ALLAH GELECEĞİ BİLİR Mİ?

ALLAH GELECEĞİ BİLİR Mİ?

 Allah geleceği bilir.

Allah’a bilmemeyi isnat etmek, onun ilmine eksiklik ve kusur atfetmektir. Allah ise “en mükemmel varlık” olduğu için tüm eksikliklerden münezzehtir. Zaten eksiklik ve kusuru kendisinde barındıran şey Tanrı olamaz. Biz, Rabbimiz için “O, tüm noksanlıklardan münezzehtir” derken aslında bunu ifade ederiz. Allah geleceği bilir.  Fakat Onun bilmesi, davranışlarımız hususunda bağlayıcı ve zorlayıcı değildir. Bilmek başka şeydir, mecbur tutmak başka şeydir.

 Ayrıca “zaman” kavramını Allah’ın yarattığını, yani onun “yaratılmış” olduğunu hesaba katarsak Allah’ın yüceliğinin karşısında bu sorunun anlamsızlığı daha da belirginleşmiş olacaktır.

Zaman dediğimiz şey, kendi içinde dahi göreceli ve değişken iken “sonsuz ilim sahibi” bir Yaratıcı, yarattığı zamanın her türlü seyrinden, akışından haberdar olmak durumundadır. Ama Allah’ın zamandan haberdar olmasıyla insanın iyi/kötü fiillerine kendisinin sebep olması arasında hiçbir bağ yoktur. İnsan Allah bildiği için yapmaz, insan yapacağı için Allah bilir ve bu ayrım çok önemli ve kritiktir. (Böyle bir şey mümkün değil ama) Allah geleceği bilmeseydi bile insan aynı fiilleri kendi iradesiyle işleyecekti. Allah’ın bilmesi “kusursuz” olmasıyla ilgilidir. Ve bu dünya hayatı da insanın kendi fiillerine karşı şahit olması içindir.

 

Son olarak Allah’ın geleceği bilip bilmemesini, (hatta kaderi de) ileri düzey bir bilgisayar programına veya oyununa benzetmek de mümkündür. Nasıl ki bu tür bir bilgisayar oyununda tüm seçimlerinizi kendi iradenizle siz yaparsınız; kader de böyledir. Oyun size hedefe giden yönerge doğrultusunda birtakım ipuçları verebilir. Ancak bu hedefe nasıl ulaşacağınızın seçimi tamamıyla size aittir. Söz gelimi bazı yerlerde koşmayı, bazı yerlerde oturmayı, bazı yerlerde farklı hareketler geliştirmeyi tercih edebilirsiniz. Ve oyun oturmanız veya koşmanız hususunda sizi hiçbir zaman mecbur bırakmaz. Kaderi de bu türden bir oyun ekseninde değerlendirebiliriz, diye düşünüyorum.

Yüzümüzü Kur’an’a çevirdiğimizde de Allah’ın geleceği bildiği sonucunu çıkartabiliriz.

 

Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah’ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. (Lokman 34)

…Bu, muhakkak ki Allah’ın, göklerde ne var, yerde ne varsa bildiğini ve şübhesiz Allah’ın, herşeyi hakkıyla bilici olduğunu (sizin de) bilmeniz içindir.” (Maide 97)

Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.” (Yusuf 37)

 Allah bilir.. Geleceği de bilir, geçmişi de bilir. Evren ve canlılığın ne zaman başladığını da bilir, ne zaman kıyametle beraber noktalanacağını da bilir..

 Allah’ın yarattıklarından habersiz olması düşünülebilir mi?

 

Not: Okumayanlar için bu yazıya hazırlık niteliğinde “Kader-1.Bölüm” yazımızı okumaları da tavsiye edilir.

 

Müslüm Zunluoğlu