
İNSAN’A YAKIŞAN ALLAH’IN (FITRAT) BOYASIDIR!..
Bu haftada yollardaydım. Yaza doğru adım attığımız şu günlerde her bir yanı cennet olan vatanımızın her bir yanı gezilmeye görülmeye değer. Bir kaç günlük yolculuğumuzda edindigim tefekkür hallerini, insanımızla muhabbetlerdeki edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak istedim. Zaman zaman mola yerlerinde aldığım kısa kısa notları sizlerle paylaşmaya devam etmek istiyorum.
- Sadi Şirazi der ki;
“Asaleti kendinden olanın gösterişe ihtiyacı yoktur; bahçıvanın, başına gül taktığı görülmemiştir!” - Dilimizde tüy bitiyor. Ne aldananlardan olalım nede aldatanlardan olalım diye. Ne diyor yüce Resul(sav);
“Bizi aldatan bizden değildir!”
İnsanları aldatmayı, haksız kazanç elde etmeyi, yalan söylemeyi meslek haline getirmiş nice kimseler var. Bunların bu halini gördükçe bunlar Allah’a nasıl hesap verecekler ahirette peygamberimizin ümmeti olarak yüzüne nasıl bakacaklar çok merak ediyorum!.. - Bir insan vücudun da,
7 000 000 000 000 000 000 000 000 000
(7 oktilyon) atom bulunuyor..
Başına bi 7 yazıyorsunuz ve arkasına 27 adet sıfırı diziyorsunuz….
İşte size Allah’ın kudreti ve hikmeti….
İman et ve verebiliyorsan hakkını ver bakalım….
Bunun karşılığın da Yaratan bizden ne istiyor?
Fıtratına yaratılışına uygun hareket et.
Bu sınırsız güce nankör kesilme.
Oku, araştır ve bilmediğin şeyin ardı sıra gitme.
İşlerini bilgiyle ölçüyle yap. Kitaba uy kitabına uydurma. İnsan ol adam ol, iyi ol iyi davran.
Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşa. Bu dünyaya nasıl geldiysen aynı şekilde gideceğini, gittiğin yerde hesaba çekileceğini asla aklından çıkarma diyor… - Furkan Suresi 30. Ayeti yüzlerce kez okudum. Ve her okuduğumda bir kez daha anladım ki;
Hayat kitabımız Kur’an kesinlikle terk edilecek, yüz çevrilecek, gözden çıkarılacak, muhatap alınmayacak, tozlu raflarda sergilenecek, süslü kılıflarda muhafaza edilecek, sıradan sözler addedilecek, ilgisiz kalınacak, öksüz bırakılacak ve çağın dışına itilecek bir kitap asla değildir. Bize düşen ise; “Kur’an bize ne diyor?” sorusunu sorarak okumak, anlamak ve öğrendiklerimizi hayatımıza aktarmaktır!.. - ‘Jurnal’lerinde Cemil Meriç’e bir talebesi geliyor. Diyor ki: “Efendim bu memleket yaşanmaz hale geldi artık. Ben her şeyimi bırakıp Fransa’ya gideceğim. Orada tedrisatıma devam edeceğim!” Cemil Meriç’in o şahsa söylediği şu sözler yıllardır benim kafama çakılmıştır adeta. Orada diyor ki: “Evladım nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihninin aydınlığı kadar olacaktır!”
Yani oraya gidince birden tenvir olmayacaksın. Oraya gidince birden aydınlanmayacaksın. Kendi zihninin aydınlığı kadar orada da aydınlık bulabileceksin. Ben insanlarımızın yurt dışına gitmesi, orada kendilerini geliştirmelerini, o bilgiyle Türkiye’ye dönüp daha güzel işler yapmalarını istiyorum!” - Çivisi çıkmış bu dünyada insan esas olması gerektiği yerde olmasını ve esas durması gerektiği yerde durmasını bilecek. Kendini bilecek. Haddini aşmayacak. Sınırları zorlamayacak. Unutmamak gerekir ki;
Kendini bilen haddini bilir, haddini bilen Rabbini bilir!.. - Gösterişe abartıya gerek duymadan yaşa.
Temeli sağlam olan insan ilişkileri kur.
Kendi halinde ol.
Omurgalı bir dik duruş sahibi ol.
İnceden inceye yapılan güzelliklerin altına imza at.
Nazik ol.
Ağır başlı ol.
Muhatabına arkası dolu cümleler kur.
Çıkarsız sevgilere inan.
Unutma!
Bir insanı güzel yapan güzelliği değil, kişiliğidir!.. - “Üslup, kalbin yansımasıdır!”
- Karamsar olmak için bir sebep varsa umutvar olmak için bin sebep var. Bu binlerce sebebe sarılmalı, mazeretleri bir tarafa atmalı ve yola revan olunmalıdır!..
- Çok okuyorsun, çok yazıyorsun, çok araştırıyorsun, çok sorguluyorsun. Bütün bunlara eyvallah. Ama neden akletmiyorsun? Neden aklını kiraya veriyorsun? Neden gassalın elinde meyyit misali körü körüne teslim oluyorsun? Neden aklını ve ruhunu vahiyle formatlamıyorsun? Ve tüm benliğini neden Allah’ın boyasıyla boyamıyorsun? Kendine sentetik, suni, beşeri boyaları nasıl layık görüyorsun?…
- İnsan kendine iyi davranarak, başkalarına da iyilik yaparak hem dingin hem de dinç bir hayatın kapısını aralayabilir. İnsana durağanlık yakışmaz.
Kendi kendine yettiğini zanneden insan mutlaka ziyana uğrar. Ancak dinamik bir hayat insanı fabrika ayarlarına geri dönderebilir.
Selam ve dua ile!..
Hüseyin Emre Aktaş
02.05.2025
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.