Emin İnsan Olmak:
Takva Mertebesinin Zirvesi…
İnsan, varoluş sahnesine ilk adım attığında ona verilen en büyük sorumluluklardan biri, güvenilir olmaktı. Çünkü emanet, güvenle taşınır; söz, güvenle tutulur; yürek, güvenle teslim edilir… Rabbimiz, kullarına “Emin” olmayı en büyük erdemlerden biri olarak öğretmiş ve bu erdemin zirve örneğini Resûlullah (sav) ile göstermiştir.
Hz. Muhammed (sav) daha peygamber olmadan önce bile “El-Emin” sıfatıyla tanınmıştı. O, Mekke’de düşmanları tarafından bile güvenilir bulunmuş, herkesin en kıymetli emanetlerini ona bırakacak kadar itimat ettiği bir şahsiyet olmuştu. Hatta kendisine inanmayan müşrikler bile mallarını ona emanet eder, emanetlerini eksiksiz teslim alacaklarından zerre miskal şüphe duymazlardı.
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:
“Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa, 58)
Bu ayet, emin olmanın sadece güvenilirlik değil, aynı zamanda adaletli ve dürüst olmayı da kapsadığını gösterir… Zira güvenilir insan, yalnızca sözünde durmakla kalmaz; hak yemekten sakınır, adil olur ve sorumluluk bilinciyle hareket eder.
Emin Olmanın Derin Manası…
Emin insan, sözünde durandır. Sözü ile özü birdir zira. Kalbinde fesat, dilinde yalan, fiilinde hile, yalan dolan ve üçkağıt bulunmaz. Günümüzde güvenin sarsıldığı, dostlukların menfaatle örüldüğü bir çağda, emin insan olmak, bir müminin en büyük vasıflarından biri olmalıdır. Çünkü sadakat, güvenilirlik ve doğruluk, İslam ahlâkının en temel taşlarındandır.
Öyle ki Sevgili Peygamberimiz (sav), güvenilir olmayan kişilerin imanının eksik olduğunu şu sözleriyle belirtmiştir:
“Bize ihanet eden bizden değildir.” (Müslim, İman 107)
Bu sözüyle Efendimiz (sav), sadece emanet bırakılan maddi şeylerde değil, insanların gönüllerine, sırlarına ve haklarına karşı da güvenilir olmamız gerektiğini anlatmıştır.
Emin İnsan Olmak Takva Sahibi Olmaktır…
Takva, Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle her halimiz ve rolümüzde kaliteli bir şekilde yaşamak demektir. Takva sahibi insan, sadece ibadetlerini yerine getiren değil, her anında ve halinde Allah’ın huzurunda olduğunu bilerek yaşayan insandır. Güvenilir olmak, bu bilincin tezahürüdür. Nitekim Resûlullah (sav) şöyle buyurur:
“Mümin, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir.” (Buhârî, İman 4)
Bu hadis, emin olmanın sadece sözle değil, fiil yani yaşam ile de pekişmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bir insanın diliyle güven verip fiiliyle hile yapması, İslam ahlâkına aykırıdır.
Yaşanmış Bir Örnek: Hz. Osman’ın Güvenilirliği…
Ashab-ı Kiram içinde de güvenilirlikleriyle öne çıkan şahsiyetler vardı. Hz. Osman, cömertliği ve güvenilirliği ile bilinen sahabilerdendi. Bir kıtlık döneminde, elinde büyük miktarda buğday bulunan Hz. Osman’a tüccarlar gelerek yüksek fiyatlar teklif ettiler. Ancak o, hepsini reddetti ve şu cevabı verdi:
“Bana daha fazla veren var!”
Tüccarlar şaşırıp sordular:
“Kim bu, bizden daha fazla veren?”
Hz. Osman şu cevabı verdi:
“Allah! Ben bu buğdayı, Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtacağım.”
İşte bu, güvenilirliğin en güzel örneklerinden biridir. Zira emin insan, sadece emaneti koruyan değil, elindeki imkânları hak ve adalet üzere kullanandır da…
Günümüzde Emin İnsan Olmak…
Bugün birçok insan, başkalarına güvenmekte zorlanıyor… Sözlerin tutulmadığı, vaatlerin havada kaldığı, menfaatin dostluktan önce geldiği bir çağdayız. Oysa Rabbimizin bizden istediği şey çok net:
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûl’e ihanet etmeyin ve bile bile aranızdaki emanetlere ihanet etmeyin.” (Enfal, 27)
Emin insan olmak, sadece bir meziyet değil, bir müminin varoluş gayelerinden biridir. Çünkü her birimiz, Rabbimizin dünyadaki halifesi olarak, dürüstlük ve sadakatle yaşamakla yükümlüyüz.
Gelin, biz de Hz. Muhammed (sav) gibi “Emin” olalım. Sözüne sadık, işinde dürüst, gönlü temiz, elinden ve dilinden emin olunan adil kimselerden olalım. Zira insanın erişebileceği en yüksek mertebe, “güvenilir” bir insan olmaktır…
Y’ol’umuz her daim sev’gi’de buluşsun Can’lar…
Peri’han Taşdemir…🌹
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
