YAZILAR

Davet Sorumluluğumuz ve Muhatapların Psikolojisi

Davet ve tebliğde psikolojik zemin çok önemli.

Öyle ki, davet edilen kişi aynı daveti yapan ilk muhatabı dinlemezken, seviyesine, yaşına ve sair durumlarına bakarak başka bir davetçinin davetini kabul edebiliyor.

Örneğin; bir öğrencinin müdürü hakikate davet ettiğini düşünün, aynı hakikati müdürün müdüre yaptığını düşünün. Buna benzer.

Muhakkak davetçi olanlar yaşıyordur bu durumları. Bu manzarayı illaki kötü yorumlamak zorunda değiliz. Bir yere kadar makul de görülebilir. Bu nedenle davet yükümlülüğünü ihmal edenler vebal altındadır.

Ama tabi asıl olan hakikatle karşı karşıya kaldığı zaman bunu sunan muhatabın özelliklerinden ziyade hakikate gözünü diken, hakikate ram olan yüreğe sahip olmaktır.

Takdir edersiniz ki böyle yürekler zaten arayış içindedir, hakikatsizlik tak etmiştir canına. Bu nedenle o daveti sunanın yaşına, mesleğine falan bakmaz.

Diğer yüreklerde henüz hakikat farkındalığı ya da hakikat açlığı oluşmadığı için davetle karşılaştığı zaman davete değil de sunana odaklanır.

Bu nedenle her yaşta ve cinste davetçilerin olması gerekmektedir. Bazen yakın yakınına tesir edemez ama uzaktaki yakına eder. Bazen de tam tersi olur. Psikolojik yapılar çok farklı. O halde her halimizle davetçi rolümüzü sergilemeye çalışmalıyız.

Tabi davetçilerin ihlası, samimiyetini aynı seviyede kabul ederek bu önermeyi yapıyorum. Yoksa samimiyet, ihlas davetçi de yoksa muhatap elbette davete sıcak bakmaz, isterse her şartı uygun olsun.

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Mustafa Tosun

Mustafa Tosun 1987, Adıyaman doğumlu. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü mezunu. Şanlıurfa'da öğretmen olarak görev yapıyor. Evli ve iki çocuk babası. İslami okumaları lise yıllarında başladı. Fizilal-i Kur'an Tefsirini ilk lise yıllarında okuyan yazar, Üniversite yıllarında ise okumalarına/yazmalarına aralıksız olarak devam etti ve Özgün İrade, Söz ve Adalet, Bilge Adamlar, Kur'ani Hayat, Haksöz Dergilerini takip etti. Hoca ayrımı yapmadan İslami okumalarına devam etmektedir. Kur'an Merkezli Sünnet paradigmasını, İslam Kardeşliğini ve Ümmet Bilincini önemseyen yazarımız, Mezhepçiliğe ve ırkçılığa da karşı duruşu ile mücadelesine devam etmektedir.
5 1 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx