Bazı Müslümanlar sırf fay hattını ve kırılgan yapıları öğrendi diye nerdeyse Kur’anda geçen helak olaylarını inkar edecek. Evet evet inkar edecek.
Tamam fay var, tamam bilim uyardı, tamam sağlam yapmalıyız. Buna itirazım yok.
“Her deprem ilahi ikazdır” diyemeyiz. Ama “kesinlikle ilahi ikaz değildir” de diyemeyiz. Ayrıca ilahi ikaz sadece depremle olan bir şey de değil elbette..
Demek istediğim olayları ve olguları analiz ederken diğerini nakzetmeden veya geçişli bir şekilde analiz etmek gerekiyor. Bir müslüman neden determinizmi mutlak görmek zorunda olsun.
Eğer Kur’an’a iman ediyorsa biri Semud kavmini bilmeli, o kavim daha sağlam yapılar inşa etme adına kayaları oydu ve oralarda yaşadılar. Ama azgınlıklarına devam ettikleri için orada da buldu helak kendilerini. Bu da var. Bunu unutmadan analiz yapmalısın. Evet helakleri depremle değildi ama yine de sağlamcılıkları kurtaramadı kendilerini. Tamam sağlamcı ol ama ilahi müdahaleyi de inkar etme.
Allah’ın sadece fizik kuralları yok metafizik kuralları da var (enfal:25 mesela) ve Allah Kadiri Mutlak..
“Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup-sakının. Bilin ki, gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.” (Enfal:25)
Elbette çürük bina yapmak da bir çeşit azgınlık ve ilahi ikaz sebebi. Bu da işin bir yönü.
Ancak Allah’ın kudretini ve hayata müdahalesini inkar edecek boyutta materyalistçe yorumlar yapmak zorunda değilsin müslüman kardeşim.
Evet binalarımız da çürük,
Evet toplumsal azgınlık da var.
Her iki açıdan da kendimize çeki düzen vermeliyiz. Biri diğerini nakzettirmez.
Ben hırsızlığı, sorumsuzluğu asla örtmek adına bunları yazmıyorum. Zaten bunlar da helaki celbeden bariz cürümler.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
