Ne Mümkün?
Bir yabancının sesi gibi gecenin yaratıklarının hayali seslenir uyku öncesi çocuklara.
Bir yakının sesi gibi yumuşar ve şefkat kuşanır günün sesi sabah olunca.
Ormanda, yabanıl hayatın sesi hem dosttur hem yabancı. Ürkerek sever insan ormanda yaşamı. Oysa evindedir insan. İşte o denli yabancı evine modern insan, o denli ürkmüştür kendinden. Yapabileceklerini kestirememiştir. Bu kadarını o da beklememiştir. Ürktüğü yabanıl hayat değil, evcilleştiremediği ruhudur, yapabileceklerinin potansiyelidir, tıpkı düşmeyi düşünüp korkan çocuklar gibi, korkar kendi cüretinden insanoğlu.
Haddi aşmayı bilmiştir, dengeyi bozmayı bilmiştir, sınırları yıkmayı bilmiştir, katletmeyi ve dahasını. Doğrusu insan gerçekten korkulacak bir şeydir. Kendi varlığından duyduğu korku insanı kalelere itmiştir. Kaleler inşa etmiştir betonla. Kendine kurallar koymuştur, kendine cezalar kesmiştir şehirlerin koridorlarında. Yasak ağaç kadar eskidir bu korku. Neyse ki edebiyat ayna tutmuştur kendine, Kutsal Kitaplar ve insan. İnsan komşusunda kendi potansiyelini görmüştür. Ah, onu sevmek ne mümkün! O yapılabilir olandan korkmuştur. Ya atlarsa şuradan aşağı, ya bir bomba yaparsa, ya patlatırsa yaşamı kulak zarını patlatan bir uğultuyla. Ya pişman olursa sonra.
Pişman olmayı sevmez insanoğlu. Bu yüzden sevemez komşusunu. Ya komşusu onu tanıdığına pişman olursa. Ya o pişman olursa komşusunu tanımaktan. Tüm insanlık tek bir insanda hüküm sürer. Tek bir insan, tüm insanlıkta. Ah, onu sevmek ne mümkün! Allah’ın gücü yeter ancak buna.
O da ancak iyileri sever. Böyle yazılmış frontal lob’a.
mimhece
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
Ben komşumu çok sevdim🌺
Tebrikler . Kutsal kitaplar yazan yerde kutsak kitaplar yazılmış .