Hakla batılı ayırma gücü

“Eğer siz Allah’a karşı takva sahibi (sorumluluk sahibi) olursanız Allah’ta size hakla batılı ayırma gücü verir.  (Enfal 29)

Dünya milyarlarca yıldır yaşamını sürdürmekte. İnsansa binlerce canlı türü arasından sadece birisi ve diğer tüm canlılardan üstün olduğuna inanıyor. Bu bağlamda bazen farklı canlılarla doğada karşı karşıya kaldığımda kıyaslıyorum kendimi ve şahsımda insan neslini.

Mesela birçok canlı kadar güçlü değil gözlerim. Hatta bazen gözümün önünü bile göremeyecek kadar körüm.

Yine birçok canlı kadar iyi koku da alamıyorum. Bacaklarımın gücü sınırlı. Ne kuş gibi uçabiliyorum,ne de balık gibi yüzebiliyorum. Diğer canlılara baktığımda çok donanımsız görüyorum kendimi.

Diğer canlıların bir konsensüs halinde çözdüğü hiçbir sorunu insan nesli çözememiş. Kavgalarla sürdürüyor hayatını.  En yırtıcı hayvanlardan daha yırtıcı yaşıyoruz hayatı ama beynimiz dışında hiçbir organımız yırtıcı yaşama uygun değil. Ne güçlü pençelerimiz var ne de parçalayıcı dişlerimiz;ne de kalbimiz kaldırıyor bu tempoyu. Her şey beynimizin içinde bir oyun. Yarattığı hiçbir canlıyı donanımsız bırakmayan,eminim insanı da donanımsız yaratmadı. İnsan ve diğer canlılar arasında yaptığım bu kıyaslamada insan denen canlı beyin dışındaki tüm organlarından sınıfta kalıyor. Beyin tıp dünyası için hala en karışık organ.  Ama insan beyniyle dünyaya verdiklerimiz ortada. İyi ya da kötü.Taç Mahal’i yapan da  dünyayı kana bulayan da insan. İnsan sürekli yön kaybediyor. Hele de kapitalizm denen vahşi canavar çağında sürdüyorsanız yaşamınızı. Ben vahyin ışığında bulmaya  çalışıyorum yönümü. Biliyorum ki onurlu ve erdemli bir hayat her zaman mücadele demektir. Ne zaman önüm arkam neresi, sağım solum neresi desem rabbimin vaadini hatırlarım.

“Eğer siz Allaha karşı takva sahibi olursanız (sorumluluk bilinci) Allah’ta size hakla batılı ( iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı) ayırma gücü verir.

Ben bunu bir vaat olarak anlıyorum.Allah’ın vaadi. Hikmet sahibi olmanızı sağlayan bir vaat. Bazen binlerce kitabı yutmuş, kitabi bilgiye sahip birisini görürsünüz ama dünyadaki bir probleme çözüm üretemez. Böyle durumlarda takvasına bakmak lazım derim yani sorumluluk bilincine.

Rabbim kendini kurallara bağlayan her şeyi bir nizam içinde yaratan yani sünnetullah olan. Görüşümüz keskinleşsin, duyuşumuz keskinleşsin, aklımız keskinleşsin diyorsak sorumluluk bilinci içinde olacağız.