DENEMELERGÜNDEMPODCAST

ANADOLU

ANADOLU
Ne anlamlı bir olgu! Bir kelime gibi görünse de izahı mümkün olmayan bir güzellik.
Ben burada bir tarihe girmek istemiyorum. O alan bana ait değil. Ama kelimeyi bir halk insanı, kökleşmiş toplumun bir ferdi olarak almak istiyorum.

Anadolu
Anavatan
Anayurt
Anayasa
Anaokulu
Anakucağı
Anaarı
Anakraliçe

Anayla birçok ifadenin anayapısıdır ANA. Temel taşıdır. Bir toplumda bu ifadelerin bir veya birkaçını bozduğunuz zaman, o toplum kelimesiyle, ifadesiyle birlikte dağılmaya başlar.
Bir aileyi aile yapan, bir yurdu da yurt yapan, toplumu da toplum yapan tek kelime, tek unsur ANAdır.

Ne zaman ki bu kelimeleri bağlamından kopardık, o ifade kelimelere bölündü; ana-dolu gibi, ana-vatan, ana-yurt, ana-yasa, ana-okulu, ana-kucağı, ana-arı, ana-kraliçe, ana-yapı…
Bu birbirini tamamlayan değerleri belki de çoğaltmamız mümkün. Ancak, elimizde tuttuğumuz ANA gibi YAR dediğimiz, eriyip tüketmekle hiçbir üzüntü duymadığımız sıradan sıfat hâline geldi analıklarımız.

Her Anneler Günü’nde bunu bir daha hatırlar ve tarifsiz üzülürüm.
Analar gidince bu memleketin de tadı tuzu gitti.
Oysa ki Yaradan, genlerine, hamuruna yüklemişti ana olmayı; merhamet, şefkat, fedakârlık, sevgi ile donanmış bir hamur…

Her gün biraz daha kaybediyoruz bu özelliklerimizi.
Öyle analar çıkıyor ki karşımıza; inanın, bir kedinin, bir köpeğin, bir hayvanın analığı daha kutsal geliyor yüreklerimize.
Çocuklarını satan, öldüren, çöpe atan, nefsî-hayvanî isteklerine feda eden… Ana değil, kadın değil, bir insan olduğunu unutan “analar”…

Yine Anneler Günü geliyor.
Ben anne değilim. Yetiştirdiğim çocuklar daha Anneler Günü gelmeden günümü kutlasalar bile, içimden sancım kesilmiyor.
Türlü zorluklarla mücadelesinde başarıya ulaşan bir toplumdan, türlü rahatlıkla her şeyimizi dağıtmış, yitirmiş, toparlanamayan bir toplum hâline geldik.
İçerisinden birçok güzelliklerin çıkarılıp alındığı, darmadağın olmuş; kaliteyi, değeri, insanlığı kaybetmiş bir toplum…

Oysa biz toplum değildik.
Biz ANADOLUyduk.
Anaların sahip çıktığı, doldurduğu bir değerdik.

Bir dolu suçlu profiliyle uğraşmak zorunda kalıyoruz.
Anadolu’da şöyle bir ifade vardır: “Anası ne ki, danası ne ola?” diye.
Evet, biraz kaba bir ifade olsa da ana olmayı kaybeden kişiler muhatabım.

Profil tanımlama ve yüz analizi uzmanı olmam hasebiyle; analiz yaparken çok gerilere gidiyor ve ister istemez, “Senin hamurunu kim yoğurdu?” diye içimden geçiriyorum.

Peki, sizin hamurunuzu kim yoğurdu?
Ve siz kimlerin hamurunu yoğuracaksınız?

“Modern anneler” derken; okuyan, yazan, araştıran, kendi potansiyelini anlayan, dev projelere imza atan, adam gibi ADAM yetiştiren analar değil de, anlamakta güçlük çektiğimiz “anneler” türedi karnımızda.

Evet; adam gibi adam yetiştiren, insan gibi insan olmayı başaran anneleri görürseniz, öpün ellerinden.
Ben de öpüyorum. Ve “Sen bir gün değil, koca bir ömür benim anamsın” diyorum.

Mutlu toplum, mutlu annelerle inşa olur.
Anneler Gününüz mutlu, kutlu olsun.

İclalgül Gölgeli

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

İclalgül Gölgeli

İclalgül Gölgeli, 12 kardeşin 9 numaralı, 60 doğumlu Malatya'nın Gündüzbey kasabası'nda dünyaya gelen, yüksek öğrenimini Ankara Gazi Üniversitesi'nde yapan, hayatını kendini ve insan yetiştirmeye adayan bir garip virgülüm. Yazar değilim. Hayatıma dair çok insan hikayeleri biriktirdim. Çok iniş çıkışlarım, çok duraklarım ve yol başlangıçlarım oldu. Kısacası, insan okuyor ve insan dokuyorum. Son nefesime kadar da böyle olacak umuyorum. Saygı selam ve başarı dileklerimi iletiyorum.
4.6 5 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör
Derya katırcı
Derya katırcı
14 gün önce

Emeğine sağlık hocam anne bu kadar güzel anlatılmaz👍

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
1
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx