YAZILAR

Aile-Akraba-Çevre Bağlamında Tevhid-i Özgürlük

   Tevhidi bilinç müslüman şahsiyetin hayatının tamamını kuşatması gerekir. Tek ilah olan Allah’a teslim olan mü’min kişi için bundan daha doğal ne olabilir ki?

Sizlere hayatın bir zemini olan yakın çevremizle olan ilişkimizde tevhidin bize kazandırdığı özgürlük nimetine dikkatlerinizi çekmek isterim.

    İşte o yakın çevre aile, akraba ve sair çevremiz olarak sınıflandırabiliriz. Herkesin etkisi altında kaldığı bir çevre var.

    Hayatında en çok Allah’ı seven (Bakara:165),

    Allah’a ve Resulüne itaati hayatının merkezine koyan(etiullahe ve resule),

    En çok Allah’tan çekinen (Haşr:18)

    Böylece Furkan’a sahib olan (enfal:29)

    Bir Rabbani şahsiyete dönüşerek (Al-i İmran:79),

iradesini ve tercihlerini ailesinin/akrabasının/çevresinin keyfi ve temelsiz söylemlerine, uygulamalarına, bakış açılarına kurban etmez. En azından onları tevhidi şuurun süzgecinden geçirir. Şu dipnotu düşmeyi unutmayalım, tevhidi şuur gereği aile/akraba/çevre ile ihtilafa düşersek bile onlarla insani bağları asla koparmamalıyız.

    Buna dair gözlemlerim de var. Hayatının sınırlarını Allah’ın değil de aile, akraba ve çevresinin çizdiği bir insan tipi toplumda fazlaca mevcut. Babasının baskıcı özelliği nedeni ile özgürce düşünemeyen, babasının yanlışlarına itiraz edemeyen yetişkinler var. Aynı şey akraba ve çevre için de geçerli. Oysa evvela Allah’a karşı sorumluyuz.

    Tevhid inancı, insana iradesini kuvveden fiile çıkaracak ilahi özgürlük vererek insanı böylece kurtarır. Birçok insan bahsi geçen ortamlara maruz kalarak fıtri melekelerinin, gelişiminin durdurulduğunun farkında değil. Oysa bizi herkesten çok iyi tanıyan ve herkesten bize yakın olan bizi yaratan Rabbimizdir. Onun bize bahşettiği manevi nimetleri çevremize kurban etmemeliyiz. Bunun için düşünen ve sorgulayan insanlar olmayı başarmalıyız.

    Şu ayeti de bu gözlemimin/düşüncemin serlevhası yapmak istiyorum:

    “De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, size Allah’tan, Elçisinden ve O’nun yolunda cihadetmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)! Allah, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez.” (Tevbe:24)

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Mustafa Tosun

Mustafa Tosun 1987, Adıyaman doğumlu. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü mezunu. Şanlıurfa'da öğretmen olarak görev yapıyor. Evli ve iki çocuk babası. İslami okumaları lise yıllarında başladı. Fizilal-i Kur'an Tefsirini ilk lise yıllarında okuyan yazar, Üniversite yıllarında ise okumalarına/yazmalarına aralıksız olarak devam etti ve Özgün İrade, Söz ve Adalet, Bilge Adamlar, Kur'ani Hayat, Haksöz Dergilerini takip etti. Hoca ayrımı yapmadan İslami okumalarına devam etmektedir. Kur'an Merkezli Sünnet paradigmasını, İslam Kardeşliğini ve Ümmet Bilincini önemseyen yazarımız, Mezhepçiliğe ve ırkçılığa da karşı duruşu ile mücadelesine devam etmektedir.
0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx