DENEMELERPODCAST

Sorumluluk Ahlakı: Ruhumuzun Şerefi

Sorumluluk Ahlakı:
Ruhumuzun Şerefi…❣️🌹

Biz, yolunu arayanlar…
Kimi zaman kendi içimizde, kimi zaman dış dünyanın karmaşasında… Ama hep bir arayıştayız. Çünkü biliriz ki insan olmak, yalnızca nefes almak değil; taşıdığı yükün, bıraktığı izlerin ve aldığı kararların bilincinde olmaktır. İşte tam da bu yüzden, konuşmamız gereken en kadîm hakikatlerden biri: Sorumluluk Ahlakıdır.

Sorumluluk ahlakı, bize yüklenen görevleri yapmakla sınırlı değildir. O, özümüzde taşıdığımız vicdanın sesidir. Bir şeyi yapmamız gerektiği için değil, doğru olduğu için yapmaktır. Bizi gören göz olmasa da, her zaman gören bir İlahi Bilinç olduğunu bilerek yaşamak, bize yakışanı sergilemektir.

Bazen susarak, bazen haykırarak, bazen de sadece kalbimizi temiz tutarak…
Her hâlükârda, bu dünyada var olmamızın bir bedeli, bir anlamı vardır: Eylemlerimizin izini sürebilmek, sonuçlarına sahip çıkabilmek.

Sorumluluk ahlakı nasıl olmalı?

Bizim sorumluluğumuz, sadece kendimize değil. Her sözümüz, her seçimimiz; çocuklarımıza, dostlarımıza, hatta hiç tanımadığımız bir cana bile dokunabilir.
O hâlde sorumluluk ahlakı, önce vicdanlı olmakla başlar.
Kendimizi kandırmadan, başkalarını suçlamadan…
Bahanelerin arkasına saklanmadan…
Yüzleşerek, onararak ve gerektiğinde yüklenerek…

Ahlâk, sadece dış kurallarla değil, iç şuurla yaşanır.
Gözlerden ırak olan bir yerde bile doğru olanı seçebiliyorsak, işte orada sorumluluğun özü doğmuştur.

Peki birinin bu ahlâka sahip olup olmadığını nasıl anlarız?

Sözlere değil, eylemlere bakarız.
Verdiği sözü tutuyor mu?
Kaçmak yerine sahipleniyor mu?
Kolay değilken de aynı ilkeleri koruyabiliyor mu?
Gizliyle açık arasında bir denge, bir tutarlılık var mı?

Ve en önemlisi: Hatalarında savunmaya geçmek yerine, onlardan öğrenebiliyor mu?
İşte bu sorulara verdiği cevaplarda gizlidir o kişinin sorumluluk yolculuğu.

Bu ahlak nasıl kazanılır, nasıl inşa edilir?

Önce fark ederek başlarız.
Kendimizi tanıyarak, hangi yüklerin bizim olduğunu idrak ederek…
Sonra küçük adımlarla yürürüz.
Günlük hayatın içinde, en basit görevleri bile ciddiyetle yerine getirerek.

Ama en nihayetinde bu yolculuk, ruhî bir uyanışa dönüşür.
İlahi düzenin adaletini kavrayarak, kendimizi bu düzene hizmet eden birer emanetçi olarak görmeye başlarız.
Bu noktada sorumluluk, bir yük olmaktan çıkar; bir şeref nişanı hâline gelir.

Ve sorumluluk ahlakı nasıl yaşanır?

Her sabah, “Bugün neyi, nasıl yerine getirmeliyim?” sorusuyla başlar.
Sonra uygulamayla, istikrarla, sebatla devam eder.
Ve her akşam, kendi kalbimizin terazisinde muhasebe ile tamamlanır.

“Bugün sözümde durabildim mi?
Bir kalbi kırdım mı?
Bir emaneti zayi ettim mi?
Birilerine zarar verdim mı?!..”

Bu sorularla yoğrulan bir ömür, hakkaniyetle işleyen bir ömürdür.

Bizim için sorumluluk ne demektir?

Bizim için sorumluluk, sadece bir görev değil…
Bir aşk’tır.
Bir kulun Rabbiyle arasındaki gizli bağ,
Bir annenin çocuğuna sessizce verdiği söz,
Bir dostun yük taşıyan omzu,
Bir öğretmenin genç yüreklere ektiği tohumdur.

Sorumluluk, bizi insan yapar.
Ve insan, sorumlulukla yücelir.
Bir halkayı tamamlar, bir yüreği onarır, bir ömrü anlamlandırır.

Ve biz…
Sözümüzün ardında durmayı, vicdanımızın ışığında yürümeyi, küçük gibi görünen ama büyük sonuçlar doğuran kararlarımızı idrak etmeyi seçtiğimizde…
Gerçek bir varoluş ahlâkına adım atmış oluruz.

Hatırla güzel dostum…
Sorumluluk sadece bir yük değil,
Ruhumuzun şerefidir.

Y’ol’umuz her daim sev’gi’de buluşsun Can’lar…

Peri’han Taşdemir…🌹

..
.
❣️

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx