“Din hastaların, felsefe ise sağlıklı insanların tedavisiyle ilgilenir. Peygamberler hastaları, hastalıklarının artmaması, hatta onların bütünüyle iyileşmesi için tedavi eder. Filozoflar ise herhangi bir hastalık bulaşmaması için, sağlıklı insanların sağlığını korur.” (İhvân-ı Safâ) Din ve felsefe arasındaki ilişki tarih boyunca tartışılan bir meseledir. Her şeyden önce şunu vurgulamak gerekir. Tarih boyunca ortaya konulan tüm düşünce sistemleri …
Hz. Peygamberin vefatıyla ortaya çıkan boşluk, daha naaşı yerdeyken Beni Sakife’de iktidar tartışmaları başlamış ve bu durum Sıffın, Cemel ve Nehrevan savaşlarında zirveye ulaşmıştı. Kadim, Abbasoğlulları ile Ümeyyeoğulları arasındaki çekişme İslam’ın bazen çok keskin, bazen de yavaş yavaş ikincil olarak ideolojik siyasallaşmasına sebep olmuştur. Dört Halife dönemindeki çalkantılar, sonraki dönemlerin çatışmacı zeminini hazırlamıştır. Dört Halife’den …
İnsanlık tarihini kategorik olarak açıklayan pozitivist ve Kartezyen felsefe, dinin insanlık tarihindeki yerini de bu cihetle lineer bir okumaya tabi tutarak Batı dünyası açısından kendisini, insanlığın bu lineer, düz, çizgisel ilerlemeci okumasında Mutlak Hakikat ’in merkezinde bir üstünlük olarak tüm dünyaya dayatmaktadır. Bu dayatma, pozitif doğa bilimleri neticesinde elde edilen silah gücüyle, şirketleşen ulus devletlerin …
İlk iki yazımızda(1,2) ele aldığımız sorunlardan sonra geriye kalan tespitleri de genel bir değerlendirmeye tabi tutarak, sonraki süreçlerde “varlık, kötülük Allah’ın tarihe, topluma ve evrene müdahilliği vb. konuları ateizm ve deizim çerçevesinde tartışacağız. Geriye kalan konular aşağıda belirtilmiş olup, durum, makale sınırlarını aşan bir olgu olduğu için biz şimdilik bunlarla iktifa edeceğiz. Geriye kalan temel …
Bir önceki yazımızda ilk 2 temel problemi dile getirmiştik. Bu yazımızda, bir önceki yazımızda bahsettiğimiz diğer problemleri tetkik etmeye çalışacağız. 3. İslam’a mesafeli olan bazı kesimlerin bu durumu fırsat olarak kullanmaları: Müslüman toplumların kendi felsefi, siyasal, ekonomik vb. ve en önemlisi de epistemolojik bilgi sistemlerine dair paradigmalarını/usullerini kaybetmeleri, sonraki kuşaklar için bir itibar ve ittiba …