Biraz isminden biraz da tam olarak bilinmeyişinden ileri geliyor olsa gerek ki “melankoli” hali pek de insanların rahatsızlık konusu yaptığı bir durum değildir…
“Melankoli”, insanların olması uygun bulunan seviyeden “daha az” hareketli/mutlu/enerjik/huzurlu /tatmin olmuş/iyimser /empatik/girişimci/atak/anlayışlı/rahat… olma olumsuz halidir ki beraberinde depresyonu, ilerlerse de ağır depresyon ve başka rahatsızlıkları da getiren bir duygu durum bozukluğudur esasında…
Tüm bunlara rağmen bizim gibi toplumlarda tuhaf bir şekilde sevilen bir haldir de!…
Arabesk ve fantezi müziğin (hepsi de, herkeste melankoli yapar diye bir iddiam yoktur…) ne çok dinlenildiğini de düşünecek olursak, biraz da olsa somut karşılığı anlaşılabilir diye düşünüyorum…
Melankolik yapı, insanın duygu durumunu sarsacağı için : sizin söyledikleriniz melankolik muhatabınızca farklı anlaşılacak, hissettiğiniz ve hissettirmek istediğiniz farklı algılanacak/hissedilecek, açtığınız frekans yolu bulunamayacak veya cızırtılardan anlaşılamayacak, bazen ne ifade etseniz tersiyle muhatapta yer edecek… vb gibi her türlü ikili ve çoklu ilişkilere zarar ve tahribat oluşturan durumlarla yüz yüze kalmamak imkânsız hale gelecektir…
Zira “melankolik insan” ; alıngan, kırılgan, karamsar, umutsuz, yanlış anlamaya meyyal, aşırı duygusal, ezik, sinik, pasif, karanlık enerjisi yoğunlaşmış, sevda ve balgami sıvısı/hormonları artmış, sağlıklı ruh halinden uzak düşmüş kişidir.
Melankolinin varlığı, insanı hayata bağlayan, enerji/hareket/bereket/istek/ümit/aşk/lezzet ve hazz duygularını her zaman canlı ve dip diri tutan “libidonun” varlığını tehlikeye sürükler ve bir süre sonra iki zıt kutupluluk etkisi gereği biri diğerini iterek kendine yaşam alanı açar! Bu yaşam alanı melankoli ile dolarsa da kişinin “yaşam enerjisi” azalır, tabiri caiz ise “yaşayan ölü ruh” haline gelir!
Bu durumundan da melankolik kişinin kendisinin idrakinde olması, tedavi ve ıslahı için çaba sarf edebilmesi çok zor ve nadir görülebilen durumlardandır… O halde böyle kişilere dışarıdan destek vermek ve yol açabilmek elzemdir…
Bu melankolik halin benimsenmesi o kişide “melankolizme” dönüşür, yaşam hali/felsefi olur! Bu ise o kişinin ve de çevresinin katli anlamına dahi gelir! Tam da bir “cehennem” olur!
Bu durumun ıslahı için bütüncül anlamda bir değişim ve dönüşüm gerekir ki bu meyanda doğru beslenme/uyku/spor /bilinçlenme/inanç/sanat/müzik/eğlence… hayatta doğru miktar/zaman/mekan/kişilerce yer almalıdır…
Bu “melankoli hali” yukarıdaki uygulamalar ve beyin kimyasının hormonel olarak düzenlenmesi ile aşılabilecek, bambaşka lezzetlerle hayata devam edilebilecek, kişinin istemesi ile çözümlenebilecek bir durum iken, lütfen melankolizme dönüştürerek, hayatı kendinize, sevdiklerinize ve çevrenize cehenneme çevirmeyiniz…
Selametle 🌹🌹 🌹 🌹
Peri’han Taşdemir Taylı
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.