Sevgili dostlar!
Bugün sizlere geçtiğimiz bir hafta boyunca kaleme aldığım kısa kısa notları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bulunduğum ortamları, tanıştığım insanları sürekli gözlemlemeye çalışırım. Olumlu olumsuz izlenimlerimi kaleme alırım. Yaşadıklarım bir kısmı bana ders niteliğindedir. Bir kısmı ise her zaman kulağıma küpedir. Kaleme aldığı m bu kısa notların sizlere de faydalı olmasını diliyorum…
** “Kişinin isimleri sahibinin şahsiyetine sirayet edermiş!” Bazı isimler var ki gerçekten de hem isim güzel hemde sahibi güzel. Böylesi kimselerin durumuna “İsmiyle müsemma olmuş!” deriz. İsmiyle şahsiyeti özdeşleşen böylesi kimseleri her gördüğümde mutluluğum bir kat daha artıyor. Neden mi?
Bireylere ve toplumlara sürekli umutsuzluk pompalandığı bir çağda nezaketleri ile kültürleri ile saygınlıkları ile naiflikleri ile güven verişleri ile kaliteli insanların artması, yada insanların şahsiyet gelişimi hususunda yatırımlardan kaçınmamaları gelecek adına bizleri de umutlandıyor!..
** Allah (cc) insanı yaratmış. Ama en güzel bir şekilde yaratmış. Ve kıvamında yaratmış. İnsana yakışan kıvamı korumak, bozmamaktır. Fabrika ayarlarını korumaktır. İnsan yanlış düşüncesiyle ve yanlış yaşam biçimiyle saf ve temiz oluşunu gölge düşürebilmektedir. Her insan kendine yakışanı yapar. Aslında bir insanın kendi özünü koruyabilmesi, kendi kalabilmesi ne muazzam bir durum. Bazı insanlarda vardır ki kendine yakışmayanı da yapmaya çalışır. Suyu tersine akıtma çabasında olur. Hemde olmayacağını bile bile. Bugün ömrü imamlıkla geçmiş bir adamla tanıştım. Hayretimi gizleyemedim. Yıllarca imamlık yapmış bir adam nasıl olurda dine ve mukaddesata mesafeli duran hatta savaş açan STK’lar da aktif rol alır. Bunu öğrenince şu tesbitin ne kadar yerli yerinde olduğunu düşündüm; “Dirilerin ölülerden daha hızlı çürüdüğü bu çağda, bozulmamak en büyük servettir!”
Dua ettim kendi kendime;
“Rabbim bizi açısı tam insanlardan kıl. Aklımıza mukayyed ol. Akıl zayiliği verme. Akledenlerden eyle. Zalime ve kâfire karşı kaim eyle. Amin!”…
** Güzelliğin en saf hali ,dilde nezaket ve/ kalpte merhamettir..
** Muhatap olduğumuz kimseye söyleyeceğimiz sözleri bir düşünsek, taşınsak, ölçsek, biçsekte öyle söylesek nede güzel olur değil mi? Sonrada özür dilemek mecburiyetinde kalmasak. Unutmayalım ki; söz söylemenin de bir adabı vardır!..
** Hayat bize her gün yeni bir şey öğretiyor. Bizler görmezden, duymazdan ve anlamazlıktan gelsek bile yine de öğretiyor. Bize düşen bunun farkında olmak ve olanlardan ders çıkartmaktır ve olacaklara karşıda tedbir almaktır!..
** Hiç bir kimseye karşı önyargılı olmamak gerekiyor. Hiç bir kimseye ‘Bundan adam olmaz!’ dememek gerekiyor. Hiçbir kimseden umudu kesmemek gerekiyor. Bir bakmışsınız böyle dibe vurduğunuz insanlar gün gelir sizi şoke edebilir. Bir işin ucundan tutmuştur. Bir iyilik etmiştir. Birinin yükünü almıştır. Birinin darlığını gidermiştir. Düşen birinin elinden tutup kaldırmıştır. O insan sizinle aynı futbol takımını tutmuyordur. Sizinle aynı partiye gönül vermemiş olabilir. Sizinle bazı konularda uyuşmuyor olabilir. Ama özünde iyi bir insandır. İyi diye nitelendirdiğimiz bu insan belki de bundan sonraki hayatında bizi hep şaşırtmaya devam edecektir. Unutmayalım ki; “İnsandan umut kesilmez!”
Hele hele şairin dediği gibi; “Sarhoşu bile Allah diye nara atan bir milletten umut hiç kesilmez!..”
Selam ve dua ile!..
Hüseyin Emre Aktaş
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
