Yaşlılığa Hazırlık

İnsan hayatının kaçınılmaz evresi olan yaşlılık, çoğumuzun yaşayacağı bir evredir. Peki nasıl sağlıklı kalabiliriz? Sağlıklı yaşlanmak hepimizin beklentisi…

Yaşlanma hızında genler mi, yoksa yaşam tarzı mı daha etkili?

Genler yaşlanma hızını belirleyen pek çok faktörden yalnızca biri… Nasıl bir yaşam sürdüğümüz, daha ağır basıyor… DNA zincirlerindeki kromozomların ucunda bulunan telomerler kişinin kalan ömrünün göstergesidir. Hayatta kötü tercihler yapan kişilerin, telomerleri çoğu zaman daha kısa oluyor. Olumlu yaşam tarzı değişiklikleri, yaşlanmayı yavaşlatabiliyor. Olumsuz bir yaşam tarzı benimsemiş kimseler, yaşlılıklarında şu problemlerle karşılaşabiliyorlar;

• diyabet
• bunama
• damar sertliği
• kemik erimesi
• idrar kaçırma
• uyku bozuklukları gibi ve daha bir çok problemlerle yaşlılıklarını kalitesiz geçiriyorlar.

Bu şikayetleri yaşamamak için, yaşlılığa hazırlıkta şunları yapmalıyız:

• Her gün düzenli yürüyüş yapmak,
• Derin nefesler almak (diyafram nefesi)
• Bağırsak emilim kalitemiz için bağırsak detoksufikasyonları yapmak
• Kolajen kullanmak
• Vitamin mineral dengemizi sağlamak

YÜRÜYÜŞ

Yürümek, kalbi güçlü hale getirir, metabolizmayı hızlandırır, kemikleri güçlendirir, ileriki yaşlarda oluşacak kemik erimesini engeller, alzheimera karşı koruyucudur.

KOLAJEN

Vücudumuzda bulunan bu proteinin görevi dokulara esneklik sağlaması, tendonların, eklemlerin birbirine bağlanması, kasların kemiklerin bir arada durmasını sağlamak. Kolajen eksikliğinde dizlerde birçok problem; kemik ağrıları, kas erimesi, saç dökülmesi, cildin çok kırışması, kalp rahatsızlıkları, gözlerin görmesinde zayıflık oluşur.

VİTAMİN VE MİNERALLER

Yaşlılığa hazırlıkta vitamin ve mineral dengemize çok dikkat etmeliyiz. E ve C vitaminlerince zengin, magnezyumu çok olan gıdaları hayatımıza daha çok dahil etmeliyiz. Sebze ve meyvelerin yıkama ve kullanma usulü doğru yapmalıyız.

ERKEN YAŞLANMA SEBEPLERİ

Çok yemek,
buğdayın çok tüketilmesi,
sık yemek,

Günde 3 kez beslenme baskısıyla, metabolizmamız yorulmaya başlar ve erken yaşlanma gerçekleşir. Atalarımız, üç günde bir beslenerek kıtalararası gezebiliyorlarmış. Medeniyetle beraber, hayatımıza buğday girdi. Belki doğru bir kaloriydi, fakat kapitalist sistemin günde 3 kez beslenme baskısıyla metabolizmamız yoruldu. Günde 1,5 kez beslenme doğru bir beslenme şekli olup, erken yaşlanmanın da önüne geçebilir.

Ayda 40 litre süt verebilecek olan ineklerin, genetiğinin değiştirildi. Günlük 65 litre süt verebilen inekler elde edildi ve bu ineklerin sütünün satılabilmesi için ise iyi reklam kampanyaları yapıldı. Böylece süt tüketimi artarak, fazlaca hayatımıza girmiş oldu. Hormonlarla meydana gelen sütün tüketimiyle, bağırsak geçirgenliği oluşur. Bu sebeple hormonlu ineklerin sütü, antibiyotikli tavukların eti, beyaz şeker gibi maddeler erken yaşlanma sebebidir. Yaşlılığa hazırlıkta bunları da hayatımızdan çıkarmalıyız.

Yaşlılığımıza hazırlığımızı yapıp, daha kaliteli, sağlıklı, üretken, bilge yaşlılar olmamız dileğiyle…

Medine ORUÇ
27.12.2020
Ankara