Modern Hayatın Bize Kaybettirdikleri
Modernizm’in temeli 19.yy da Batıda atılmaya başlanmış ve günümüzde hala varlığını sürdürmektedir. Modernizm asıl olarak şuana kadar kazanılan her alandaki kültürel birikimin atılarak yerine yeni bir kültür oluşturma çabasıdır. Bugün ulaşılması güç olan ulaşıldığı takdirde diğer ülkelerden ve toplumlardan ayrı olarak anıldığını iddia eden modernizm kavramına olan bakış açıları toplumdan topluma farklılık göstermektedir.
Kimi toplumlar modernizmin kesinlikle uygulanması gereken bir unsur olduğunu dile getirirken kimi toplumlar ise uzun yıllar boyunca çeşitli zorluklarla kazanılan kültür birikiminin bir kerede gözden çıkarılmasının saçmalığına vurgu yapmaktadır.
Bugün dünya toplumlarına kazandırılmak istenilen modernizmin özelikle Avrupalı ülkeler tarafından benimsendiğini rahatlıkla görebiliriz. Biz de bu makalemizde modernizm kavramını yarar ve zarar açısından değerlendirmek istedik.
Bir fikri benimsemek için öncelikle o fikrin ne anlama geldiğini ve yararlı mı yoksa zararlı bir değişim mi olduğuna karar verilmelidir. Önemli derecede maddi ve manevi zenginlik göstergesi olduğu dile getirilen modern olma kavramının yarar ve zarar açısından incelenmesi mümkün ve şarttır.
Bugün özellikle kitle iletişim araçlarında insanlara aşılanmak istenilen modernliğin hangi şekillerde aşılandığını hepimiz televizyonlarda görebiliriz. Özellikle son yıllarda Türk televizyonlarına giren modern aile kalıbı bir çok dizi ve filme konu olmuştur. Yüksek izleyici kitlesine ulaşan bu dizi ve filmler insanların bilinç altına işlenerek modernizm kavramı insanlara zorla dayatılmıştır.
Modernizm kavramı ilk bakışta tarihini ve geçmişini silmeni ister. Asırlardır birikerek sana ulaşmış olan örf ve adetlerini bir kerede gözden çıkarmanı ister. Oysa tarihini ve geçmişini bilmeyen kendini bilemez kendini bilmeyen ise gelecek yaşamında modern bir birey adı altında başkalarının zorla dayattığı modeli olmak ister.
Modernizmin bizlerden söküp aldığı diğer vazgeçilmez unsur sağlıktır. Bilimin gelişmesinde kendini olmazsa olmaz gören modernizm kavramı bilimin oluşturulmasında ve gelişmesinde kendi varlığını öne sürer oysa modernizm unsuru olmadan da bilim gelişebilir. Dünya genelinde modern kavramın benimsendiği söylenildikten sonra birçok kanser türü ve hastalık baş göstermiştir. Bu hastalıkların tedavisinde sunulan ilaçların getirdiği yararlarla birlikte bir çok zarar da olmuştur. Yine buradan en karlı çıkan ilaç şirketleri olmuştur.
Modernizm kavramının bizlerden söküp aldığı en önemli şey ahlaktır. Yukarıda bahsettiğimiz televizyonlarda yayınlanan modern aile tiplerinde bin bir çeşit ahlaksızlığın meşru gösterilerek insanların bilinçaltına sokulması bunun en net göstergesidir. Modernizmin bir çeşit dini yapıya da karşılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Modernizm kimse tarafından kısıtlanmayı istemez. Bireyleri özgür ve her istediğini yapan bir şekle bürümüştür. Modernizm adı altında aile ilişkileri zedelenerek eski kültürlerimize ait olmayan farklı bir aile kültürü aşılanmak istenmiştir.
Modernizmin zararlarından sıkça bahsetmemize rağmen yararlarının da olduğu gözle gözlemlenebilir bir gerçektir. Âmâ yarar-zarar süzgecinden geçirdiğimiz takdirde yarar kısmının ağır bastığını çok net görmemiz mümkündür.
Modernizm kavramı ile aslında bütün toplumları bir topluma bağlı hale getirmek istenmiştir. Ahlaksızca ve doyumsuzca yapılan her eylem modern birey adı altında meşru gösterilmiştir. Modernizme duyulan ilgi ve sevginin en önemli nedeni de insanın sınırlandırılmak istenilmeyen ve özgür olma isteği duyan bir yapısının olmasıdır.
Modernizm aile ilişkilerine önemli derecede zarar verirken çevre ilen olan ilişkileri de zedeler.
Modernizm gelişmenin temel unsuru olarak tanınmakla beraber insanın hiçbir şekilde denetlenmek istemeyen ve özgür olma isteğinden kaynaklanan yapısından yararlanarak birçok destekçi bulmuştur. Bulduğu destek ile bütün ahlaksızlıkları ve zulümleri de meşru göstermeye çalışmıştır.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.