Spotify’da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz…
Her ne kadar her birimizin hafızasına Ayşe annemizden aktarılan söz ile kazınmış ve de oraya tabulaştırılmış ama özünde hakikî bir söz olsa da, bizler açısından çok büyük bir eksik yanı vardır…
O da şudur ki özünde herbirimiz “yürüyen Kur’an’larız!”… Evet Alemlerin Yaratıcısı herbir insanın DNA kodlarına kitabını yazmış ve onu okuyarak yol bulmasını istemiştir. Yani el-Kitap, Kur’an’ın aslı/ özü bizleriz… Her Âdem bir âlem; okunası bir kitap…
Bununla birlikte Yürüyen Kur’an olarak bilinen Muhammed as. ile aramızda bir fark var ki bu nedenle o kâmil insan bizlerse, en azından şimdilik, insanız ( insan olamayanlar da mevcut…)… O fark TAKVA’dır; her konuda kalite ve kalifiye, bilinçli olma hâli, takviye gücü ve ederi, değer bilinci ve potansiyeli, ahlâkî bilinç ve potansiyeli… diyebiliriz kısaca.
Şimdilik olduğumuz yerden bilinçli adımlarla, bile isteye, seçerek, takvayı kuşanarak ve kendimizde işleyişe koyarak, tekamül göstermek tamamen bizim elimizde; tıpkı Resullerin de kendi elleriyle yüceldikleri ve dahi kâmil insan olma vasfına ulaştıkları gibi…
Takvanın ilk şartı sorumluluk bilinciyle hareket ederek; gerekenleri, gerektiği haliyle, uygun yer ve zamanda, en uygun şekilde yaparak, eylemlerimizi tamama erdirmek ve işleyişi etkin kılmaktır.
Fakat takva iki kollu/ iki yollu bir şekilde ilerlemelidir; bir taraftan düşüncelerimizle şekillendirdiğimiz davranışlarımız ve eylemlerimizi, biz ve çevremizi diğer taraftan da duygu, sezgi ve düşüncelerimizle oluşturduğumuz ahlakımız, kişiliğimiz, mizacımız, karakterimiz, zihnimiz ve psikoljimizi değiştirip, dönüştürüp, geliştirerek tekamül etmeyi başarabilmeliyiz. Bu iki tarafımız aynı anda ilerlemelidir aksi halde tekamül söz konusu olamaz.
Takva, kalpte yer edinen ve insanı yüceltici ve geliştirici bir vasıftır; dolayısıyla da zihnin onunla çıkarı olmazsa işi olmaz. Zihni tarafından yönetilenlerin de takva ile işi olmaz! Bu vesile ile kalbimize bakalım, onu okuyalım, ve orada takvayı işleyelim ki hayatımızın takviyesi, yakıtı, yedeği, enerjisi bol ve bereketli olsun…
Bir taraftan kalp ve takva diğer taraftan da zihin ve nefs durmadan çalışır, didinir, uğraşırlar…
Ne mi olur sonunda?!…
Biz nasıl istersek öyle olur…
Yani…
Hangisini önemser, değer verir ve beslersek sonuçta o kazanır!…
Seçim, tercih, karar ve eylem bizim.
Ve elbette,
Kararlarımız kaderimizdir.
Y’ol’umuz sevgide buluşsun Canlar…
Peri’han Taşdemir Taylı…
Farkındalıkla…
Hakikatle…
Bilinçle…
Uyanış…
Ol’uş…
…
..
.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.