DENEMELER

Ulusçuluk Zehri

Ulusçuluk zehri öyle sinsi ki…

Şayet dikkat edilmezse kendisini getirir akidenin yerine koyar.

Hayatınızın merkezine ulusunuzu koyarsınız farkında olmadan.

İnsanların ahiretteki hallerine dair zerre katkısı olmayacak bir şeyi akide haline getirip merkeze almak ve insanları buna çağırmak sapkınlıktır.

Ulusçuluğun zehir olmamış doğal hali kavim aidiyetidir. Kavmin de en ortak değeri “anadilidir”. Bunun ilerisine gitmek kavmi ulusçuluğa çevirir daha da ilerisi onu putlaştırır. Şu var ki kavimlerin farklı oluşunun ilahi bir plan dahilinde olduğunu ve bunun da amacının “li-tearefu” ifadesiye tanışmak, bilişmek olduğunu vahiyden öğreniyoruz. Farklı olanla insan kendini farkeder. Bu zaviyeden bakarsak çeşitlilik anlamlıdır.

Türk olmak ve Türkçe konuşmak tamamen insani ve doğal bir haldir. Kürt olmak ve Kürtçe konuşmak da aynı şekilde..

Bunun ilerisine gidip etnisiteyi merkeze alan dünya görüşünü hayatın tek amacı imiş gibi görmek, devletin kurucu fikriyat haline getirmek inandığım İslam akidesine göre sapmadır. Bunun bayraktarlığını yapmak ise insanları hakikatten saptırmadır. Vebaldir. Maalesef Türkiye bu konuda sorunlu bir ülke ve tahrik edici pozisyonda.

Devlet olma bir gereklilik ise -ki öyle- onu insani fıtri değerler üzerine kurmak en temel adımdır. İnsanların akidevi, fıtri ve kültürel değerleri ise devletin tanıması zorunlu halleridir. Eğer devlet etnisite merkezliliği esas alırsa başka etnisitelere kendisi yol vermiş olur.

Devletin yaptığı her bir büyük hata yeni bir put üretir. Başörtüsü yasağı başörtüsü mücadelesini doğurdu. Kürtçe yasağı Kürtçe mücadelesini doğurdu. Yasakların ilerlemesi yasak olana aşırı anlam yüklenmesine yol açtı. İnsanlar haklı olarak değerlerini savundular ama farkında olmayarak da değerlerini putlaştırdılar. Bu bir durum tespitidir. Oysa değerlerimizi her daim savunmalı ama putlaştırma tehlikesine karşı da teyakkuzda olmalıyız.

Hasılı ben bir müslüman olarak insanların gündeminde en çok Allah’ın ve Onun nizamının olması gerektiği kanaatindeyim.

Dolayısıyla Allah’tan ve onun nizamından uzaklaştırılan kişilere bir çeşit zulmedildiği kanaatindeyim. Ki ayette biliyoruz ki “şirk büyük zulümdür”. Bu anlamda ulusuyla yatıp ulusuyla kalkan biri zulme uğramış, saptırılmış biridir. Zira ahirette zerre faydası olmayacak şeyi hayatının merkezine koymuştur.

Ey insanlar! Fıtri ve kültürel değerlerinizi elbette savunacaksınız.

Ancak hayatın asıl maksadı ve maksudu Allah’tır ve Onun istediği gibi bir kul olmaktır.

Bu meyanda Resul ve Kitap insanlara rahmet olsun diye gönderilmiş değerli rehberlerdir.

Hayatınızın anlamı buradadır. Ölüm ötesi hayatınızın kurtuluşu buradadır. Az çok ticareti bilen insan hesabını kitabını iyi yapmalıdır.

Hayatı anlamlandıracak Zat, hayatı var eden Zattır.

Mustafa TOSUN

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Mustafa Tosun

Mustafa Tosun 1987, Adıyaman doğumlu. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü mezunu. Şanlıurfa'da öğretmen olarak görev yapıyor. Evli ve iki çocuk babası. İslami okumaları lise yıllarında başladı. Fizilal-i Kur'an Tefsirini ilk lise yıllarında okuyan yazar, Üniversite yıllarında ise okumalarına/yazmalarına aralıksız olarak devam etti ve Özgün İrade, Söz ve Adalet, Bilge Adamlar, Kur'ani Hayat, Haksöz Dergilerini takip etti. Hoca ayrımı yapmadan İslami okumalarına devam etmektedir. Kur'an Merkezli Sünnet paradigmasını, İslam Kardeşliğini ve Ümmet Bilincini önemseyen yazarımız, Mezhepçiliğe ve ırkçılığa da karşı duruşu ile mücadelesine devam etmektedir.
0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx