KUR’AN DA İNFAK KAVRAMI

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe fazilete ulaşamazsınız; zaten ne infak ederseniz edin ,kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir.

 ( Ali İmran Suresi 92.Ayet Meali )

Dünya’nın dört bir yanında bir çok insan açlık ve sefaletle mücadele vermektedir. Açlık ve sefaletle mücadele veren insanların kat kat fazlası da bu yaşananlardan hiçbir şekilde rahatsız olmayarak dünyanın yalnızca kendi etraflarında döndüğünü düşünerek bu yaşananlara umursamaz bir tavırla yaklaşmakta ve yaşantısına israf ve bolluk içerisinde devam etmektedir.

Günümüz gündeminde gazetelerde , haber sitelerinde ,medya yayın organlarında küçücük bir yer bile kaplamayan yoksulluk krizi zaman geçtikçe önüne geçilemeyerek hızla büyümektedir. Geçen her saatte dünyanın dört bir yanında bir çok insan açlık ve sefalete karşı verdiği mücadeleye yenik düşüp hayatını kaybetmektedir.

Biz insanlar yaşanan bu olaylara ilgisiz kalmakla beraber yaşantımıza bin bir yakınma ile devam etmekteyiz. Hayatımız sürekli olarak bir şeylerden yakınarak ve memnuniyetsizlik içinde elimizdekine şükretmeyerek geçerken diğer tarafta bir damla su için insanlar birbiri ile yarışmakta.

Her ne kadar ilgisiz kalsakta bu yaşanan olayların önüne geçilememesinde bizlerinde etkisi büyüktür. Bizler gördüğümüz bir yoksulu umursayarak imkanımızca gerekli barınma, yemek, sağlık ihtiyaçlarını karşılasak bir nebzede olsa bir insanı kurtarmış olacağız. Bunu her 20 insandan 1’inin yaptığını varsaydığımızda gerçekten önemli derecede dünyadaki yoksulluk seviyesinde azalma olacaktır.

Kur’an’a baktığımızda Kur’an infak kavramının üzerinde birçok ayette durmuştur. Kur’an mümin insanların özelliklerinden bahsederken ‘’ infak eden ‘’ kavramını bir çok ayetinde kullanmıştır.

Peki Kur’an’da bir çok kez bahsedilen ve müminin olmazsa olmaz özelliği olan infak nedir ?

İnfak ihtiyaçtan fazlasını Allah yolunda harcamaktır. Kur’an bir çok ayetinde de riba etmemeyi öğütler. Bununla birlikte Allah infak edilenin kat ve kat fazlasını dünyada ve ahirette karşılığını vereceği müjdesini iletir.

Kur’an infaktan bahsederken aynı zamanda gösteriş için infak etmenin ve verilen sadakanın başa kakılmasının infakın boşa edildiğinin altınız çizer.( Bakara / 264 )

Allah’a kulluk edin ve O’ndan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayın; ana-babaya ve akrabaya, yetimlere ve yoksullara, kendi çevrenizden olan komşulara ve yabancı komşulara, yanınızdaki dosta, yolcuya ve meşru şekilde bihakkın sahip olduklarınıza iyilik yapın! Unutmayın ki Allah kendini beğenmiş küstahları sevmez; kendisi cimrilik yapan ve başkalarına cimriliği öneren, Allah’ın kendilerine bağışladığı nimetleri saklayanları da… Ve kafirler için utanç veren bir azap hazırladık. Ve o kimseler ki, mallarını nâsa gösteriş için sarfederler ve Allah Teâlâ’ya ve ahiret gününe imân etmezler. (Allah Teâlâ onları da sevmez). Ve her kime ki şeytan arkadaş olursa artık o ne fena bir arkadaştır.( Nisa Suresi 36-37-38.Ayet Meali )

Günümüz insanları ise dünyevi şeyler için birbirleriyle yarışa girişmiş ve üstünlüğü maddiyat ve makam üstünlüğüne bağlayarak tabakalı bir sistem oluşturmuşlardır. Bu tabakalı sistemde yarış hız kesmeden devam ederken arada kalan yoksul kesim dikkate alınmayarak bilinçli bir şekilde ölüme terk edilmiştir. Meramımız şudur ki yoksulluk mücadelesini kaybederek vefat eden her insanın hayatını kaybetmesindeki bir unsurda diğer insanlardır. Her insan biraz daha duyarlı olduğu zaman yoksulluk derecesinde önemli miktarda azalma olacaktır. Dünyevi unsurlar için girilen yarış bırakalım da hayır için girilen yarışa dönüşsün. Selametle..

Geçici servetlerini Allah rızasını elde etmek ve kişiliklerini güçlendirmek için harcayanların durumu da verimli bir bahçe gibidir:bir sağanak yağar, bu sayede ürünü iki kat biter. Tut ki sağanak yağmadı çiselese dahi yeter.Neticede Allah yaptığınız her şeyi görür.

( Bakara Suresi 265.Ayet Meali )