Secde Ne Demek?
Secde deyince namazda yüzün yere kapanarak yapılan ibadet şekli akla gelir. Fakat Kur’an’da secde ile ilgili ayetleri toplayıp incelediğimizde böyle olmadığını görebiliriz.
“Secde” sözcüğünün vaz’ı (ilk ortaya çıkışı), “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan-ül Arab; c:4, s:497)
Görüldüğü üzere secde sözcüğünün yere kapanmak anlamı yoktur. Teslim olmak, teslimiyet göstermek, gücünü kuvvetini otoritesini kabul etmek anlamında kullanılan bir sözcüktür.
“Yere kapanmak” eylemi, “harur” sözcüğü ile ifade edilir.
‘’Ve anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine yükseltti. Ve hepsi boyun eğip teslimiyet göstererek (secde ederek) o’nun için yere kapandılar. Ve Yûsuf: “Babacığım! İşte bu durum, o gördüğümün te’vîlidir. Gerçekten Rabbim onu hak kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Şüphesiz Rabbim dilediği şeye armağan vericidir. Şüphesiz O, en iyi bilen, hüküm koyanın ta kendisidir.’’ (Yusuf suresi 100.ayet)
Ayette görüldüğü üzere secde ederek yere kapandılar ifadesi ile secde kavramının otoriteyi kabul etmek anlamında olduğu açıkça görülmektedir.
‘’İşte bunlar, Âdem’in soyundan, Nûh ile beraber taşıdıklarımızdan, İbrâhîm ve İsrâîl’in soyundan, kılavuzluk ettiğimiz ve seçtiğimiz peygamberlerden Allah’ın kendilerine nimetler verdiği kimselerdir. Onlar kendilerine Rahmân’ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah’ın] âyetleri okunduğu zaman ağlayarak ve boyun eğip teslimiyet göstererek(secde ederek) yere kapanırlardı.’’ (Meryem Suresi, 59. Ayet)
Yukarıdaki ayette açıkça görülüyor ki Allah’a hakkı ile teslim olan kul psikolojisi anlatılmaktadır. Allah’ın otoritesini kabul edenler Allah’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak yere kapanırlardı.
‘’Gerçekten Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine öğüt verildiği zaman boyun eğip teslimiyet (secde ederek) göstererek yerlere kapanan ve Rablerinin övgüsüyle birlikte noksan sıfatlardan arındıran ve büyüklük taslamayan kimseler inanırlar.’’ (Secde Suresi, 15. Ayet)
Yukarıdaki ayetler bize gösteriyor ki secde başka bir şey; yere kapanmak başka bir şey…
Tabi ki secde Allah’a olduğu gibi yani Allah’ın otoritesini kabul etmek olduğu gibi, başka güçlere de secde edilebiliyor. Yani güçlü olana boyun eğerek teslimiyet sağlanabiliyor. Bunun örneklerini yukarıdaki ayetlerde Allah’a secde olarak gördük, şimdi de Allah’ın dışında secde örneklerine bakalım,
‘’Hani bir zaman Yûsuf, babasına: “Babacığım! Şüphesiz ben onbir yıldız, güneş ve ay’ı gördüm; onları bana boyun eğip teslimiyet gösterirlerken(secde ederken) gördüm” demişti.’’ (Yusuf suresi, 4. Ayet)
Ayette görüldüğü üzere secdenin namazdaki secde ile alakası yoktur. Tamamen onbir yıldız güneş ve ayın Yusuf(a.s) a boyun eğmesi otoritesini kabul etmesi anlamında kullanılmaktadır.
‘’Ve bir zaman onlara, “Şu kente yerleşin ve oradan dilediğiniz şeyleri yiyin ve “Hitta” [günahlarımızı bağışla]! deyin ve teslim olmuş olarak (secde ederek) kapıdan girin. Biz suçlarınızı bağışlayacağız, iyilere arttıracağız” denilmişti.’’ (Araf Sûresi, 161. Ayet)
Kentin kapısından secde ederek girmeleri demek namazdaki gibi yere kapanarak sürüne sürüne girmeleri değil o kentin otoritesine boyun eğmek anlamında kullanılmaktadır.
Kur’an’da geçen meleklerin Adem’e secde etmesi de bu konu ile alakalıdır. Kur’an’da geçen melek kavramları incelendiğinde melek sözcüğünün doğa güçleri anlamına geldiği ayetlerde mevcuttur. Bütün doğa olayları Allah’ın melekleridir. Yağmur, rüzgar, fizik kanunları gibi yeryüzündeki Allah’ın sünnetullahı da meleklerdir. İnsan sünnetullahı okuyarak bu melekleri kendisine boyun eğdirmiştir.
Rüzgarı kullanarak uçaklar, suyun kaldırma kuvvetini kullanarak gemiler yapması gibi binlerce buluş sayesinde doğa güçlerini kendisine secde ettirmiştir. Meleklerin Adem’e secdesi budur.
Bir de Kur’an’da ister istemez yapılan secde de vardır.
Ve yerde ve göklerde olan kimseler ve gölgeleri, ister istemez her zaman yalnızca Allah’a boyun eğip teslimiyet gösterirler. (Rad Suresi, 15. Ayet)
Ve göklerde ve yeryüzünde bulunan canlılar ve doğal güçler, kibirlenmeden Allah’a boyun eğerler. Kendilerinin üstündeki Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar. (Nahl Suresi, 49/50. Ayetler)
Göklerde ve yeryüzünde olan kimselerin, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, kıpırdayan canlılar ve insanların çoğunun Allah’a boyun eğip teslimiyet gösterdiklerini görmedin mi/ hiç düşünmedin mi? Bir çoğu da üzerlerine azap hak olmuş olanlardır. Ve Allah, kimi hor kılarsa artık onun için bir yücelten yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini işler.(Hacc suresi, 18. Ayet)
İNSANA YAKIŞAN ALLAH’A SECDE ETMEKTİR.
YANİ YALNIZ ALLAH’IN OTORİTESİNİ KABUL EDİP BOYUN EĞMEKTİR.
Her şeyin doğrusunu bilen yalnız Allah’tır.
Erkan Erdoğan
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
Nisa suresi 102. Ayette geçen secde kelimesini nasıl anlamlandiriyorsunuz.