DENEMELERPODCAST

Oğlum Sana Söylüyorum Kızım Sen İşit

Spotify’da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz…

Doğmak, olmak kadar sancılı mıdır, bilmiyorum. Doğmakla ölmek arasında sürekli bir olma hali, olma çabası, olma savaşı verdiğimiz aşikar. Ne olduğumuzu, ne olacağımızı seçmekle ilgili yaşadığımız kaygı, kararsızlık, savrukluk, boş vermişlik ya da kararlılık bağlarıyla her an bağlıyız hayata. Günlük rutinlerle her gün örmekteyiz kendimizi, her gün bir sıra daha bırakmaktayız ardımızda. Düşünce uzamında var olan her eylem, yarın öbür gün fiziksel bir eyleme dökülerek görünür kılıyor bizi. Yoksa yokuz. Sadece birer potansiyel olarak, akmayan bir enerji olarak, göl olarak ve sonunda kokmaya başlayarak tüketiyoruz imkanlarımızı. Oysa kafalarımızın içi birer proje deposu; zulme karşı kafalarımızda haykıran sesler, yine kafalarımızda değişen ilişki modelleri…

Yıllar, yüzyıllar önce yaşayan Yahudi toplumunda kadın görünmez bir varlıktı. “Rabbim, onu kız doğurdum, kız erkek gibi değildir.” Meryem’in annesinin bu duası, vicdanı olan her insanın kalbini ezip geçer. Allah’a adadığı evladının cinsiyetini üzünç meselesi yapmak, toplumun düşüncelerindeki tortuyla yüz yüze kalmanın çaresizliğini seslendirmekten başka bir şey değil. Bunu kız doğan her evlat az çok anlayabilir ama en çok annelerimiz şahittir ve onların anneleri ve ondan önceki anneler şahittir ki; toplumun bu dengesizliği tüm kadınları yeraltı şehirlerine indirmek isteyen bir gücü hisseder, Demokles’in kılıcı gibi, kız doğmanın yargısı başında sallanır.

Kur’an’da toplumların hem Allah ile ilişkilerindeki hem de cinsiyetlere yüklediği değerlerdeki yamukluklar, Zuhruf Suresi 16 ila 19. ayetlerde açıkça ortaya konulur. Bu ortaya konuş, kadının yerini ya da değerini onaylayış şeklinde değil, bir durum raporu, bir tespitin ortaya konuşu şeklindedir.

Kız doğunca yüzünü ekşittikleri şeyi o çok değer verdikleri, taptıkları ilahlarına yakıştırmaları yerden yere vurulurken, Allah Meryem’den bir şey yapmasını ister Ali İmran 43. Ayette.

Melekler şöyle demişti: “Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz kıldı ve seni bütün dünyadaki kadınlara üstün eyledi. 42

Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, huzurunda eğilenlerle beraber sen de eğil.” 43

O zamana kadar kendisine ayrılan mihrabda ibadet eden Meryem, rüku edenlerle birlikte rüku edecektir. Oysa kadınlar mabedlerde ibadet etmez. Kadına karşı son derece katı olan toplum, Meryem eliyle dengeye çağırılır. Kadınların itildiği değil kabul edildiği, yok sayıldığı değil varlığına yer açıldığı bir toplum. Toplumun kadına yer açması, kadının korunması dışında hiçbir şarta bağlanmaz. Kadına şöyle ya da böyle olursan görünürsün denmez. Kadın varlığının toplumda olduğu gibi ve herkes için geçerli ahlak çerçevesi içinde yer alması arzulanır. İlk bakışta Kur’an’ın hedefi kadını eşitlemek değil, kadına yapılan zulmü engellemektir.

Görünür, işitilir olmak için Meryem uyumlu olmayı, susmayı, geri çekilmeyi değil Rabbine boyun eğmeyi seçti. Rabbe boyun eğmek çoğunlukla insanın yaşadığı toplumla ters düşmesi demek. Kadın, salt bedeniyle değil ruhuyla, emeğiyle, ilmiyle, onuruyla görünür olsun demek.

Ortamdaki huzurun korunması adına kendi huzurundan vazgeçen, bildiğini eyleyemeyen yani akamayan insan, cinsiyeti ne olursa olsun özünden kopar. Düşüncelerini eyleme dökerken enerjisinin çoğunu toplumunca kendinden beklenenlere harcıyor kadın. Dindar olsun, seküler olsun,  toplumun içinde eriyen kadın benliği toplumu dengeye getiremiyor, kadının yaşadığı her acı, her öykü durmadan akan toplum ırmağında kaybolup gidiyor. Bu bağlamda, öyle değilmiş gibi görünse de kadının var olma imkanları hala kısıtlı. Toplumun kadından beklentisi değişmiş olsa da, kendini ispat yüküyle yüklenmiş kadın, bu ispatı, kendinden uzaklaşarak eylediği her eyleminde arıyor boş yere. Bir yere koşmak, yetişmek, yaşlanmamak, savaşmak zorunda olmadığı halde koşuyor kadın. ‘Kadın öfkesi’ kabul edilebilirlikten uzak olduğundan özünden uzaklaşarak yapılan her var olma eylemi, kadını, topluma hakim anlayış tarafından kullanışlı hale getirmekten başka bir işe yaramıyor. Şöyle söylemek gerekir belki, kadının özünden uzaklaşarak eylediği her iş, kendisini özünden uzaklaştıran düzene hizmet ediyor. Kız çocuklarının büyüme yolculuğunda içine düştüğü bu handikaplar şüphesiz psikolojik olduğu kadar kültürel ve tarihsel olgular. Kadın, bu yüzyılda da kılık değiştirmiş bir cadı avından mustarip. Bir şey olmak, görünür ve duyulur olmak için kadın, başka biri olmayı deniyor hala: öfkesiz, uyumlu, güler yüzlü, bakımlı…

John Berger’in Görme Biçimleri adlı kitabı, kadının topluma hakim anlayış tarafından kullanılışlılığının evrimini göstermesini açısından önemli bir eser. Görme Biçimlerinde bu konuyla ilgili açık ifadeler kullanılmak yerine, tam da çağına uygun olarak göstermekle yetinilmiş. Görmek ve görülmek üstüne söylenemeyen kullanışlılık üzerine.

Kadınların kullanışlılılığını artıran en büyük etkenlerden biri de hakim din anlayışı. Kadının pek çok hakkı elinden alınmış ve omuzlarına Allah’ın yüklemediği yükler konmuş kadınlar, yaşadıkları dini Kur’an’ı Kerimden teyit etmek zorundalar. Kadın dünyasının merkezi olan yuva, toplumun kullanışlılığından kurtarılmak zorundadır.

Yazıyı Nietzche’nin bir sözüyle bitirmek istiyorum.

“Bu dahil bütün genellemeler yanlıştır.” Lacan’la da bitirebilirim: “Her anlama bir yanlış anlamadır.” Yahut aforizmaları bir kenara bırakıp şöyle bitireyim.

Yüzyılımızda yarı insan yarı balık olarak deniz kızı formundan tam bir insan bedenine kavuşan kadın, şimdi de söyleyebildikleri ve söyleyemedikleriyle yarı görünür yarı görünmez bir varlıktır. Kadını bir bütün olarak yaşatan toplumlarda güven tesisi başarılıdır: can, mal ve itibar güvenliği. Güven tesisinin olmadığı yerlerde kadınlar tekrar balık formlarına dönüp denizlere kaçabilirler. Benden söylemesi.

mimhece

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

mimhece

Ses-Söz-Arpacık
3 2 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx