YAZILAR

FARKLI OLAN BİR ADIM ÖNE ÇIKSIN

İnsanlık farklı olanın peşinde gibi davranıyor. Ama insan neslinin hayatının özeti taklit.  Konuşmamız,  giyimimiz, espri anlayışımız, davalarımız, ideolojimiz, dinimiz kuru bir taklitten öteye geçemiyor. Babasının tuttuğu takımdan farklı bir takımı tutan erkek sayısı oldukça azdır. Farklı bir cemaatte ya da ideolojide olan.   Aslında tuttuğumuz ya da düşündüğümüzü sandığımız çoğu şeyi çevremizle aidiyet kurmak için yapıyoruz. Sınırlarını aşanlar insanlık çıtasında bir adım öne geçebilirler. 

Gözlem yapıyorum; farklı olanı arayıp bulmak istiyorum. Herkes o kadar birbirinin aynısı ki çok farklı olduğunu iddia  etmesine  rağmen dinlisi, dinsizi; zengini, fakiri; eğitimlisi, eğitimsizi; moderni, gericisi; hepsi sıkışınca yalan söylüyor. Ufacık konuda bile hak ihlalinde bulunmakta beis görmüyor. Trafikte hepsi canavar. Her sabah  tek şeritli bir yoldan geçiyor yolum ve her sabah girilmez denen yönden giren insanların çıkardığı curcunaya şahit oluyorum. Allah’tan ben yayayım, curcunayı çıkaranlarsa her kesimden. Yanlış olduğunun hepsi farkında ama minicik bir menfaat, inandıkları her şeyden üstün geliyor.  Bir sorun gördüklerinde hepsi aynı anda arkasını dönüp kaçabiliyor.  Kimliğimizdeki isimlerimiz kadar farklıyız birbirimizden.

Farklılık eylemlerdedir. Düşünme biçimindedir. Yaşam tarzımızdadır. Olması için asıldığınız ve kavgasını verdiğiniz şeylerdedir.

Kendi seçiminiz olan bir farklılığınızı söyleyin kendinize ve bunun size kattığı değeri. Sorun tamda bu, hiçbir şeyimizi kendimiz düşünerek seçmedik, kendimizi bir şekilde içinde bulduk tercihlerimizin.

Değişim dipten gelirse insana değer katar, yoksa diğer türlüsü  ya yıkımdır  ya da kamuflaj.  Terry Neil’in dediği gibi “ Değişim ancak içerden açılabilen bir kapıdır.”

Değişimin dipten gelmesi için araştırılan, soruşturulan, belli süreçlerden geçen, bir sürü okumaları olan ve kalbinde olgunlaştırılarak sonuca ulaşılan bir değişim  gerekir.   Bu bazen bir  ömür ister.   Böyle bir değişimden bağnazlar, yobazlar, kuru gürültücüler çıkmaz. Böyle bir değişimden hakikat yolcusu çıkar.  George Bernard Shaw’ın dediği gibi “ hepimiz yeniden doğmalıyız, sonra bir daha ve bir daha.”

Yeniden doğmalıyız düşüncelerimizden, tercihlerimizden, inançlarımızdan. Yeniden doğmalıyız ki, tekamülümüz tamamlansın.   Yeniden doğmalıyız ki insan olma yolunda yolculuğumuz amacına ulaşsın. 

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Neslihan Hümeyra

İki çocuk annesi. Eski radyo programcısı. Kitap ve doğasever... Ve yıllar önce ara vermiş şimdi ise tekrar Yazar...

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu