YAZILAR

Atasoy Müftüoğlu: Mevdudi ile olan çalışmalarını anlatırken şöyle bir anısını anlattı.

“Bir gün gazetenin yeni sayısı hazırlanırken o semtte bir feryadı figan kopuyor. Belli ki büyük bir kavga var. Üstat Mevdudi gidin bir bakın ne var? Geliyorlar diyorlar ki. Üstat Mehdi gelecek diyenlerle gelmeyecek diyenler kavga ediyor. Kaş göz yarılmış. Hastanelik olmuş, ambulanslar gidip geliyor filan.

Neyse ortalık biraz yatıştıktan sonra üstat diyor ki: Bu kavga eden taraflardan ikişer kişi getirin buraya diyor. Mehdi gelecek gelmeyecek diyenlerden de ikişer kişi getirin, diyor. Getiriyorlar sargılar içinde dökülmüş adamlar. Hemen onlara Rad suresindeki değişim ayetini okuyor. Okuyor ve diyor ki. “Peki, size soruyorum diyor, iki tarafa da. Bir toplum diyor, kendisini bu ilahi bağışlar nimetler değerler doğrultusunda değiştirirse eğer, öyle yaşamaya başlarsa eğer, bu toplumdaki bu değişimi toplumsal alandan politik alana dönüştürmek üzere Allah bir irade gönderir mi? Gönderir mi? Gönderir. Peki, niye kavga ediyorsunuz, kaşınızı güzünüzü yarıyorsunuz. Kimi ona imam der, kimisi halife der, kimisi başkan der, kimisi de mehdi der.” Şimdi şunu arz etmek istiyorum:


Toplumların bilime, liyakat sahibi kadrolara ihtiyacı var. Artık bu kişisel büyüleyici özellik şeyinin sonuna gelmeliyiz. Çünkü bu kişisel büyüleyici özellik sahibi alan haline getirilen efsanevileştiren politik lider de olsa dini lider de olsa, zaten bu kategorileri de kullanmamalıyız. Bunlar kendilerini takip edenlerin ufkunu kapatıyor. Dolayısı ile ehliyet ve liyakat sahibi kadrolar ümmetin ufkunu açmak üzere yani evrensel bir ufku açmak üzere hiçbir sınıra mahkûm olmadan, ulus devlet sınırına mezhep sınırına mahkûm olmadan, hizip sınırına mahkûm olmadan, karizmatik lider ufkuna mahkûm olmadan ne yapması gerekiyor? Bu kadroları yetiştirmesi gerekiyor. Bizim bütün insanlık ufkunu, vizyonunu, bütünüyle evrensel bir dikkate açacak bu tür kadrolara ihtiyacımız var ve biz bu kadroları yetiştirebiliriz.

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

Sinan Yiğit

Kimseye hayran değilim. Kimseden nefret etmiyorum.Sıkça soru soruyorum. En çok verdiğim cevap : ''Bilmiyorum!''

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu