasında vasıta sayıldığını belirtmiş, kendisinin gavs olduğunu ima etmişti (Hatîb, III, 75; Şa‘rânî, I, 110). Ölümlerinden sonra da velîlerin ruhaniyetinden istimdadda bulunma çok eski bir gelenektir. Nitekim Ma‘rûf-i Kerhî’nin kabri etkili bir şifa kaynağı olarak kabul edilmiş (Sülemî, s. 85; Kuşeyrî, s. 61), Hâce Abdullah-ı Herevî vasıtasıyla insanların pek çok ihtiyacının görüldüğüne inanıldığından kendisine “pîr-i hâcât” denilmiştir.(Diyanet İslam Ansiklopedisi İstimdat maddesi) Bu ayete göre bunu da mı yapmayalım?
15- Sadece Allah’a kulluk edip sadece Allah’tan istemek neden bu kadar zor ve imkansız görünmektedir bazı insanlar tarafından?
Mustafa UYSAL
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.