“ÖNCEKİLERİN MASALLARI” İfadesinin Bugüne Yansıması:
“İza tutle aleyhi ayatine qale esatirul evvelin”
(Onlara ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: Bunlar eskilerin masallarıdır.) (Kalem:15)
Bugün de birileri demiyor mu, “Kur’an indiği çağa hitap ediyor, bu çağa değil. Bu çağda ancak evrensel bazı doğruları uygulanabilir.” Peki madem öyle neden indiği çağın adamları kabul etmemiş Kur’an’ı ve “bu kitap geçmişe ait masallar” demiş. Yani onlar da eski çağların sözleri ithamını yapmış. Tarihselcilerin, “bu sözler 14 yüzyıl öncesine aittir, sadece evrensel doğrular alınabilir” demesi de bir yönden buna benzemiyor mu? Soru olarak soralım.
Tarihsel olarak Kur’an’a inanabilirsiniz ama bu yeterli değil, hayatınızı tümüyle şekillendirmesi gereken bir kitap olarak inanmazsanız, siz de yukarıda “eskilerin masalları” diyenlerle aynı kategoride olur musunuz acaba? Demek ki hangi çağa ait olduğu meselesinden ziyade evvela iman meselesidir, hidayet meselesidir Kur’an’ la muhatap olmak. Yoksa kendi indiği dönemde bu itirazları almaması gerekirdi, öyle değil mi?
Özellikle fikirsel olarak modern düşüncelerden ödün vermeyenler, Kur’an’a “esatirul evvelin” muamelesi yapıyorlar ama çaktırmamaya çalışıyorlar sanki.. Bizce bu mesele iman ve hidayet meselesi evvela..
Kuran’ın, sünneti dikkate alarak yorumlanması gerektiğini çok daha iyi anlıyoruz. Modern ve postmodern tarihselcileri gördükçe. Ancak sünneti de Kur’anı merkeze alarak da yorumlamalıyız ki bu defa gelenekçi/ rivayetçi/hurafeci kültürden korunalım. İman ettikten sonra imanı koruma da ayrı bir takva bilinci gerektiriyor. Bu takva bilinci sadece hissiyata dayalı duygusal bağlılık değil, bilakis bilgiye, akla, imana dayalı olan duygusal bilinçtir.
Günümüz müslümanı çapraz okumalar yaparak, hem gelenekçi donukluktan hem de modern/postmodern cıvıklıktan kendini iyi korumalı. Çapraz okumaları Kur’an’ı merkeze alarak yapmalı, Kur’an’ı merkeze aldıktan sonra ana parametre de mütevatir sünnet olmalı. Sünneti de tek bakış açısı ile değerlendirmemeli.. Tarih boyu farklı açılımlar getirilmiştir sünneti nebeviyeye.. Bunları da öğrenmeli..
Ezcümle, müşrikler gibi, Kur’an’a “esatirul evvelin” muamelesi yapmamak için modernite tuzağına düşmemeliyiz. Modernitenin hakim kültürünü ana parametre kabul etmemeye direnmeliyiz. Vesselam.
Mustafa TOSUN
tosun.mustafa16@gmail.com
mustafatsn.blogspot.com
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
