Ömer’ce Duruş Nefsini Değil, Neslini Öncelemeyi Gerektirir!

ÖMER’CE DURUŞ NEFSİNİ DEĞİL NESLİNİ ÖNCELEMEYİ GEREKTİRİR!
Halife Ömer(ra) der ki; “Kenarı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu. Gelir adl-i ilahi sorar Ömer’den onu!”
Var mı böylesi Ömer’ler günümüzde. Elbette ki var. Görevini layıkıyla yerine getirdiğinden dolayı cami’ye cemaate dolayısıyla İslam’a olan bağlılığı artmış İmamlar Müezzinler Kur’an Kursu hocaları çokça var. Sorumluluğunu aşk ile yerine getirip öğrencisini kötü ortamlardan uyuşturucu, kumar vb tuzaklardan uzak tutup geleceğe iyi hazırlayan öğretmenler çokça var. Bu konuda merhum Nurettin TOPÇU üstadımızın şu sözünü çok önemserim; “Kırk sene öğretmenlik yaptım, mabede (camiye) nasıl girdimse sınıfa da öyle girdim!”
Hurafe ve bid’atlardan arınmış arı duru saf din olan İslam’ın gerçek yönlerini anlatarak sadece anlatmakla da kalmayıp insanların deist ateist olmalarının önüne geçmek için haramlardan uzak durmaları için samimice gayret üstüne gayret ortaya koyan din adamları çokca var.
Komşusu açken kendisi tok yatmayı ayıp sayan nice komşular var. İnsanlık ölmedi dercesine yanında çalışanını asgari ücrete mahkum etmeyip daha yüksek maaşlar vermeyi kendine vazife addeden işverenler çokça var. Ömer’ce olmak nefsini değil neslinin geleceğini düşünmektir. Selam olsun çağın Ömer’lerine. Veyl olsun para kazanmak için her şeyi mübah görenlere!..
Ömer’ler tabiki kolay yetişmiyor.
Ömer’ler hep olmalı ise çağın Ömer’lerini yetiştirmeliyiz.
Bu nasıl olacak peki?
Şucu bucu olmayı bırakmalı, sen ben kavgası gütmemeli. Sırf yapmak için bazı işler yapılmamalıdır. Her kesim elini taşın altına koymalıdır. Ayağı yere basan projeler üretilmelidir. Sosyal, sanatsal, sportif ve kültürel alanlardaki çalışmaların tüm hızıyla genel ve yerel idare kaynakları ile, STK marifetleri ile yoğunlaşması gerekmektedir. Zira gençlik elden gidiyor. Gelecek kaygılarımız çok fazla. Ama bu tür çabalar toplumun düzelmesi ve gençliğin elde tutulması için bir neşterdir. Zira yakın zamanda kendi yaşadığımız şehirde bile yüzlerce genç uyuşturucudan içeri girdi. Bu haber bile bizi uykumuzdan etmeli ve yola revan kılmalıdır. Zira bu toplum bu millet Ömer’ce duruşu hep hak ediyor. Geleceğimizin teminat altında olmasını istiyorsak bu duruşların sayısını artırmamız gerekiyor. Ömer’ce duruşların artması demek hak ve hakikat sevdalıların artması, erdemli tavırların çoğalması, değer odaklı bir yaşamın ön plana çıkması demektir. Meşhur bir düşünürün bir sözü vardır; “Bir Kütüphane bin Hapishane kapatır!”
Özetle Ömer’ce her duruş nice şeytani kafayapısının, yapının, oluşumun, düşüncenin, eylemin önüne geçecek, çanına ot tıkayacaktır.
Selam olsun Ömer’ce duruş ortaya koyanlara!.
Hüseyin Emre Aktaş
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.