Geçmişi, geçmişteki müslümanları sürekli aşağılayan Kur’an’ı siyerden/sünnetten bağımsız olarak okuyan, medeniyet bilinci zayıf, geçmişe dudak büken, modernizme adeta inancı gibi bağlanan ve dini sadece kendisi doğru anlamış zanneden küçük küçük gruplar ortaya çıkıyor. Modernist Müslümanlar yahut zamane ideolojilerine eleştiri yapamayan daha İslami tabirle “La” diyemeyen Müslümanlar türedi. Meselelere dengeli yaklaşma yerine bodoslama dalmayı marifet biliyorlar adeta. Güç aldıkları tek şey Müslümanların bugünki halleri. Tabi işlerine de böyle geliyor. Oysa ümmet bilinci ve İslam kardeşliği ile meselelere ıslahatçı bir şekilde yaklaşma yerine grupçu yaklaşmak ne acı.
Örneğin “resim haramdır” dedikleri için sözüm ona “sanat karşıtı” diyerek aşağılıyorlar. Oysa resim ve heykel sadece tazim için olursa “haram” deniliyor. Bunun dışında geçmişte müslüman bilim adamları kendi bilimsel projeleri için gayet tabi insan resmi çizmişlerdir veya minyatür dediğimiz resim tekniğini icra etmişlerdir. Yani bu konu ile ilgili farklı görüşlere bakmadan hemen “asmak-kesmek” neyin nesi?
Heykel konusunda ise son derece haklı müslümanlar, bugün Türkiye’de tek adam heykeli İslam’ın heykele kota uygulamasının ne kadar doğru olduğunu ispatlamaktadır. Aynı şey tüm devlet kitaplarında konulan ve insan putlaştırıcı resimler için de geçerli.. İslami dünya görüşünde resim ve heykelin eleştiri almasının sebebi putçuluktur. Elbette ki bu ihtimalin varlığı resmi ve heykelin gerektiği yerde kullanmaya halel getirmez. Ama anlamak istemeyen anlamıyor ve vur ha abalıya diyerek sallıyor.
Geçmişteki müslümanlar sanat konusunda asla geri kalmış değillerdi. Tümüyle hepsi hurafeci ve akılsız da değillerdi. İslam kültür ve medeniyet tarihi başlıklı eserler okunursa müslümanların geçmişteki güzel örnekleri daha net görülür.
Burada şunu da görüyoruz ki, siyasal ve askeri olarak çöküşün birileri tarafından nasıl da acımasız eleştirilere maruz kalıyor. Müslümanlar olarak hak ve adalet çerçevesinde bir siyasal algıya yeniden kavuşmazsak ve hak üzere bir askeri güç oluşturmazsak tarihimiz birileri tarafından topyekün aşağılanmaya maruz kalacağız, haksızca… Kendi eksikliğimiz ise tembellik, miskinlik, grupçuluk gibi hastalıklar… Bunlardan da kurtulmalıyız.
Bununla birlikte,
Geçmişteki müslümanların bilim ve sanat konusunda hangi seviyede olduklarını biri konuşacaksa; lütfen Seyyid Huseyn Nasr ve Fuat Sezgin gibi değerli alimleri tanısınlar ve eserlerini okusunlar. Okumadan konuşmamalılar. Ehli hadis ve tasavvuf ekolüne -haklı olarak- eleştiri yapıyoruz diye geçmişi sürekli aşağılayacak değiliz. Nitekim tarih okumalarımızda gayet güzel örnekleri de biliyoruz. Var olan kötü örnekleri gözümüzün içine sokup bizi aşağılık kompleksine sevkeden ve batıcı hayat algısına teslim olmayı alttan alta aşılayan kişilerin Batı’nın barbar yüzünden haberi var mı?
Mustafa TOSUN
tosun.mustafa16@gmail.com
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
