Spotify’da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz…
Ben bende değilim, meçhullerdeyim desem…
İnsanın kendisinde kalarak bir sefere çıkması gerekir oysa ki. Aynen köküne bağlı kalan bir ağacın ne kadar göğe yükselse de kendisinde kalarak göç/ hicret etmesi gibidir…
Ve bu ağaç ne kadar büyürse büyüsün, gelişirse gelişsin, aşılanırsa aşılansın üzerindeki meyvesi ve yaprağı her zaman kendi dibine düşer… Çünkü nereden büyüdüğünü ve geliştiğini bilen ağaç, üzerinde yetişenlerin kaynağının kökünde olduğunu da bilir ve böylelikle her ne olursa olsun edinmiş olduğu birikimlerin, deneyimlerin, tecrübelerin… kaynağının kökünden ibaret olduğunu ve orada kalması gerektigini de bilir. “Armut dibine düşer!” sözü tam olarak bu gerçeği ifade etmektedir…
Her ne kadar kendini, kendinden özgürleştirmek çok doğru bir yaklaşım ise de bunu yine kendinde kalarak yapmak gerekir!… İnsanın dönüp dolaşıp da geleceği yer yine kendisidir; tıpkı Muhammed as.’ın “Ölmeden önce ölünüz!…” sözünde olduğu gibi…
Kökünü kaybeden ağaç ne kadar büyürse büyüsün kurumaya mahkûmdur.
Bizler de kendimizde kalarak bir sefere çıkıp ve edindiğimiz her şeyi kökümüzde kalarak ve kökümüze indirerek doğruya ulaşabiliriz ancak… Kısacası geçmişimize bakıp geleceğimizi o şekilde inşa edebiliriz; hikmetlerini idrak ederek ve yerli yerine koyup da hakikati aşikâr kılarak…
Ve bu yolda ilk eylem ise “kelam yani sözdür”…
Bu güzel kelamı yerine getiren شجر şeceresine, geçmişine yani kökenlerine, soyuna… bakmalı, gitmeli… Bütün bireylerinin bir kökten çıkan ağaç görünümlü hali ile dile getirilir böylece;
” Görmüyor musun Allah nasıl örnek verdi? Hoş bir söz, bakımlı bir ağaç gibidir. Onun kökü sabittir. Ve onun dalları göklerdedir…”
İbrahim/ 24
Kötü kelam ile hareket eden ise;
” Kötü bir söz de, kökü yerden sökülmüş, ayakta duramayan kötü bir ağaç gibidir…”
İbrahim/ 26
İşte tam da bu şekilde kötü kelam, bir toplumu insanın geçmişinden kopararak geleceğini inşa edemeyecek hallere sokar…
Bizler bir ağaç gibi kendimizden göç ederken, kökümüzü terk etmeden, unutmadan, görmezden gelmeden, nankörlük ve vefasızlık etmeden ilerleyelim…Yoksa meçhullerde kalarak biz bizde olamayız ki…
…
Y’ol’umuz sevgide buluşsun Canlar…
Peri’han Taşdemir Taylı…
Fark’ın’da’lık’la…
Hakk’ikatle…
Bil’inç’le…
Uy’an’ış…
…
..
.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.