Ramazan’ı Uğurlarken

Farklı bir Ramazan geçiriyoruz. Camiler boş, iftar sofraları sadece evin içerisindekiler ile sınırlı, mukabeleyi evde herkes kendi yapıyor, iftar çadırları kurulmadı. Kabe belki de, İslam tarihinde ilk defa böylesi boş. TV programları bile eskisi gibi rekabet içerisinde değil. Gerçi bu süreçte TV’den çok, bir çok hocamızın sosyal medya üzerinden canlı yapılan dersleri daha revaçta. Her yerde canlı dersler var. Online ders kültürü tahmin ediyorum ki, bu süreçten sonra daha tercih edilen olacak.

Geçen bir arkadaş “mahzun bu Ramazan“ dedi, bir diğer arkadaş ise cevap verdi, “hayır Ramazan mahzun olmaz, o hep aynı” Doğru bir tespitti. Ramazan hep aynı geliyor, onu farklı algılayan, onu yaşadığımız şartlar üzerinden değerlendiren bizleriz.

Corona gündeminden dolayı, Ramazan’ı, günlerden bir gün gibi hissedenler olduğu gibi, bu ayın değerinin farkında olup, gününe anlam katmaya çalışanlar da var. Ramazan’ı, her gün ki gibi bir gün olarak geçirenleri düşünürken, her ayımızı Ramazan, her günümüzü Kadr bilmemiz gerektiği cümlesi daha bir anlam kazanıyor gözüm de. Derdimiz günü kurtarmak değil, derdimiz günü en kaliteli şekilde yaşamak. Aslında öyle olmalı değil mi? Ömrümüzü Ramazan kılar isek, ahiretimiz bayram olacak.

Yaşanan bu süreçte ne yapmalıyız? sorusu takılıyor sonrasın da, aklıma. Corana günleri ile başlayıp , Ramazan girmesi ile daha sık aklıma düşen bir ayet ile cevap geliyor; “Derken Musa ve kardeşine şöyle vahyettik: “Şehirde toplumunuz için bazı evleri karargah edinin; kendi evlerinizi ise ibadethaneye dönüştürerek ibadetinizi eda edin! Ve (sen ey Musa!), mü’minleri (zaferle) müjdele! ( Yunus Süresi/ 87 )

Yaşanan bu süreç, bize tekrar evlerinize dönün, evlerinizi karargah edinin ayetini hayata geçirmek için bir fırsat. Corona öncesinde evlerimiz karargah olmaktan çıkmıştı, dışarıda koşturmaktan evler, otel gibi kullanılır olmuştu. Süreç ile evlerimizi tekrar keşfettik. Aile olmanın, evimizde olmanın tadına vardık. Hayat eve sığarmış, onu gördük ve fark ettik ki, evler bizim en güzel ve özel alanımız. Yine de aklınıza bu süreçte ne yapmalıyım sorusu takılıyor ise, ayet evlerinizi karargah edinin diyor, nereden başlayalım sorusuna da evlerden diyor. Cevap açık ve net…

Her imtihan, zorlukları ile gelirken, kolaylık ve fırsatları da beraberinde getiriyor. Yeter ki biz görmek ve gördüklerimizi hayata geçirmek isteyelim.

Seneye Ramazan’a ömrümüz var mıdır, görür müyüz bilmiyorum. Her Ramazan giderken, hüzün ile kendime tekrar hatırlatıyorum; Ömrünü Ramazan bilir, yolunu Kur’an ile çizersen, ilk iş evlerimizden başlar ve evlerimizi karargah edinirsek, gelen bayram bizimdir.

Yeşim Mızrak Gemici