Din adamlığı dahil, kutsal hiçbir meslek yoktur. Aksine kutsiyet meslekleştirilemez. İnanılan ve yüceltilen ancak değerler olabilir. Maaş kartları, resmi mühür ve imza hakkaniyetin ölçüsü değildir.
Hiç kimse bir aşıyı, elektiriği, lambayı, kanserin tedavisini ya da dünyanın en hızlı arabasını insanlığın hizmetine sundu diye onurlu bir davranış sergilemiş olmaz, yani yaptığını kutsal bir hizmet olarak adledemez, bunun için cennete gideceğini de umamalıdır. Edison, tesla ve einstein içinde durum bundan ibarettir.
Amansız bir hastalığın aşısını bulan bir bilim adamını düşünün, o bu ilacı makul bir kârla satıyorsa, buna salih amel değil ticaret denir. Evet, ticaret meşrudur. Cüzi bir kârla satıyorsa buna amme hizmeti, birde sonuna “Allah razı olsun” temennisi eklenir. Fakat o bilim adamı, insanların tümünün ihtiyacı olabilecek bu ilacı, insanların sağlığını tekeline alarak herkesin temin etmesi güç bir fiyata satıyorsa, bu artık ne salih amel, ne ticaret bu ancak tuğyandır.
Kişi ister çalışan olsun ister patron, isterse asker; ancak meşru(!) bir kazanç karşılığı verdiği mal ya da hizmeti hakkıyla yerine getiriyorsa, işinde kutsal değerlere riayet ediyor, ticaretinde düzgün, yani hakkaniyet sahibi bir birey demektir.
Din adamlığındaysa durum tamamen farklıdır. Onun sözü ticari kar hesapları gütmemeli, karlılıkla değişmemelidir. Allah’ın hatrını her hatırdan üstün tutan, bağlılığı yanlızca Allah’a olan, Allah’ı memnun edemeyeceği yerde amirini patronunu da memnun etmeye gerek duymayan adam, ancak o adam o ilahiyatcı yazdığı kitaplardan verdiği derslerden geçimini temin etmeyi meşru görmelidir. O asla bir ruhani lider değil, Allah katında özel bir konuma sahip değil, o sadece ilmini talep edenler için mesaisini bu işe tahsis etmiş bir öğretmen kabul edilebilir.
Dolayısıyla bir mesleğe, belki kendi yaptığı mesleğe “kutsal” diyecek, “zaten kutsal olmasa bu meslek para için yapılmaz” diyecek olanların; önce o mesleğe girerken maaş hesapları yapıp yapmadıklarını iyice bi hatırlamaları, maaşlarını alamazlarsa ya da maaşları asgari tutarlara inerse o mesleğe yine de devam edip etmeyeceklerini etraflıca düşünmeleri gerekir.
Kutsal meslek yoktur, kutsiyet meslekleştirilemez. Kutsal olan ancak ilahi değerlerdir.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
