Evlilik, toplumsal kurallar ve yasaların öngördüğü biçimde bir erkekle ,bir kadının yaşamlarını birleştirmesidir. Yaşam boyu birlikte olmayı amaçlayan evlilikler için, ilişkilerin düzenli, uyumlu olması , evlilik kararının doğru verilmesi ile yakından ilgilidir.
Evlilik kararı insan yaşamının büyük bir çoğunluğunu , dolayısı ile geleceğimizi etkileyecek bir karardır.
Neden Evleniriz?
Evlilikler , tarihsel, psikolojik, sosyal dini ve kültürel nitelikli bir sözleşme olarak günümüze kadar devam etmiştir.İnsan soyunun devam etmesi isteği ,birincil sebeptir. Bunun yanında sevdiğiniz, sevildiğiniz bir insan, diğer yarınız ile, bir bütün olma isteği, cinsel güdüler, toplumun aileye saygısı vb. nedenlerde evlilik sebeblerindendir. Evlilik güzeldir , eğer sizi tamamlayan , huzur bulduğunuz bir eşe sahip iseniz. Evlilik güzeldir de, çiftler bunun içerisini farklı doldurduklarında, evlilik içeriği bozulduğundan,evlilikler de huzursuzluklar baş göstermektedir.
Günümüz evliliklerin de yapılan en büyük yanlış, eşimizin eş olduğunu unutup, onun sahibi gibi davranmamız,onu rakibimiz , hatta bazen düşmanımız gibi görmemizden kaynaklıdır. Daha evlenmeden erkeklere, el kızının , kanını sömüreceği, sizi ailenizden koparacağı ,kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemesi ,kadının çok şımartılmaması gerektiği öğretilir . Kızlara da öğretilen, kocanın iyi gün dostu olduğu,kötü günde yanında olmayacağı, ekonomik gücünü eline alması gerektiği, yoksa onun karşısında hep ezileceği, kocasına eyvallah etmek istemiyor ise güçlü olması gerektiğidir. Bu öğretileri verdiyseniz gençlere , sonrası kaostur. Eşini, malı gibi gören, şımartmak korkusuna eşine sevgisini, taltiflerini dahi gösteremeyen erkekler, eşine kendini, ezdirmemek için dik duran , köle olmadığını ispat İçin gerekli gereksiz çıkışlar yapan, bir bardak suyu vermekten yüksünen ,ekonomik gücüne güvenip eşine eyvallah etmeyen kadınlar, mutsuz huzursuz evler.
Oysa pembe panjurlu , mutlu olacağımız evlerin hayalini kurmuştuk, filmler de olduğu gibi mutlu son ile bitecekti her tartışma, anlaşmazlık. Gerçek yaşanmışlıklar ise böyle olmadığını öğretti bize . Her tartışma mutlu bitsin isteniyor ise, karşılıklı empati yapmayı, gerektiğinde alttan almayı, eşlerimizin ailelerini kendi aileniz olarak benimsemeyi, eşlerin , rakip, düşman değil , sizin hayat arkadaşınız olduğunu, karşımızdakini olduğu gibi kabul etmeyi , hayatın içerisinde gelen sıkıntıları imtihan olarak görüp , böyle zamanlarda kenetlenmeyi başardığımız da , masallarda ki kadar olmasa da , dünyada olunabilecek kadar mutlu olabilmeyi biliriz. Salt mutluluk cennette çünkü.
Evlerimiz bizim kalelerimiz. Kalelerimizi sağlam tutabilmek için ,eşlerin ve çocukların ,mutlu, huzurlu, değerlerine sahip çıkan, birbirini seven bir ortamda olması gerekir. Bunlara sahip bir ailenin evi, sıcak bir yuva , sağlam bir kale olacaktır. Sağlam kalelere sahip toplumları ise yıkmak kolay değildir.
Evlenin , eş , dost, sırdaş, sevgili olun. Evlenin , tam olmanın huzurunu bulun.
* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.
