Bir Bağımsızlık Göstergesi Olarak Hayır Demek
Nefes almaya ihtiyacım var sanıyordum, vermeye ihtiyacım varmış oysa. Bazen, bir şeyler almaya ihtiyaç duyduğumuza inanırız. Sevgi, eşya, ilgi… Almaya ihtiyaç duyduğumuzda aynı anda vermeye de ihtiyaç duyarız aslında. Tam tersi de geçerlidir. Nefes alıp vermek gibi… Nefes alıyorsan vermeye, veriyorsan almaya ihtiyaç duyarsın.
Bazen kendimizi sürekli verirken buluruz. Başkalarına bir şeyler vermeyi sürdürdükçe kendimizi “iyi” sayarız. Vermek iyidir ama dengeyi bulabilmek için zaman zaman almak da gereklidir. Nefes gibi, al, ver.
Sürekli veren insanlar genellikle yardım isteme konusunda zorlanırlar. Sürekli vererek nefeslerini tüketirler. “Hayır” demeyi bilmezler. Oysa “hayır” demek, almaya başlamanın olmazsa olmazlarındandır. İlk “hayır”ımızı dediğimizde muhtemelen tepkiyle karşılaşırız. Ama bu tepki beklediğimiz kadar kötü olmaz. Kararlı olmak gerekiyor.
Hayır demenin önündeki en büyük engellerden biri, insanın “hayır dersem onu incitirim” diye düşünmesidir. “Eğer hayır dersem bana küsebilir.” diye de düşünülebilir. Sürekli yakınlarımıza evet demek, bizi o kişilere bağımlı hale getirir. Hayır demeye başlamak, ne kadar zor olursa olsun, bir bağımsızlık göstergesidir. Hayır diyebilme bir özgüven meselesi aslında… Hayır diyememenin altında beğenilmemek, eleştirilmek, dışlanmak gibi korkular yatıyor olabilir. Birisine hayır dediğinizde eğer size tavır alacaksa bırakın alsın, onun gerçek bir arkadaş olmadığı ortaya çıkmış olur. Hayır dediğinizde sizi seven kişi size saygı duyacaktır.
Uzmanlar, “Hayır diyememekten dolayı duyulan rahatsızlık depresyona ve kaygı bozukluklarına sebep olur. Gerektiğinde hayır diyebilmek bir sağlık belirtisidir.” diyor.
Sürekli evet diyen insanların, hiç hayır demedikleri için evetlerinin kıymeti de düşüktür. Paulo Coelho şöyle demiş: “Herkese evet derken dikkat edin, sakın her defasında kendinize hayır diyor olmayasınız.”
Gerektiğinde “Hayır!” diyebilmek de bir erdemdir. İnsan ilk önce kendini korumalıdır. Uçaktaki talimatları duymuşsunuzdur, herhangi bir aksilik olduğunda oksijen maskesini çocuğunuzdan önce kendinize takmalısınız ki, diğerlerine de yardımcı olabilesiniz. Gerektiğinde “Hayır!” demek, oksijen maskesi takmaya benzer. Nefesinizi korumalısınız. Hayır demek, özellikle hayır diyemeyenler için asla bencil olmak demek değildir. Hayır demek, diyebilmek yeri geldiğinde ihtiyaçtır, size nefes aldırır ve enerjinizi toplamanızı sağlar.
Pek çoğumuzun olduğu gibi hayır demek bir sınır sorunudur. Her insanın sınırları vardır, çocukların bile. O sınırları korumak ve netleştirmek hayır demekle mümkün olabilir. Sürekli evet diyorsanız, bir sınırınız da yok demektir, bu durumda sınır ihlalleri sizi içten içe üzer ama belli etmezsiniz, başkalarının sizi düşünmesini istersiniz ama bu mümkün değildir. Sınırlarınızı belirlemek ve onları korumak sizin sorumluluğunuzdaki bir iştir. Bunu kimse sizin adınıza gerçekleştiremez.
John Townsend ve Henry Cloud’un birlikte kaleme aldıkları Sınırlar adlı kitapta şöyle bir ifade geçer ve bu ifadenin üzerine düşünmek gerekir: “Kendilerine ‘hayır’ denmesine tahammül edemeyen bireylerin ilk sorunu, yaşamlarının sorumluluğunu başkalarının üzerine yıkma eğiliminde olmalarıdır.”
Hayır diyememek çocuk eğitiminde de bir sorundur. Ebeveynlik konusunda suçluluk hisseden biriyseniz, çocuğunuza hayır demekte ve ona sınırlar koymakta da zorlanırsınız. Uzmanlar çocukların gelişimi için uyulabilir net sınırların olması gerektiğini söylüyor. Bu sınırları sık sık esnetirseniz sanırım çocuğunuz bu sınırları ciddiye almayacaktır. Siz hayır demeyi öğrendikçe, çocuğunuzda sizden hayır demeyi öğrenecektir. Siz hayır demeyi öğrendikçe, çocuğunuzun size hayır demesi karşısında kendinizi reddedilmiş hissetmezsiniz.
Çocukların da hayır demeye hakkı vardır. Sınırlar kitabında, “Bir çocuğun hayır deme yetkisini bloke etmek, o çocuğu ömür boyu özürlü birisi haline getirmektir.” der.
Hayır demekle karşımdaki kişinin varlığını reddetmiş olmuyorum ama çoğu zaman evet demekle kendi varlığımı reddetmiş oluyorum.
O halde, gerekli gördüğümüzde, enerjimiz bize gerekli olduğunda net bir şekilde şöyle diyoruz: “Hayır.”
mimhece
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.